Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Kolay(cı)lık

Kolay(cı)lık
 

Emek harcamadan, yorulmadan, kısa yoldan köşeyi dönmek için seçilen bir yol var. Bu yola "kolaycılık yolu" diyoruz.

Son dönemlerin siyasi anlayışıyla birlikte , gençlerimiz salgın bir şekilde bu hastalığa tutuldu.

Kolay yoldan para nasıl kazanılır. Köşeyi dönmenin formülleri nelerdir. Üretmeden, tüketmenin yollarını bulmak ve öğrenmek gayretindeyiz.

Altta kalanın canı çıksın. "Armut piş, ağzıma düş,"

Ne yazı ki, ülkemizde kolaycılık bir yaşam felsefesi olmuş.

Kimse taşın altına elini koymak istemiyor. Bu anlayış, eğitim öğretim kadrolarından tutunda tüm memurlarda , öğrencilerde bir hastalık haline gelmiş.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışıyla yürüyor işler !

Kolaycılık yasa dinlemiyor, saygı ve sevgi de dinlemiyor. Çıkarcılığa dayanan bir anlayış toplumda, ailede güvensizlik yaratıyor. Herkes birbirine kazık atmak peşinde !

Kolaycılığı seçenler, emeğe saygı da göstermiyorlar. Çünkü onlar terlemeden kazanmanın yolunu biliyorlar.

Toplumsal bozulmayı "kolaycılık" anlayışı sağlıyor.

Kolaycılığı felsefe edinenler, din, ahlak, erdem, dürüstlük gibi tüm kavramları, kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar.

Dün ak dediğine, çıkarı uğruna evet diyebiliyorlar.

Dün eleştirdiği partiye, aday olmak için başvurabiliyor. Çıkarları uğruna çiğ tavuk bile yiyebiliyorlar.

Ne yazık ki bu anlayış okul çağındaki çocuklarımızda da hızla gelişiyor.

On yıl önce öğrencilerimle şakalaşırken, 9 yaşındaki kız öğrencime, nerden aklıma geldiyse soruverdim.

"Ahmet ağabeyini mi çok seviyorsun, yoksa Durmuş ağabeyini mi?"

- "Durmuş ağabeyimi seviyorum öğretmenim" deyiverdi, Fatma.

"Fatma kızım, Ahmet ağabeyini neden sev miyorsun?"

- "Öğretmenim , çünkü Ahmet ağabeyimin parası yok."

Sadece gülümseyip geçtiğim , küçük kız öğrencimin sözleri çok şey anlatıyordu aslında.

33 yıl önce ilk öğretmenliğe başlıdığım yıllarda, o dağ köyünde okulun badanasını, boyasını, kapı pencere tamiratlarını yaparken çok mutluydum. Şimdi aynı işleri yapan var mı bilmiyorum. Ben yeni göreve başlamış bir öğretmen olsam 33 yıl önce yaptığımı şimdi yapar mıyım ! Bilemiyorum...

Toplumsal sorunlarımızın temelini kolaycılık anlayışı oluşturuyor. Hırsızlıkların, yankesiciliklerinin, mafyacılık oyunlarının, döğüş ve kavgalarının oluşum nedenlerine baktığınız zaman bu kolaycılık anlayışını bulabilirsiniz.

Ülkemizin bu salgın hastalıktan kurtulması gerekir. Bunu engelleyici eğitim programlarının uygulanması gerekir.

Milli Eğitim, "Kolaycılık" diye bir problemin varlığından haberdar mı ! yoksa kolaycılığı mı destekliyor, ya da kolaycılık eğitimcilerin işini mi geliyor.

Bu çok önemli toplumsal bir hastalıktır, üstelik de bulaşıcıdır.

Kolaylık yapalım ama kolaycılığa kaçmayalım ! Kolaycılığı meslek edinmeyelim.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..