Komplo teorisi mi, yoksa kamuflaj mı?

Sevgili blogcu arkadaşlarım, inanın kendimi zorluyorum ama, pes etmek üzereyim. Umudumu ve direncimi kaybetmeye başladım. Bu yazım belki de veda yazısı olacaktır. Son kez denemek istiyorum.

Yanlış anlaşıldığımı hissediyorum ve boşuna emek harcama duygusu yaşıyorum.

Bilmiyorum, belki de ben beceremiyorum, ben anlatamıyorum, ben yetersiz kalıyorum.

Önce şunu belirtmeliyim; Ben hayatımda hiç bir partinin, derneğin fanatiği olmadım. Öğrencilik yıllarımda, arkadaş grubuyla beraber, biraz da zorunlu bir siyasi görüşün içinde bir süre oldum ama liderine hep kuşkuyla baktım ve sorguladım. Nitekim, zaman beni haklı çıkardı. Bir kez de bulunduğum iş ortamında, yine biraz zorunlu olarak bir partinin üyesi ve delegesi oldum ama, yerel seçimlerde farklı farklı partilere oy verdim.

Bunu anlatırken, sakın benim gibi olun partilerden uzak durun demiyorum. Tam tersine, partilerimize sahip çıkmalıyız. Demokrasinin ve ülke yönetiminin çıkış noktası partilerdir. Burada bir hastalık varsa, yönetimde de mutlaka hastalık olacak demektir.

Ben sadece kendimin hiç bir zaman fanatik olmadığımı, sizlerin de olmaması gerektiğini söylüyorum. Çünkü fanatizm, sağlıklı düşünmeyi ve karar vermeyi engelliyor.

Rahatsız olduğum konuya gelirsek; arkadaşlar, özellikle dönemi yaşamış bazı köşe yazarları, gerçekten yaşanmış yakın tarih olaylarını anlatarak, bunlardan kurgular çıkarıyorlar, dramatize ediyorlar ve hiç de gerçek olmayan sonuçlara varıyorlar;

"Bakın 40 yıl önce şu yapıldı, bugün bunu yaşıyoruz" diyorlar.

Ve maalesef, genç blogcu arkadaşlar da bu görüşleri değişmez ve tek gerçekmiş gibi, sahipleniyorlar.

Arkadaşlar, sosyal olayların sonuçları sadece bir sebebe bağlanamaz, karmaşıktır, iyi analiz edilmesi gerekir.

Benim esas üzüldüğüm; karışık olmayan, yalın gerçekler var. Maalesef, ortaya atılan bu komplo teorileriyle bu yalın gerçekler bilinçli olarak kamufle ediliyorlar, saklanıyorlar. Hedef şaşırtılıyor.

Dün gece atv'deki Ali Kırca'nın terörle ilgili Siyaset Meydanı'nın bir bölümünü izledim. Türkiye'nin komplo teorisi üretme uzmanı! Mahir Kaynak hoca da oradaydı. Ali Kırca, sanki benim duygularıma tercüman oldu ve şu soruyu sordu;

" Biz her şeyi komplo teorilerine bağlayarak, aslında kendi gerçeklerimizi de göz ardı edip, kaçırmıyor muyuz?"

Amerika onu yaptı, Amerika bunu yaptı. Peki, biz ne yaptık, ne yapıyoruz? Bu konuda neden düşünmüyoruz, özeleştiri yapmıyoruz?

Sadece bir örnek vereceğim; Evet, Amerika 80'li yıllarda kominizme karşı "Yeşil Kuşak Projesi" ortaya koydu ve uygulamaya çalıştı ama adı üstünde proje. Buradan yola çıkıp; " Amerika Evren ile anlaştı, 12 Eylül'ü yaptırdı, biz de yeşil kuşağa girdik, bunun sonucu olarak da bugünkü iktidar ortaya çıktı" dediğimiz zaman Türkiye'de 70'li, 80'li, 90'lı yıllarda yaşanan siyasi olayların, partizanlıkların, yolsuzlukların hiç bir önemi kalmıyor.

70'li yıllardaki anarşiyi, ekonomik çöküşü de Evren yapmış olur, 80'li yılların sonuna doğru ANAP belediyelerindeki yolsuzlukları da Evren yapmış olur, bu yolsuzluklar nedeniyle halkın SHP'ye yönelmesi üzerine (SHP de şeriat partisi mi?) İSKİ skandalini de Evren yapmış olur, İLKSAN'ı da diğerlerini de. Kaldı ki, ortaya çıkan yolsuzluklar aysbergin görünen yüzü.

Ve sonuçta; 90'lı yılların başında GSMH'ya oranı %15 lerde olan borcun 2001'de %100' e yaklaşmasının sebebi de Evren olur.

Bu komplo teorisiyle sadece bugünkü iktidarı saptamakla kalmıyoruz, halkımızı da koyun yerine koyuyoruz ve Baykal'ı da aklamış oluyoruz. "Zavallı Baykal ne yapabilir ki" noktasına geliyoruz.

İnanın arkadaşlar, Türkiye'mize yazık oluyor. Haydi, bizim nesil telef oldu, çocuklarımıza, torunlarımıza yazık.

Nüfusun %50'si 500 YTL ile soğan ekmekle hayatta kalma mücadelesi verirken, %20'si için 500 YTL çerez parası bile olmuyor, çok yazık!

Sevgili blogcular, gerçekten ruhsal dengem bozulmuş durumda, karmaşık duygular içerisindeyim;

Acaba, ben uzun bir rüyadan mı uyandım, yoksa bu yazıları yazanlar başka bir gezegenden mi geldiler?

Lütfen yorumlarınızı yazınız. Gerçekten karar aşamasındayım;

Ya bundan sonra, özellikle yakın tarih yalın siyasi gerçekleri anlatacağım ve yazmaya devam edeceğim,

Ya da Allaha Ismarladık... Hoşça Kalın...