Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kocayı yola getirme sanatı

Kocayı yola getirme sanatı
 

“ Kadınlar sık sık, eşlerinin ciddi bir ilişkiye girdikten ya da evlendikten sonra değiştiğinden şikayet eder. Kur yapma döneminde tam bir prens hatta Romeo gibi davranan erkek evlenince birden kurbağaya döner... Peki ne yapmalı da onu tekrar prense çevirmeli?

Sevgili eşinizi o çok sevdiği koltuğundan uzaklaştırmak aslında hiç de kolay değil. Ama Thiel, bu zor görev için 3 'harekete geçirme' taktiği öneriyor:

1) Televizyonunuzun arıza yapmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için bir televizyon tamircisinden yardım isteyin. Belki o zaman eşiniz, sizinle birlikte sinemaya gitmeyi ya da bir bisiklet turuna çıkmayı kabul eder.

2) Göğsüne tabancayı dayayın, tabii ki mecazi anlamda. Ona, televizyonu kapatmasını yoksa tek başınıza dışarı çıkacağınızı söyleyin.

3) Çekici iç çamaşırı ya da yaratıcı fantezilerle, o eski baştan çıkarma taktiğini uygulayın. Belki de bu şekilde oturduğu yerden kalkar.”

Yukarıdaki yazıyı e-kolay nette okuduğumda güldüm. Kocaları televizyon arızası, sokağa yalnız çıkma ve iç çamaşırı ile yola getireceğine, yeniden prens yapacağına inanan var ise ben onlara saf hatta safkızısaf derim.

Kadınlardan şikayet eden, kadınları prenses yapmak ile ilgili hareket senaryoları görmeyiz hayatta. Lakin bu erkekler evlendikten sonra, iki ayaklı yürüyen ve oturan tv seyreden renkli iç çamaşırı görünce sevişen, sokağa yalnız çıkmaya çalışan karısını engellemek için hareketlenen yaratıklar haline geliyorlar. Gülüyorum, güleceğim. Hah haha hah.

Hangi erkeklerden söz ettiğimize de karar verelim.

İş adamları
Devlet memurları
Sanatçılar
Özel sektörde çalışanlar
Feodal kafalılar
Siyasetçiler

Bunların hangisi prensken kurbağa olur, ya da prensken prens kalır. Kraliçeleri, kraliçe kalmış mıdır o da ayrı bir sorun ama. Kraliçeler kraliçe kaldığı sürece erkekler kurbağa olmazlar, prensliklerini korurlar.

Yazıdaki genelleme bence çok fazla bir şey ifade etmiyor. Adam kurbağa olmuşsa kadın niye çekici iç çamaşırı giysin ki, “bana uğramasın ne yaparsa yapsın “ bile diyebilir.

Gözden kaçan bir husus daha var, yaşayan sevginin var olup olmadığıdır. Eğer sevgi yaşıyorsa, kimse kimseye fil ya da kurbağa gibi görünmez. O nedenle alacalı bulacalı donlara, bozuk televizyonlara, evden kaçmalara gerek yoktur. Sevgi bitmiş ise, televizyonu da bozsan, dışarı gece yarısı yalnız çıksan, seksi iç çamaşırı değil çırılçıplak olsan kimse kimseye “ne oluyoruz yahu” demez.

Saf olmayalım, o ünlü öykü vardır ya, karısını hem de kambur, yüzü çıbanlı karısını çok seven adamın öyküsü. Kadın hep şaşırır bu sevgi karşısında, ama adam onu melek gibi gördüğünü söyler.

İşin özü sevgidedir, TV de, sokakta ve külotta değil. Boşa masraf etmeyin.

resim e-kolay netten

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..