Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '14

     
    Kategori
    Pratik Bilgiler
     

    Kolay ve ucuz maliyetli yemek yapma ipuçları

    Kolay ve ucuz maliyetli yemek yapma ipuçları
     

    Temsili Mercimek Çorbası; Yazıda Bahsedilen Şekilde Yapılmıştır


    Güle Güle Makarna!

    Avrupa’da her şekline başka isim verilen ve her biri ayrı bir yemek olarak kabul edilen makarnalar; maalesef ülkemizde hor görülüyor. “Önüme yemek diye haşlamış getirmiş.” Denilerek ağız burun kıvırılıyor. Açıkçası makarna; kıymalısı, peynirlisi, sebzelisi, yoğurtlusu derken baya çeşitlendirebileceğimiz; son derece de lezzetli bir besin. Cayır cayır karbonhidrat kaynağı. Enerji verir, kafa çalıştırır. Ömrün 2 yılı hiç şikâyet etmeden devamlı makarnayla geçebilir; ama bir yere kadar. İşte ben o yerden bildiriyorum.

    Elinin Lezzeti Mühim: Yemeğe Nasıl “Sevgimizi” Katarız?

    Damak tadı zamanla gelişen, değişen, öğrenilen bir kavram. Genelde yetiştiğiniz ortamda yemekler nasıl pişiriliyorsa, aşina olduğunuz bu lezzetler sizin yapacağınız yemeği beğenip beğenmemenizde etkin rol oynar. Bu sebepten pek çok insan, en lüks restoranlarda bile “Annemin yaptığı gibi güzel değil.” Diye hayıflanabiliyor.

    İyi yemek yapmak göreceli bir kavramdır; bu yüzden eğer imkânınız varsa elinin lezzeti size hoş gelen kişilerden öğrenin yapmasını. Yok, eğer artık çok geç ise; işte size uygulayabileceğiniz birkaç öneri.

    Türk Mutfağına Giriş İçin Vizeniz: “Yağ, Soğan, Salça, Su”

    Türk yemeklerinde eksik olmayan dört öğe vardır: yağ, soğan, salça, su. Bu birleşimle her şeyi pişirebilirsiniz. 15 dakika yapması, 45 dakika da pişmesini beklemesi sürer ki bu bekleme süresinde hiçbir şey yapmadığınızı hesaba katarsak, uğraşmanız gereken süreyi 15 dakika olarak kabul edebiliriz. 1 saatte mipmis yemeğiniz önünüze hazır. Nasıl mı? Birlikte başlayalım:

    Önce soğanları “yemeklik” doğrayın, biraz ısıttığınız tencereye (yağı koymadan ısıttığınız -yoksa yağ yanar-) yağ ve soğanı ekleyin, soğanlar tam ölmeden biraz evvel salçayı ekleyin ve ikisinin de hoş olmayan kokuları “Bu evde yemek pişmiş, ımm” dediğiniz ana kadar etrafı sarınca artık hayal gücünüzü serbest bırakmanızın zamanı geldi demektir. İçine ne yemek isterseniz onu koyabilirsiniz artık:

    Her türlü baklagiller olabilir: Kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur…

    Sebzeler olabilir: patates, bezelye, ıspanak, kabak, patlıcan, pırasa, yeşil fasulye…

    Bunları da salçalı, soğanlı yağda şöyle birkaç dakika çevirdikten sonra üzerine sıcak su ekleyip aşağı yukarı 30-40 dakika pişmeye bırakın..

    Yanlışınız Var: Pişmiş Aşa da Su Katılır, Pişmemişe de

    Koyduğunuz içerik ne kadar ufak parçalara bölünmüşse ve ne kadar önceden suda bekletilmişse o kadar çabuk pişer demektir. Taze ve sulu sebzelerde buna pek gerek yokken, kuru fasulyeyi örneğin bir gece önceden suda bekletmeye başlamazsanız 6 saat de pişse yine de dişinizi kırabilir yerken.

    Önceden suda bekletme olayını da abartmayın; 2 gün önce suya koyulmuş bir nohut, üçüncü günün şafağında evinizde biri ölmüş gibi kokmaya başlayabilir.

    Baktınız ki tenceredeki su bitmiş ama bi türlü pişmiyor yapmaya kalkıştığınız yemek; biraz daha sıcak su ekleyin, arada aklınıza estikçe karıştırın ki pişerken altta kalanlara üsttekilerden hak geçmesin. Bunu yaparak -yemeğin ısı almasına devam ettirerek- büyük ihtimalle bütün vitaminlerin ölmesine neden olacaksınız ama sonuç her türlü lezzetli olacaktır.

    Afiyet olsun!

     
    Toplam blog
    : 1
    : 2576
    Kayıt tarihi
    : 30.12.06
     
     

    Ben ve şu koca çenem... :) Öğrenciyim. Ankara'da yaşıyorum. ..