Komşumu rüyamda gördüm

Komşuluk. Ne güzel şeydir. Kapıyı çalar cin bakışlı afacan bir erkek çocuğu, ya da saçları örgülü mahcup bakışlı bir kız çocuğu elindeki su bardağını uzatır "Hatice Teyze eğer varsa annem bir bardak un istedi." İstenen un olsun, yoğurt olsun, yağ olsun, şeker olsun fark etmez. Orada bir paylaşım vardır.

Bir anı hatırlıyorum. Öğrenci olduğum günlerden birinde karşı komşumuz elinde bir bardakla geldi. Kapıyı ben açtım. Annemde üzerindeki mutfak önlüğüne elini kurulayarak seyirte, seyirte geldi mutfaktan meraklı ya! İlla ki görecek gelenin kim olduğunu. Kapı açık. Bunlar daldılar muhabbete. Komşumuz "Ya ben senden şey isteyecektim!" dedi. Annemde "Sen şeyi kapat ben de şeyi vereyim." dedi. Komşumuz kapıyı kapatıp içeri girdi annem de zeytiyağı tenekesini mutfak tezgahının altından çıkardı. Ben de öle melul, melul baktım arkalarından. Bunlar nasıl anlaştılar diye. Komşumuz kapanacak şeyin kapı olduğunu annem de istenen şeyin zeytinyağı olduğunu anlamıştı.

Şimdi bakıyorum da çalınan kapılar, istenen ŞEY ler, "Bu akşam müsaitseniz annemler size gelecek!" ler ne yazık ama ne yazık ki yok denecek kadar az.

Oturduğum evin koşulları maalesef ve maalesef çok kötü. Tam 8 yıldır buradayım ve şanslıyım. Neden mi her ne olur ise olsun muhakak ve muhakak 8 yıldır kapım çalınır. Ya silme dolu bir tabak yemek, ya aşure ya da helva gelir. Bodrum katında olduğum için çamaşır kurutmakta zorlanmam. Muahakkak ve muhakak çamaşırlarımı asacağım en az 4 daire bilirim. Değil asmak yıkanır bie çamaşırlarım. Oturduğum yerde mutluyum. Seviyor ve seviliyorum.

En çok sevdiğim ve en çok görüştüğüm komşumla bir meseleden dolayı aramda bir soğukluk oluştu. Bu beni oldukça rahatsız eden bir durumdu. Gecelerden bir gece kızını rüyamda gördüm. Komşumun kızı nişanlanmak üzere. Rüyamda kız nişanlanıyordu. Kocaman kırmızı bir tuvalet giymişti. Kocaman bir salon vardı ama salon çok kalabalıktı. Kimse kımıldayamıyordu kalabalıktan. Komşumun kızına kırmızı tuvaletin hiç yakışmadığını düşündüm. "Neden fıstık yeşili, saks mavisi ya da pembe bir tuvalet düşünmemiş ki? Bu çocuğun yaşı çok genç kırmızı hiç yakışmamış." diye geçirdim aklımdan. "Rüyada kırmızı bir şey görmek hayra alamet değildir." derler. "Üstelik çok kalabalık. Amaaaan ne gerek vardı bu kadar insanı toplamaya alt tarafı bir nişan?" diyordum. Çok bunaltmıştı ortam beni, bir an önce gitmek istiyordum ama "Ayıp olur. Kalmak zorundayım." diye zorluyordum kendimi.

Ertesi sabah, komşumla aram mayhoş tatta ya, bakalla ekmek almaya çıktığımda pencereden kızına seslendim. Gülerek "Ne haber kız , dün gece rüyamda sözlünle seni gördüm. Nişanlanıyordunuz." dedim. Rüyanın detayını anlatmadım. Kız mahzun bakışlarla "Biz dün gece ayrıldık ablacığım." demez mi!!! Her şey unutuldu benim tarafımdan. Aç bakayım kapıyı dedim. Ekmeği mekmeği, küslüğü müslüğü unutup daldım evlerine. Komşum ben ve kızı saatlerce konuştuk. Dertleri paylaştık. Oluru olmazı tartıştık. Giderken komşum bana sıkı sıkı sarıldı. "İyi ki varsın!" dedi. Bizi rüyanda görmen mistik ya da enerjisel bir şey olmasa dahi bizi düşünüyor olduğunu gösterir." dedi. "Geldin ve derdimize derman olmaya bizimle paylaşmaya çalıştın sağol var ol!" dedi.

Ben de O'na sarıldım "Sizi seviyorum kıyamam ki üzülmenize!" dedim. Bütün kırgınlıklar bitti. Büyük bir ayrılık küçük bir barışa neden oldu. "Demek ki her şerde bir hayır vardır." sözü boş bir söz değil.