Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Kocalık ve babalık görevinden men, ne anlama geliyor?

Kocalık ve babalık görevinden men, ne anlama geliyor?
 

Mahkeme kararı kişinin uhdesinde olan babalık gibi, kocalık gibi işlere karışabilir mi?

Örneğin; kocalık görevinden alma işlemi!

Mahkeme karşılıklı istem olmadan,  karı veya kocadan birisinin görevine kendi isteği ile son verebilir mi?

Veya bir babayı veya bir anneyi, babalıktan veya analıktan men edebilir mi?

Bu menler isteğe bağlıdır!

Bir çocuk babasını reddedebilir, bir baba veya anne çocuğunu mahkeme kararı ile evlatlıktan azledebilir. Tıpkı bir avukatın bir davadan azledilmesi gibi…

Gelelim bu konuya nereden girdiğimize: Balyoz davasına bakan İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı kararın yankıları sürerken, en dikkat çekici maddelerden biri, aralarında 3 kadının da bulunduğu 325 sanık hakkında verdiği “babalık ve kocalık haklarından men” oldu.

Mahkeme tutuklama kararı verdiği sivil memur Güllü Saklaya ve Öğretmen Albay Berna Dönmez ile yakalama emri çıkarttığı Yarbay Tülay Delibaş’ın da ‘babalık ve kocalık’ sıfatının verdiği hakları kullanmaktan mahrum edilmelerine hükmetmiş.

Ancak bu isimlerin dikkat çekici özellikleri, hepsinin bayan olması!

1 yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûm olan kişilere uygulanan babalık ve kocalık haklarından men, daha önceki mahkeme kararlarında açık yazılmadığı için kamuoyunca bilinmiyordu. Balyoz davasına bakan İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi ise kararına bunu açık olarak yazmayı tercih etti. Ve görevini eksiksiz yerine getirip, ne kadar adil davrandığını herkese gösterdi.

Mahkeme heyeti sanıklara verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın süresini de dikkate alarak ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verdi.

Mahkeme aralarında 3 kadının da bulunduğu 325 sanığı Medeni Kanun’un 471’inci maddesini de dikkate alarak, suç tarihinde (2003) geçerli olan 765 sayılı TCK’nin 33’üncü maddesi gereğince hapis halleri sona erene kadar yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına ve bu süre içinde babalık ve kocalık sıfatının verdiği hakları kullanmaktan mahrum edilmelerine karar verdi.

Kararın onanması durumunda sanıklar, 18 yaşını doldurmamış olan çocuklarının velisi veya vasisi olamayacak. Çocuklarına ilişkin yasal işlem yapamayacak (Okula kaydettirmek, bankada hesap açmak gibi). Çocuğun velayeti yasal olarak doğrudan anneye geçecek. Kocalık görevinden de mahrum bırakılan sanıklar, kararın onanması durumunda aile reisliğindeki hakkını kaybetmiş olacak. Aile reisliği Medeni Kanun’da yapılan değişiklikten önce tek başına kocada iken, değişiklik sonrası kadın ve erkek arasında eşitlenmişti. Ancak sanıkların kocalık hakkından mahrum bırakılması ile kadın tek başına aile reisi olacak.

Mahkeme bu kararı verirken, herhalde sanıkların cezaevlerinden belli dönemler çıkıp, eşleri ile birlikte olabileceklerini düşündü. Ayrıca çocuklar için, cezaevinden çıkıp, vasilik görevini tam anlamıyla yapabileceklerini var saydı.

Sanıkların babalık ve kocalık haklarından men edilmelerine ilişkin karar, mahkemenin takdirinde olan bir karardır. Mahkeme burada kendine verilen takdir hakkını keyfi olarak kullanmıştır. Eğer mahkeme babalık ve kocalık hakkında men kararından ziyade, sadece ‘765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 33’üncü maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına’ demesi yeter olurdu...

Görünen o ki; mahkeme, sanıkları kamuoyunda küçük düşürmek için, babalık ve kocalık haklarından men edilmelerini karara açık olarak yazmıştır.

Görüleceği gibi mahkeme sanıklara en üst sınırdan ceza vermekle kalmayıp, toplum nezdinde iyice itibarsızlaştırmaya da büyük önem vermiştir. 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..