Komutanlar demokrasiden yana mı, yoksa demokrasiye karşı mı?

Mehmet Ali BİRAND'ı, çocuklar hâriç tanımayan yoktur zannediyorum. Düzenli olmasa da, kendisi, yıllardır sık sık okuduğum yazarlardan birisidir. Dünyevî ve uhrevî görüşlerimiz ayrı olabilir, fakat çoğu zaman, birçok yazısını beğenerek okuduğumu ifâde etmeliyim. Çoğu zaman da görüşlerine katılmadığım yazıları olmuştur... Takdir edersiniz ki, bu da gâyet normaldir.

Sayın Birand bugünkü (28.08.2008, perşembe-posta) yazısında; TSK' nin 2018'e kadarki komuta kademesinde kimler yer alacağını yazmış...

TSK' nın komuta kademesinde, 2018'e kadar kimlerin görev alacağından ziyâde; TSK' nin, 2018'e kadar Demokrasimize, ne kadar fayda sağlama ihtimalinin olacağından bahs'etse idi Sayın Birand, eminim ki daha doyurucu bir yazı ortaya çıkabilirdi.

Her 10 yıl'da bir darbeler, muhtıralar ve E-Bildiriler'le anılan Gûzîde Ordumuz'un; artık bu, ''DARBECİ'' izleri ile değil, Demokrasi savunucusu ve Demokrasiye katkısı olan bir görünümle anılması gerekir diye düşünüyorum. ''Buna da lâyıktır bizim Ordumuz'' diye düşünüyorum.

Gerçi, Basında söz sâhibi bir çok yazarımız'ın; TSK' nin böyle bir olumlu görüntü vermesi için, yıllardır çaba sarf'ettiklerini memnûniyetle görmekteyiz.

Böyle anlamlı bir günde, sayın Birand'dan da bu tarz bir yazı, beklerdim doğrusu.

Sayın Mehmet Ali Birand;

"Herşey normal gittiği taktirde, İlker Paşa’nın ardından, 2010 yılında Genelkurmay Başkanlığına Org. Sabahattin Işık Koşaner gelecek. Önümüzdeki iki yıl süresince Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapacak, ardından Genelkurmay Başkanlığına geçecek. Koşaner paşa’nın önemli özelliği, son dönemlerde hep 2’şer yıl yapılan Genelkurmay Başkanlığını, yaşı nedeniyle 3 yıl süreyle yürütmesi olacak. Yani, şimdi başlayacak bazı “ince ayarlar” asıl Org. Koşaner döneminde yerleşecek. '' diyerek bazı işâretlerle bir şeyler anlatmaya çalışmış ama, bununla ne demek istemiş, doğrusu, anlıyabilmek hiç te kolay değil benim açımdan."

Anlıyan varsa söylesin...

Bu, “ince ayarlar'' nelerdir?.. Ben merak ediyorum doğrusu!..

Bu “ince ayarlar'', Demokrasi'ye karşı yine, yeni bir tavır almanın işâretleri midir?.. Ki böyle bir ihtimal var da Sayın Birand bunu açıkça yazmıyorsa, bence şu anda büyük bir mesûliyyetin içerisindedir... Yoksa, Demokrasimizi güçlendirecek olan, Ordumuz'u daha çok kışla da tutan, Gerçek Demokratları memnun edecek “ince ayarlar'' mıdır bunlar?.. Bilemiyorum, Mehmet Ali Birand gibi bir gazetecinin bu kadar şifreli yazmasına gerek var mıydı?

Yoksa, Demokrasiye yeni yeni '' balans ayarlarının '' işâretleri mi var Sayın Birand' da?!..

Ben ve benim gibi milyonlarca insan, çok sevdiğimiz Ordumuz'un değerli komutanlarından, artık, Demokrasi'ye Darbe değil, Demokrasimizi daha da güçlendirici adımlar atmalarını bekliyor...

Bunu da; bu milletin, çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmayı hak'ettiğini düşünerek istiyoruz.

Darbeler, birtakım makam-mevkî heveslilerinin, Şanlı Ordumuz'un sırtına yüklediği kamburdan başka bir şey değildir.

Bu kamburun düzeltilmesi, yine onların elindedir...

Bakalım, Sayın Birand'ın bahs'ettiği “ince ayarlar'' ın gelişimi nasıl olacak?

Allah ömür verirse göreceğiz İnşaAllah!..

Sağlık ve Muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
28.08.2008, perşembe
Üsküdar-İSTANBUL