Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '10

 
Kategori
Futbol
 

Kocaman fırsatlar birer birer kaçıyor

Kocaman fırsatlar birer birer kaçıyor
 

Baroni mi Baloni mi ?


Bir yanda üst üste tarihi zaferler yazan arma’nın gururu Sarı Melekler bir tarafta 30 yıldır alınamayan kupaya karşı tüm hissiyatını ve ruhunu kaybetmiş sorumsuz teknik yönetim ve futbolcular...

Oysa biz sanmıştık ki saat 16:00’dan sonra dünyanın bir ucundan gelen zaferle birlikte, hafta sonunda ki, kötü futbol’un ve kupaya mağlup başlamış olmanın affı ile coşacaktı sarı lacivert kramponlar ve taraftarı da coşturacaktı...

Fakat ilk su koyveren teknik direktör Aykut Kocaman oldu çıkarttığı kadroyla... Tamam kupa maçlarında rotasyon olur, kabul. Ama bu takımın 3 gün sonra maçı mı var hocam ? Bu takım kupaya mağlubiyetle başlamadı mı ? Bu maçın öneminin farkında değilmisin hocam, bu şartlarda sahaya en kabul edilebilir kadroyla çıkmak zorunda değilmisin hocam ? Başka maç kalmamış, bu maçtan sonra tatil var, oyuncularına “sıkın dişinizi” deyip en iyi kadroyu neden sürmezsin sahaya...

Nedir bu Christian takıntın hocam ? Christian’dan Alex yaratma sevdası nedir ? Alex’in olmadığı bir kadroda 3 ön libero’lu sistemle mi çıkacaksın Bucaspor karşısına... O en güvendiğin Christian ilk 15 dakika da bir türlü “Alex olamayınca” devamlı geri çekilip durdu ve genç Gökay’ı öne sürdün bu sefer. Çocuk her yere yetişmeye çalıştı ama bakıyorsun orta alanda bir tane top tutan, rakibi ısıran oyuncun yok. Nerde Alex, nerde Topuz, nerde Emre, nerde Alex, nerde Volkan... Bir ara tuttun Gökay’ı sola da koydun... Tüm bunlar yetmedi ilk yarıyı 2-1 mağlup kapatmana rağmen, kadromdan ve oyundan memnunum mesajı verip ikinci yarıya da aynı 11’le başladın... İçinde en küçük Fenerbahçe heyecanı olan bir adam bile dün akşam oynanan oyuna çok az da olsa bir tepki verir be hocam. Sen takımın yöneticisisin. Hocasısın. Kulübeden çıkıp oyuncularına bir tepki ver, hata yapana bir bağır, bir silkelen hocam. Hata yapan oyuncuna “ne oluyoruz beyler” diye bir bağır hocam... Kanın çekilmiş gibi durma kulübede... Ve artık dünya yansa umrunda olmayan futbolcularından özellikle Christian ve Santos’dan birşey bekleme hocam...

Zor bir hal almaya başladı Saracoğlu’nda maç seyretmek. Gittikçe tribünlerin sesi yükselmeye başlıyor. Bunu görmek gerek, buna mahal vermemek gerek. Liderler böyle zamanlarda belli olur. Tribünler ilk başta futbolcuya tepki koyar en sonunda hocaya... Sen; ben yaşındakilerin duvarlarına posterlerini astığı bir efsanesin hocam... Layık olduğun gibi Fenerbahçe’de kal ama gerçekleri de lütfen gör... Şartlar ne olursa olsun içinde aşkını ruhunu hırsını kaybetmiş kim varsa, sen dahil izin verme buna. Ya bir yol bul ya bir yol aç hocam...

Kocaman fırsatlar bir bir kaçıyor... Önce Mayıs’da Şampiyonluk kaçtı, sonra Şampiyonlar Ligi ve Avrupa. Şimdi Kupa’da gidiyor. Ligde 9 puan fark var ve pamuk ipliğine bağlıyız... Tribünlerin hissettiklerini gözardı etmesin kimse...

Son sözüm yeşil forma’ya ; Yeşil forma yapmak değil mesele, mesele o armanın içine layık oyuncuları Fenerbahçe’li yapabilmek...

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..