Komplocu kim mi?

Deniz Baykal’ın ‘kaset’ olayını eşeleyen eksik olmuyor; sağ olsunlar!

Yakın çevremde de ‘olmuş mudur, yapmış mıdır’ sorusuna yoğunlanan çokları var!

Tamam, diyorum. Yakınımda olanlar ‘sığ’ düşünüyorlar. Olayları birbirine bağlamada beceriksizler!

Ya her gün, bir başka televizyon kanalına çıkarak, ‘kaset’ olayını eşeleme gereği duyanlara ne demeli, diye düşünüyorum.

Sözde ‘mutaassıp’ bir yapımız var; var da başkasının belden aşağısını dillerden düşürmüyoruz iyi mi?

Ne denli etik bunlar?

Bunlar da mı ‘komplonun’ bir parçası yoksa?

Komplo, deyince Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Önder Aytaç'ın dediklerini uzun uzun düşünmek gerek kanımca…

Bundan sonra ‘MHP ile AKP´den kişilere ait kasetler ortaya çıkacaktır’ diyor.

Bu şu demektir:

‘Küresel’ bir güç CHP ile yetinmeyip, diğer siyasi partiler içerisinde de, ya da AKP içerisinde de bir karmaşa yaratmak istenmektedir; ya da yaratacaktır!

Siz tutun yine de hükümetin ‘istikrarından’ söz edin, siz tutun ülkede her şeyin yolunda gittiğini savunun, siz tutun komşularımızla aramızda iyi ilişkiler gelişmesinden söz edin…

Bana katılan olur mu bilmiyorum ama, bunlar hoşuma gitmiyor benim.

Üstelik tüm bunlar, hükümetin dış dünyada olumlu izler bırakmadığını kanıtlıyor!

Biz kaset ‘doğru mu, değil mi’ diye düşünelim, ya da birilerince düşündürtelim…

Üzgünüm, bu da böyle ‘komplo’ türü bir şey oldu!

Birlerinin, kaset olayını ‘eşelememizi, konuşmamızı’ istediğini düşünmek de, bir ‘komplonun’ öğesi olunduğumuzu göstermez mi?

Televizyon kanallarını gezerek konuşacaklar, bulunduğumuz çevremizi de konuşturtacaklar; bu arada asıl küresel komplocular yeni ‘komplolarını’ rahatça yaşama geçirecekler!

Tamam, buldum! Televizyonda bunları anlatanlar komplocu…