Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '07

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Koca Saat' in zembereği

Koca Saat' in zembereği
 

İçinizde Balıkesir‘ i bilenleriniz vardır mutlaka. O zaman Koca saati de bilirsiniz. Öğretmen evinin iki sokak altındadır yeri. Hemen altında şehrimizin sanat galerilerinden biri vardır. Eğer o, dik yokuşu çıkmayı göze alabilirseniz , hemen yokuşun ortasındadır. Taşları yılların etkisiyle aşınmış yer, yer. Bazı kısımları ise insanlar tarafından zedelenmiş. Yukarı gidildikçe daralan üst üste yığılmış blok taşlardan oluşmuştur. Dar ve eski bir kapısı vardır. hemen önünden gecen caddeye açılan. İçine kim girer, kim çıkar hiç görmedim. O kocaman saat nasıl çalışır zembereğini kim kurar merak ederim hep.

Bu merakımın bir nedeni var elbette.Babamın memuriyeti nedeniyle Anadolu’nun bir çok kentini dolaşıp durduk, babamın peşi sıra.Yıllar önce Anadolu’nun ufak kentlerinden birine düştü yolumuz.Babam kentin iyi semtinde bir ev tutup bizi de yanına aldırdı.Önünde büyükçe bir balkonu olan bir ev.Biraz ufak ama sığdık.Eşyaları kolilerden çıkarıp yavaş , yavaş yerleşmeye çabalıyoruz.Çabalıyoruz diyorum çünkü uzun ve yorucu bir yolculuk sonunda , epey hırpalanmıştık.Annem bir yandan eşyaları yerlerine koymaya çalışırken, bir yandanda yeni ev sahiplerine ifade vermek zorunda kalıyordu.Ben bir ara balkona çıktım etrafı seyrediyorum.Yollar boş denecek kadar tenha.Ne araba, ne insan var ortada.Karşıda taş döşeli bir meydan.Meydanın üç yanı yan yana sıralı dükkan , birkaç cami minaresi uzaklarda yeşil bir alan hepsi bu.Hepsi bu derken erken konuşmuşum.Kulakları sağır eden bir çan sesi ile yerimden fırladım.Gerçektende kulakları sağı edecek bir ses, hemde çok yakınımızda bir ses.Babam,

-Saat üç demez mi,

-Nerden bildin dedim, kolunda saat yok,

-Saati duymadın mı?Az önce çaldı ya dedi,

-Ne saati, ne çalması,

-Az önceki ses neydi dedi babam,

-İşte saatti diye ekledi.

-Saat mi, dedim,

- Evet Koca Saat derlermiş ona.Her saat başı ve bucuklarda çalar durur, dedi babam alış.

Eve yerleşmemiz epey zaman aldı ama sonunda işler bitti, yerleştik eve.

Bir gün annem ekmek almak için bakkala yolladı beni.Dönerken yolumu şaşırdım.Şaşkın şaşkın bakınırken yaşlı bir adam gördüm.Koltuğunu altında bir takım aletle, yavaş yavaş yürüyor.Halimden anlamış olmalı ki ,

-Yolunu mu kaybettin evlat dedi,

-Evet diye cevap verdim.

-Yabancı mısın?

-Evet,

-Dur şu saati kurayım sana yolu tarif ederim dedi eli ile saat kulesini göstererek.Saati kurmak, alay ediyor her halde dedim.

-Bu saati sen mi kuruyorsun?

-Evet dedi, bununla kurarım hemde dedi.Koltuğunun altındaki anahtarı gösterip.

Annemin sesini duyana kadar hayretler içinde kaldım.Bir küçük İngiliz anahtarı koca saati kurmaya nasıl yeter.O yaşlı adam nereden biliyor o saati kurmayı.Bu koca saatin zembereği ne kadar kocaman kim bilir, sorular, sorular.

-Nerede kaldın dedi annem,

-Yolumu şaşırdım anne dedim.

Eve dönerken aklımda hep o cevapsız sorular dolaştı durdu , yol boyunca.

Şimdi nerde bir saat kulesi görsem hep zembereği gelir aklıma, birde o yaşlı adam

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..