Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '15

 
Kategori
Güncel
 

Koltukaltı Kılları yeşerirse…

Koltukaltı Kılları yeşerirse…
 

madonna oe 24 int. alındı


Hadi bi renge takılıp kalmayalım; kızarır ya da pembeleşirse diyelim.

Bizi kimse sorumlu tutmasın; renklendirme işi külliyen  başkalarının, asla başımızın altından böyle bir şey çıkmadı.

Ağdayı öğretmeden önce tıraşı öğrettik. Kısa vadede verim alabilmek adına…

Hijyenik olur dedik estetik olur dedik.

Uzunca bir süre kendilerini yoldular.

Günahlarını almayalım; örnek aldılar.

 Nereye kök saldıysak; adetlerimizin azını çoğunu beraberimizde götürdük.

Bizim örnek alma tarzımız da tarzdır yani; şeytanın aklına gelmeyecek davaları sahipleniriz ama çayır gibi hayati kavramı es geçeriz.

 Çayır da ne ola ki?

 Biz neden adamların çayır için harıl harıl çalışmalarını göremedik.

Rengârenk çiçekli çayırların yasam iksiri olduğunu çoktan unuttuk da ondan…

Eğer bizim çayırlar radika otunun sarı çiçekleriyle kaplı ise aralarda mor pembe kırmızı beyazlar yok ise …

Türlerde bir eksilme var demektir. Süt ve bal da eksiktir.

Ve sadece bu kadarla kalmaz; balya balya kurutup sarı kıza verdiğimiz ot da eksiktir.

Daha neler neler anlat anlat bitmez tüm bu dengesizlikler…    

Ve biz hâlâ sarayın çanağı çömleğiyle haşır neşir oluyoruz.

Sarayın tükettiklerini yerine koyabiliriz; koyacağız da …

Çayırımızı çayırımızda var olan türleri yitirdiğimizde yerine koymak her yiğidin harcı olacak mı bu soru buram buram terletir adamı.

Belki de kısa bir zaman sonra dünyanın en görkemli müzesine sahip olacağız. Başkanlar da emekli olur istirahate çekilirler.

Ondan sonra sarayların sarayının; müzelerin müzesinin dönemi başlar. Fransa’nın Louvre’u avucunu yalar.

  Burada ikamet ettiler, şu köşede ibadet ettiler.

Galoşsuz içeri kimse alınmaz ve giriş ücretleri el yakar. Dünyayı merak sarar ne kadar pahalı bir o kadar kıymetli.

Saray şimdiden kariyer yaptı.

  İstikbalini garantiledi.

Kafamı karıştıran mesele: Gerçekten; yurdumun çayırları rengârenk mi?

Ya koltukaltı kılları biz boşuna mı vaaz verdik; boşuna mı ağdayı gurbetçi yaptık!

Ağdacılar: Şimdi öbek öbek kıl mı boyayacak?

Bana ne deyip köşeye çekilesi geliyor yüreğin…

Cayır cayır yanan o çayır;  yemyeşil gözleriyle bakıverince…

Ense kılları ürperiveriyor.

4 Ağustos 2015 Salı /Berlin/ Alev Meisel

Önemli bir gün şükürler olsun.

     

 

  

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..