Koltuk

Malum son günlerin en çok konuşulan ve üzerinde en çok tartışılan konusu cumhurbaşkanının kim olacağı. Bu konuyu daha da tartışmalı hale getiren unsurlardan birisi ise, seçime bu kadar az bir zaman kalmasına rağmen haihazırda bir cumhurbaşkanı adayının olmaması.

Her ne kadar şu an için Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına bir çok kişi kesin gözüyle baksa da, Erdoğan'ın malum çizgisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başbakan Erdoğan'a balkış açısı olayı içinden çıkılması güç bir çok bilinmeyenli denklem haline getiriyor.

Erdoğan'ın eşinin türbanlı olması ve Erdoğan'ın rejimi değiştirebileceği korkusu ise(-ki bence rejimi değiştirmesi imkansız) akıllarda soru işareti olarak kalacağa benziyor. Tam da bu noktada Orgeneral Büyükanıt'ın genç subaylara yaptığı konuşmanın basına sızması ya da sızdırılması ise cumhurbaşkanlığı için heveslenen Erdoğan'a büyük bir darbe indirmiş durumda. Eminim ki şu an Başbakan, aday olup olmama konusunda zihinsel gelgitler arasında boğuşup duruyor ve belki de yeni bir aday konusunda alternatifleri düşünüyor. Ordunun, halkın, parti tabanının, ve muhalefetin "tamam" diyebileceği bir adayı belirlemeye çalışıyor. Ama bu herkesi memnun edecek adayın kendisi olmadığı ise çok açık.

Erdoğan bu adayı düşünedursun, asıl önemli konu ise yeni cumhurbaşkanın gerçekten o makama uygun bir siyasetçi olup olmayacağı. Yani meclisteki mutlak çoğunluğa sahip olan AKP'nin seçeceği cumhurbaşkanı acaba daha önce Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Ahmet Necdet Sezer gibi büyük devlet adamlarını ağırlamış olan koltuğa layık birisi olacak mı? Bilgisi, görgüsü, zekası, ileri görüşlülüğü ve en önemlisi Ataürk ilkelerine bağlılığı gereken düzeyde olacak mı?

Benim görüşüm AKP içinden bu makama uygun bir siyasetçinin çıkmayacı yolunda. Hele hele her fırsatta vatandaşla kavga eden, çiftçiyi, esnafı hor gören ve "değiştik" demesine rağmen ülkedeki önemli makam ve mevkilerden başka hiçbir şeyi değiştiremeyen bir partiden daha önce Atatürk'ün oturduğu koltuğa layık bir aday çıkmayacaktır.