Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '11

 
Kategori
Komşuluk
 

Komşuluk, kul hakkı ve balkondaki çamaşırlar

Komşuluk, kul hakkı ve balkondaki çamaşırlar
 

Komşu komşu, hu hu!


Gece, tüm kapılar kapandığında çalabileceğiniz kaç kapı kalır ki?

Bazı haller var ki yaşanmadan hikmeti de kıymeti de bilinmez. Bunlardan biri de külüne muhtaç olunası bir komşunun gürültüsü, patırtısı, hatta dumanına katlanıp sabrettiğiniz onlarca zamandan sonra geliverir. Hangi köşede saklanmıştır onca zaman o minicik an bilinmez. O an gelince, tik tak kapıda beliriverir komşu. Çamaşırlar balkondayken siz de mutfak masasının örtüsünü şöyle bir silkeyim demişsiniz mesela... suç üstü, cezası ağır, ispatı hazır.. peki ya, hiç sigara içilmeyen bir evin alt katında içilen sigaraların üst katı kaplayan kokusu. Kendi evinizin koridoruna çıkamayışınızı hangi güvenlik görevlisi aracılığı ile iletebilmeyi dilersiniz?

Aynı çatı altında düşman kardeşler gibi birbirinin ardından kovalayan komşular varken, çok yakın ilişkileri olan, gıpta edilecek olanlar da var çevremizde. Kul hakkını gözeten komşulukta da, trafikte de, yolculukta da, işinde de gözetiyor. İnsan hakkı söz konusu olduğunda her şey teferruat. En azından medeni dünyanın jargonu ile böyle, tabii ki hakkınızı ortaya koyabilirseniz. Ortada olan nice konular insan hakkına sığmazken, komşusunun vatandaşları kutsal vazifelerinden dönmekte iken, kapısından geçenlere çelme takan milletler ile komşuluk yapmaktayken hem de...

Diğer yanda, milletlerin sözü geçmişken, batımızdaki gelişmeler de işin cabası. Papa’nın sözü “modern” Avrupa’yı ne yönde etkileyecek dersiniz: ''AB, komşuluk politikası Hıristiyan değerler çerçevesinde belirlenmeli''. Bunun karşısında geliştirilen yaklaşım: “Hıristiyanlar ve Müslümanlar ayrıcalıklı ortaklar da olabilir.” diyor. Tam üyelikle bitmeyecek bir hayalin, ayrımcı bir ekonomik birliğin burjuvazisini “demokratik” sahne duruşumuz ile daha ne kadar memnun edebiliriz dersiniz? Artık bizde aradıkları şeyi onlara daha ucuza sunacak, daha az gelişmiş pazarlar ile ilgilenecekleri günler geliyor. Lakin, komşular biraz buhran döneminde olduklarından bu sıralar işleri kesat, kavga şamata gırla gidiyor, bize sıçratmayalım.

Hukuk her alanda yorumdan ibaret. İnsanlar da hislerden. Birini kızdırdıysanız, er-geç birgün o kızgınlığın bir dönüşü oluyor. Dost ise, hele gerçek bir Allah dostu ise karşınızdaki, affedilmek de mümkün. Lakin, milletler arasında hesaplar büyük. Bir devlet başkanını, dünya liderini, medyatik-siyasi-ruhani ya da tüm bunlardan bağımsız bir ekonomik güç sahibini kızdırmak pek akıl kârı değil. Ne de olsa küresel dünya komşuluğu, kim bilir kimin çamaşırlarını kirletmek var işin ucunda.

Sevgiyle kalınız.

 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..