Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '11

 
Kategori
Komşuluk
 

KOMOD'a Üye Aranıyor

KOMOD'a Üye Aranıyor
 

"Golden"komşumuzun köpeğinin cinsi...


 

Açılımı ne mi diyorsunuz? Hemen gidereyim merakınızı... Komşularından mustarip olanlar derneği:))) Öyle sanıyorum ki, çocukluğumuzun en sıcak  anıları içinde yer alan  komşuluk , günümüzün en fazla müştekisi olan sosyal kurumlarından.

Eskiden; dertte, neşede birlikte olduğumuz, başımız sıkıştığında ilk aklımıza gelen, haklarına, kendi haklarımız gibi değer verdiğimiz o güzel insanlar nerede? Zaman zaman yaptığım gibi; kendimi,kendimizi sorguluyorum, biz de bir yerlerde hata yapıyor olabilir miyiz diye. Mutlaka, insanız bizim de hatalarımız oluyor. Ne kadar acımasız davranıp, kendimizin hanesine yazılan hataları, ya da hata sayılabilecek olanları görmeye çalışırsam da, başkalarının yaşamını huzursuz edecek bir davranışımızı bulamıyorum. Örnek olarak aklıma gelen, televizyonun sesi kontrolümüz dışında yükselebiliyor zaman zaman, bildiğiniz gibi reklamlarda. Farkına varıp sesini kısıncaya kadar, kısa süreli bir rahatsızlık olabilir diye düşünüyorum.

Yeni gelen komşulara ilk çay davetini veren, onlara bir ihtiyaçları olup olmadığını soran bendim çoğu kez. Bunu, rahmetli olan bir komşum dile getirmişti. "Bendim" dedim; zira ,şimdilerde vazgeçtim bu alışkanlığımdan:(  Kültür düzeyi hangi seviyede olursa olsun, insani değerlere saygısı olmayan insana verdiğim , değer,emek , bende "çöpe gitmiş" izlenimi yaratmaya başladı.

Bulunduğumuz köy, şehirden göç eden belli bir zümrenin, "görmüş geçirmiş " ya da öyle olması gereken insanların çoğunlukta olduğu bir yerleşim merkezi. İlk ve büyük darbeyi yan komşumuzdan yedik .Daha önce, Fatma İyibilgin arkadaşımızın komşusu ile yaşadıklarını aktardığı yazısına yazdığım yorumda anlatmıştım . Bahçesinden geçen telefon telimizi bize söylemeden kesmişti,bu değerli komşumuz...Nedeni, tel sarktığı için rahatsız oluyormuş. Bu konu ile ilgili şikayet edilecek kuruma eşim gitmiş, komşunun rahatsızlığını dile getirmişti.Yetkili onun dilekçe vermesi gerektiğini söylemiş. Bunu ilettiğinde komşumuz "Onlar bana dilekçe versin, ben niye verecekmişim "gibi çok yerinde! bir cevap vermişti... Nihayetinde, bize söylemek zahmetinde bile bulunmadan kesmiş teli. Birkaç gün telefon çalışmayınca, kapının önünden geçen bayana seslendim "Bizim telefon kesik sizin çalışıyor mu? "diye.Verdiği cevap:"Ha evet onu, I..kesti ..." Takip eden başka olaylar oldu,olabildiğince sabır sınırlarımızı zorladık. Arkadaş, köpeklerle dostluğu çok ilerletmiş olanlardan.Bahçesinde üç tane var, ona bir şey diyemeyiz, yetmedi , sokağa dört tane daha getirdi. Bize yürüyerek gelmek zorunda kalanlar için sürekli sorun teşkil ediyor ama sokakta oturanları bildikleri için bir şey yapmıyor bu hayvanlar. Güvenlik için belki iyi olur düşüncesi ile olumsuzluklarına katlanıyoruz,gelecek olanları karşılıyoruz filan... Muhtarlığa söylediğimizde de, "baş edemiyoruz,belediye kulağına küpe taktığı köpekleri salıyor köye"cevabını alıyoruz. Birçok ısırma olayı oluyor oysaki...

Bizim de var köpeğimiz ama kesinlikle çıkarmıyoruz bahçeden, kaçtığı zamanlar takip ediyor hemen içeri alıyoruz. "Elimizin ağzımızda kaldığı !" tahsili,yaşı, -olması gereken- görgüsüyle , hiç bağdaştıramadığımız, başka komşuların davranışları ile de yaşadığımız şoklar nedeni ile, her türlü iletişime, temkinli yaklaşır olduk...

Bu yazıyı yazmama neden olan son olay da, maalesef ; aslında insanın en sadık dostu olan ama bazılarının ona insandan öte değer verdikleri, köpekle ilgili. Kayınbabam kanser ameliyatı olduktan sonra zayıfladı,güçsüzleşti, bu nedenle baston kullanıyor, dışarda güçlükle yürüyor.Geçen hafta, kızımızın mezuniyetini kutlamak üzere kaynbiraderlerimle birlikte bize geldiler. Arabadan inmeden; bu sefer de, karşı komşunun köpeği,arabaya hücum ederek birkaç çizik atmış, kayınbabam da arabadan çıkınca, sahibi olan doktor bayana "Kızım ,köpeğini niçin tutmuyorsun "dediğinde elindeki bastondan dolayı sanırım"Bu köpek, senden daha tehlikesiz" gibi eşimi, kayınbiraderimi çileden çıkaran cümleler sarf etmiş.Ben sesler üzerine çıktım. Eşim ve kayınbiraderim zaten babalarına üzülüyorlar ve karşılarında bir doktor var. Eşim "Ben sizden, sadece işaretle susmanızı istedim, siz doktorsunuz, babamın durumunu fark etmeniz gerekmez mi?" dediğinde "Beni hiç ilgilendirmiyor" cevabını verdi doktor hanım.Yükselen tansiyon dolayısıyla, olası daha nahoş olayları engellemekte zorlandık. Çocuğumuzun mutluluğu, tabiri caizse, boğazımızda kaldı...

Ben "Burayı satıp başka yerden alalım, gidelim dediğimde eşim, "Her yerde var bunlardan" diyor... O nedenle Komod'u kurmaya karar verdim. Komşularından mustarip olanlar derneği... :))) Sizce, yeterli üye bulabilir miyim dersiniz?

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..