Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Koçların koçu, seks koçu! " Seks koçunuz var mı? "

Koçların koçu, seks koçu! " Seks koçunuz var mı? "
 

Bir gün gelir de, birileri size " Seks koçunuz var mı? " diye sorarsa, şaşırmayın sakın. Bu hayatta olmaz olmaz çünkü.


Bu ülkede yaşayan herkesin malumudur. Bir adet, önce Amerika'da çıkar. Sonra da gelir, Türkiye'ye yerleşir.

Bu türden sayısız örnek yaşanmıştır bu coğrafyada. Örneğin, son yıllarda bizde de hızla yaygınlaşan yaşam koçluğu gibi...

Anladık. Yaşam koçluğu, günlük yaşamımızda da, kişiler arası ilişkilerimizde de giderek artan bir öneme sahip oluyor. Her gün daha fazla insanımız tarafından kabul görüyor. Görsün bakalım. Bence bir sakıncası yok.

Öte yandan, dünyanın süper gücü A.B.D.; ürettiği, icad ettiği herşeyiyle yaşam tarzını da tüm dünyaya ihraç ediyor. Son yıllarda, daha önce kimsenin aklına gelmeyen bir kavramı daha hem bilimsel olarak tartışmaya hem de cinsel yaşamlara sokmaya başladı Amerika. Tahmin edeceğiniz gibi, konumuzun adı: Seks koçluğu...

Amerika'da ilk örneği, Eric Amaranth tarafından verilen, sağlıklı cinsel yaşam literatürüne de giren seks koçu; cinsel terapistlerden farklı olarak, çiftler sevişirken de yanlarında oluyor. Ve hem tek tek, hem de birlikte ortaya koydukları cinsel doyum ve performansı yükseltmeye çalışıyor.

Yukarıdakiler, işin yalnız teknik yanı... Peki ya sosyolojik ve ahlaki açıdan nasıl bir şeydir bu? İsterseniz birlikte tartışalım

Böyle bir yöntem, yani cinsel yaşamda seks koçu kullanmak, sevişirken başkaları tarafından izlenmek isteyenler için gayet eğlenceli ve heyecan verici olabilir. 

Seks yapmaya yalnızca haz veren bir bedensel aksiyon gözüyle bakanlar için, sevişirken daha teknik, daha bilimsel bir yol izlemek; maksimum doyuma ulaşma anlamına da gelebilir. Bu da mümkündür.

Seks koçluğu; daha iyi sevişmek, birlikte büyük keyif almak ve orgazma ulaşma zamanlamasını kusursuzlaştırmak açısından da çok faydalı olabilir. Evet. Bunların hepsine kabul...

Peki ya işin ahlaki yanı? Hani, nerede kaldı yatak odası mahremiyeti?

Zevk alanlar, eğlenenler için iyi de... Seviştikleri ortamda başkalarının olmasından rahatsız olanlar, strese girenler ne olacak?

Diyelim ki sevdiğiniz biriyle sevişiyorsunuz. Koçluğundan yararlanmaya karar verdiğiniz kişi de, aynı ortamda size talimatlar vermeye başladı.

" I - ııh! Öyle olmaz! Daha sıkı sarılmalısın... Daha şehvetli öpmelisin... Öyle değil, böyle sevişin... Sizin için en iyi pozisyon; o değil, şu..."

Her şeyi geçtim. Böylesine buyurgan, böylesine bilgiçlik taslayan bir tavır; insanda ne kendine güven, ne de kendiyle barışık bir ruh hali bırakır.

- Diyelim ki seks koçu, sevişme tempo ve heyecanınızı arttırdı. Peki o olmayınca ne yapacaksınız? Canınız her sevişmek istediğinde, telefona sarılmazsınız herhalde!

" Şeyyy! Sevgili koçum! Fena halde sevişesim geldi! Bi koşu bize gelir misin? " mi diyeceksiniz?

Peki böyle bir koçluk anlayışı, çiftler arasındaki derin, uzun süreli cinsel ve zihinsel sorunları da çözebilir mi? Cinsellik bu kadar basit bir şey mi? Sorun fiziksel ya da psiklojik kaynaklıysa ne olacak? Sevişme seansınıza bir psikologla konusunda uzman bir ürologun da katılmasını istemezsiniz herhalde!

Yaşamdan istediği her şeyi elde etmiş, hayatında ulaşacak hiçbir hedefi kalmamış, maddi gücünün ucu bucağı olmayan, hayatta her şeyi parasıyla satın alabileceğini düşünenler için; seks koçlarından yardım almak; farklı bir deneyim, adrenalin yüklü bir serüven olabilir. Buna pek bi itirazım yok.

Ancak, sıradan ve muhafazakar insanlarla aşkın ve cinselliğin kişiye özel kalmasını düşünenler için seks koçluğu; hiç de tercih edilebilir bir şeymiş gibi gelmiyor bana.

Öte yandan, dünyanın ve insanların ışık hızında değişmesi; yakın bir gelecekte şöyle bir soruyla karşılaşmanıza da neden olabilir. Şaşırmayın sakın:

" Sevgili falanca hanım ve filanca bey... Daha renkli, daha keyifli bir cinsel yaşamınız olsun ister misiniz? Bunun için size yardım edebilecek bir seks koçunuz var mı? "

" Olmaz! Olmaz! " demeyin. Bu hayatta, olmaz olmaz çünkü. Neden olmasın?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..