Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Kokusunu taşıyan bir gece masalı

Kokusunu taşıyan bir gece masalı
 

Bilmem hangi zaman içinde, aşklar yalan, para gerçek iken, ben bir türlü bu gerçeğe alışamaz iken, kocaman bir arazide binlerce çiçek varmış. Bu çiçekler mevsimine göre açar, mevsimine göre solarlarmış. Her çiçeğin ayrı mevsimi, ayrı rengi ayrı kokusu olurmuş burada. Zaman akar çiçekler hep artarmış. Böcekler de...

Bu arazide yaşayan bir bal böceği varmış. Kendine bakınca Aşil gibi görürmüş kendisini. Bu onu ulaşılmaz yaparmış. Bazı çiçekleri bile inandırmış bu duruma. Kendine hayran bir çiçek bahçesinde gezinip durur, bu durumdan oldukça mutsuz olurmuş. Çünkü çok yalnızmış. Oysa bal böceğiymiş bal gibi de... Aşile benzer yanı yalnızca kalbiden vurulabilmesiymiş. Bunun tek yolu da böceğin çiçekte kendini bulabilmesiymiş. Bazı çiçekler rengi ile, bazıları kokuları ile büyülemiş bu böceği ama hep sonu mutsuzluk olmuş böcek için. O da binbir hüzünle aramaya devam etmiş yanında kendini bulacağı çiçeği...

Bu arazide bir çiçek daha varmış, rengini kokusunu kaybetmiş kayıp bir çiçek. Bir gün böceği çağırmış kayıplığı. Çiçek neden çağırmış bal böceği neden görüşmüş bilinmez. Görüşmüşler bir gece vakti. Bu görüşmede öyle bir an gelmiş çiçek, bal böceğinin afacan gözlerindeki kara bulutları görmüş. Öyle bir anmış ki çiçek gözlerini öpüp kara bulutları çekip almak istemiş bal böceğinden. Olmamış, ürkmüş kendi karanlığından. Öyle ürkmüş ki çiçeğin kendi bulutları döküvermiş yağmurları...

Bir gün yine buluşmuşlar. Bu defa yeniden bakmış bulutlara çiçek, Yüreğini görmüş bal böceğinin. yanağına yaprağını uzatıp okşamak istemiş. Yüreğindeki hüznü silip kocaman gerçek bir gülümseme çizmekmiş niyeti. Başarabilir miymiş bilinmez. Oysa bu görüşmelerde kelimelerden bir fay hattı çizmiş böcek gizlice. Kimbilir belki acıdan, belki çiçekten korunmak istemiş. Çiçek düşünmüş ki bir adım atsa o fay depremlerle onu silecek topraktan. Korkusu yok olmak değil aynı arazide açamamak böceği yeniden görememek olmuş, Sessiz hareketsiz kalmış. Bu defa sen bir şey iste demiş çiçek içinden ayrılırken. Bal böceği başka çiçekler istemiş. 'Hay hay' demiş çiçek kayıplığımızı bulalım bir sefer de. "Eğlenelim, dalga geçelim kendimizle. nasılsa şaşkınım -sensiz- kelimelerinde..."

Bal böceğinin kokusunu taşıyan bir gecede, sarhoşluğuma vererek anlatmış bana bu masalı çiçek. Çiçek kendini, bal böceği özünü ne zaman ve nerede bulur ya da bulabilirler mi? Bulabilirlerse aşk gerçek her şey yalan olacak onlar için. Kimbilir nerede kiminle... O zaman düşecek gökten üç elma. Biri bal böceğine, biri çiçeğe, biri de masalı dinleyenlere...
 
Toplam blog
: 6
: 570
Kayıt tarihi
: 28.01.10
 
 

Yazmak benim rahatlama biçimim. Haykırmak gibi. Sessiz ve içe kapanık olduğumu söylüyorlar. Belki..