Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '09

 
Kategori
Gelenekler
 

Kolbastı (Hoptek)

Kolbastı (Hoptek)
 

Karadeniz’in çılgın dansı…

Karadeniz’in dalgaları kadar hırçın…

İklimi gibi deli…

Dereleri gibi coşkun…

Bu coğrafya kadar hareketli…

Çünkü bu coğrafyadan çıkmış.

Çocukluğumun köy düğünlerinde, çeşitli eğlence etkinliklerinde kolbastının en çok rağbet gören dans olduğunu hatırlıyorum. Eğlencenin en hareketli saatlerinde önce bu işi iyi kıvıran iki genç çıkardı sahneye… İzleyiciler halka oluşturur… Kah tempolu alkışlarla, kah mini figürlerle eşlik ederlerdi. Sonra usta dansçılar kenardakileri özel jestle sahneye çağırır, düğün bayram olurdu. Sözünü ettiğim düğünler de 70’lerin Samsun-Terme yöresinin köy düğünleridir. Kolbastı yoğunluğu Samsun-Terme’de böyledir de; Karadeniz’in diğer yörelerin de farklı mı dır?

On yıllardır Giresun yöresinin;

Dere boyu kavaklar
Ah dere boyu kavaklar

Açtı yeşil yapraklar
Açtı yeşil yapraklar

Ben sana doyamadım
Doysun kara topraklar

Hadi gülüm yandan yandan yandan
Biz korkmayız jandarmadan”

müziğinin eşliğinde hayat bulmuştur Kolbastı. Müziği gibi anonim figürler taşımaktadır.

Nejat Buhara’nın derlediği Trabzon yöresinin;

“Yaylanın çimenine
Kuzu yayılır kuzu
Gün de bu günkü gündür
Sallan yosmanın kızı

Aman kızı çaçan kızı
Sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım dağların başına
Sen gül topla ben nergizi” müziğinde de aynı ezgileri görüyoruz. Bu ezgilerin yarattığı aynı ritm, Trabzon yöresinde kısmen farklı figürlere hareket kazandırmaktadır.

Bu satırları okurken eminim zihninizde ezgi canlanmış, sizin neşeniz kolbastıya başlamıştır. Kolbastının ortak folklor ürünü olduğuna bu kanıt bile yeterlidir.

Kolbastı’nın, diğer söyleyişle Hoptek’in (yabancıların diline Hoptek daha kolay gelecektir) büyük kitlelerle buluşup ilgi görmesinde 2007 yılında Trabzon'da düzenlenen 1. Karadeniz Oyunları'nın büyük etkisi vardır. Son dönmelerde başta İsmail Yazıcıoğlu olmak üzere, İbrahim Can, rahmetli Erkan Ocaklı, rahmetli Yıldıray Çınar, Fuat Saka, İkizler, Sinan Yılmaz ve birçok yöre sanatçısının yaptığı katkıları da unutmamak gerekir.

Kolbastı’nın hangi yöreye ait olduğu yönündeki tartışmaları doğru bulmuyorum. Bu tartışmalar, Dünya dansı haline gelme potansiyeli olan kolbastıyı dar bir alana hapsetmekten başka bir işe yaramayacaktır. Trabzon, Giresun veya Anadolun’nun başka bir ilinden çıksın ne fark eder?

Önemli olan bu yurdun bir köşesi olan Karadeniz’in hırçın dalgalarından doğmuş, Türk folklorunun ürünü olmuş kolbastıyı Dünya dansı haline getirebilmek.

Önemli olan Türkiye’in doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde yaşayan Türk gençliğinin bu dansı sahiplenmesi…

Önemli olan Türkiye’nin rock’n roll’unu Avrupa’ya Amerika’ya tanıtabilmek.

Üstelik böyle bir fırsat doğmuştur.

Mayıs ayında Moskova’da 54.’sü düzenlenecek 2009 Eurovision Şarkı Yarışması değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsattır. Hadise gibi yükselen bir yıldızın ve dans ekibinin birkaç Kolbastı figürü performansı sergilemesinin yapacağı etkiyi bir düşünün… Avrupa sallanır. 2009 Eurovision Türkiye tanıtım klibine mutlaka Kolbastı performansı ve müziği eklenmelidir.

Bu 2009 turizm sezonuna kriz ortamında hazırlanmakta olan Türkiye için kaçırılmaması gereken önemli bir fırsattır.

Musa Özcan

Beğeneceğinizi umduğum değişik kolbastı performansları için: http://fizy.org/?q=kolbast%C4%B1

 
Toplam blog
: 165
: 3919
Kayıt tarihi
: 25.08.07
 
 

Samsun Terme Şuvayip Köyü'nde doğmuşum. İlk ve ortaokulu Terme'de, lise öğrenimimi Ünye'de tamala..