Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '12

 
Kategori
İnançlar
 

Kolay İslam

Kolay İslam
 

İnsanların günah yönünden kaybı olmasın, sevap yönünden kazancı olsun ama doğrusu neyse o olsun. Ben iddia ediyorum bugün din adına yapılan şeylerin yarısı gereksiz ve yanlış. İnsanın daha iyi, daha daha iyi olmak gibi bir görevi yoktur. Siz insanı niye bu kadar abartıyorsunuz ya! Elimize bir kitap veriyorlar, yanında da tövbe tövbe Allah’ın hazretleri(!) nin yazdığı bin tane Kur’an. Sözde açıklıyorlar, övüyorlar, şurası şöyle diyorlar, kendilerine göre değiştiriyorlar, eleştiriyorlar, beğenmiyorlar. Boş ver Kuran’ı benim yazdığımı oku diyen bile var.

Allah zaten kitabını yazmış, siz tekrar niye yazıyorsunuz ya! Beğenmediniz mi yoksa! Dini kitaplar insanları dinden soğutuyor. Ya ben kitap mitap istemiyorum kardeşim! İyi bir Müslüman olmak için kocaman kocaman kucağımıza koltuğumuza sığmayan binlerce kalın ciltli kitapları okumamız gerektiğini sanıyoruz, biliyor musun? Hatta hoca efendinin vaazını dinlemediysen namazın kabul olmaz diyen var.

İslam’ın en büyük handikabı uyulması ve uygulamasının zor olduğunun sanılmasıdır. Zorluk dinin kendisinden kaynaklanmıyor. İnanç sahipleri gerçek İslam’ın dışında adeta ilave bir din yaratmışlardır. Din ve değerleri sizlerin övmesiyle yücelmez; kötülemenizle de değer kaybetmezler. Peygamberi öven yazılarınızın gereği yoktur. Allah kitabında söylemiştir zaten. İslam’ı anlatan kitaplar inananlar tarafından yanlış değerlendirilmekte, dinin içinde kabul edilip hatta bazıları hâşâ kutsal kitaba eş tutulmaktadır. Allah dinini kutsal kitabında anlatmıştır zaten; sizin anlatmanıza gerek yok ki.

İnanç sahipleri tarafından İslam’ın dışında yaratılan ilave din örgüsü İslam’ın gerçek özünü gizliyor. Gazali diyor ki resim günahtır. Gazali burada kendi kişisel yorumunu da katıyor. Din ile ilgili yazılan bütün kitaplar böyle. İnsanları yönlendiriyor ve soru işareti oluşturuyor. Bugün en takva sahibi mümine bile resim günah desen şaşırır. İslam resmi yasak ediyormuş dediğin zaman insanlar dinden uzaklaşıyorlar. Çünkü böyle bir yasağı akılları almıyor. Art niyetsiz insanların, hayvanların ve canlıların resmini yapmakta ne mahsur olabilir?

Kuran’a bakacaksın bir sürü kısıtlama. Yüksekçe bir yere asacaksın, abdestsiz dokunmayacaksın, her önüne gelen okuyamaz, çocukların eline vermeyeceksin… Kuran bir kitap ya, kutsallık onda değil Allah’ın emirlerinde. Yere koyup üzerine oturmayacağız her halde; o kadar saygısız değiliz. Alt tarafı açıp okuyacağız. İnsanlar serbestçe bunu yapsınlar. Benim evimde Kuran var, çocuk günah işlerim diye dokunmaya korkuyor.

Valla bana kalsa ayet ayet sure sure naylon kap korumalı küçücük fasiküller halinde, Arapçası üstünde, Türkçesi altında, yazılar herkesin kolay okuması için büyük, parlak kalite kâğıda bastırır insanlara dağıtırım. Herkes cebinde taşısın, piknikte, denizde, evde, kafede, metroda sıkılınca açıp baksın. İnsanlar dine gelemiyor değil bence din insanlara gidemiyor.

Camileri, çevre mekânlarını alabildiğine güzel yaparım. Gerçekten bulundurulması uygun olmayan unsurlar hariç kafe, park ve dinlenme alanlarıyla doldururum. Camilerin kapılarını kadın, erkek, çocuk herkese açarım. Okul öğrencilerini topluca camiye götürür gezdirir, tanıtırım. İki sakallı, Allah Allah, hadi eyvallah; al sana İslam! Şimdi insanlar dinden korkuyorlar.

Din şu an tam olarak yaparsanız hayatınızın üçte birini alıyor. 5 vakit 40 rekât namaz. Oysa isteyenler sadece farzları kılsa (çoğu insan sünnete uymadığı zaman ibadetinin tam olmayacağını sanıyor) günde ne kadar zamanını alır ki? Topu topu 1–2 saat, herkes yapar. Bir de cami ile ilgili takıntı var. Namaz için illa camiye gitmen gerekiyor; ya da mescit. Uygun bir yerde iki dakka kıl nolur ki? Hem bu herkes için günlük rutin davranışlardan olsun. İbadetlerle ilgili ayıp ya da tuhaf gibi anlayış var. Takke takman lazım. Ne takkesi ya. Tespih çekeceksin yoksa namazın kabul olur ama makbul olmaz. Yemin ediyorum bunları meşe odunuyla Medine’ye kadar kovalayacaksın!

Din ve ibadetler insanların yaşamlarını etkilememeli. Genç delikanlı kuaförde saçını yeni yaptırmış namaz kılarken takke takacakmış. Pantolonunun ütüsü bile bozulmasın. Hem herkes ibadetin istediği kadar bölümüne katılabilsin. İki dakika ibadetini yapıp kapıda bekleyen nişanlısı ya da sevgilisi, arkadaşı her neyse birlikte gezmeye gidebilsinler. Din hayatın, hayatta dinin içine girmeli. İnanmayanlar, uymayanlar ve karşı olanlar da sadece kutsal mekânlardan(cami) uzak olmak ve belli bölgelerde, özel alanlarında diledikleri gibi alabildiğine özgür yaşamlarını sürdürebilmeliler.

İslam’ın etrafındaki suni çokbilmiş yobaz halkası mutlaka kaldırılmalı. Din insanların günlük hayatlarının bir parçası olmalı. Din bilgini diye bir şey olamaz. Fatiha suresini öğrenmek için bilgin mi arayacağız? Ama ibadetlerin nasıl yapıldığını öğreten kişiler olur. Ulema, hoca efendi, ilahiyatçı, İslami yazar gibi kişiler hem gereksizler hem de dine zarar veriyorlar. Ben Bediüzaman Sait Nursi’nin kitabını okuyunca Kuran’ı unuttum valla.

İslam’ın uygulaması belki kolay olabilir ama uyması kolay değil. O kadar çok günah var ki. Hem şu cehennem korkusuyla insanları korkutmak da yanlış. Yok, sırat köprüsü, yok katran kazanları… İnsanların psikolojisi bozuluyor. Cennetin güzellikleriyle heveslendirmek daha mantıklı, ayrıca iki de bir inanmayanlara, uymayanlara eleştiri, dışlama, aşağılayıcı söz ve davranış doğru değil. Sana ne kardeşim!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..