Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

09 Ağustos '06

 
Kategori
Anılar
 

Komutanlarım

Komutanlarım
 

Onlar ölmesinler!

Çetin Altan bir yazısında ölüm nedir sorusuna cevap ararken başka birinin düşüncesini aktarmış: "Bir gün gelir, o kişiden son kez söz edilir. İşte o an gerçek ölümdür..."

Son kez bir kişiden söz etmek? Buna kitaplar, filimler, öyküler dahil mi? Söz gelimi, 1920 lerin bir filmini seyrediyoruz. Filimde ki o adını sanını bilmediğimiz alımlı güzel ölü mü? Yazili kayitlar, oykuler, romanlar, internet 'soz etmek' den sayilir diye, olmelerinden, kaybolmalarindan korktugum, bize kan bagi olmayan guzel insanlardan burada soz edelim istiyorum. Onlar olmesinler...

ALTINCEKIC KOMUTANIM:

Ustegmenin. 1978 yili yazi. Hava Harp Okulu'na alinacak ogrencilerin secimi icin Izmir'e gittik. Sinavlarda basarili olmus, saglik kontrolundan gecmis lise mezunu adaylar, temel askerlik, ucus ve parasut egitimi ile deneniyorlar. Basarili olmak bayagi bayagi bir is. 10 saatlik egitim sonrasi pirpir da olsa kucuk ucaklari yanliz basina ucuracaksin, parasutle ucaktan atliyacaksin, gun boyu askeri egitimden gececeksin...

Yerimiz de Cuma Ovasi. Cumaovasi'nda Ilk defa boyle bir egitim yapiliyor. Eski, uzeri teneke ile kapli bir ucak bakim hangarini KOGUS yaptik. Acikta bir yemekhanemiz, yine acik arazide yalnizca soguk suyu akan duslar ve tuvaletler var.

Kamp Komutani Tahir Altincekic isminde bir Albay. Uzun boylu, beyaz tenli, bana gore Ataturk, Goksel Arsoy, Garry Grant karisimi heybetli bir adam. Bakislari, yurusuyu, konusmasi insana urperti veriyor.

Tabur Komutanim Pilot Kurmay Yarbay Gokalp Yugnak ile birlikte odasinin kapisi calip, esas durusta kendimizi takdim ettik. Bize bakti. Oturun falan da demedi. Yugnak Yarbay'a donup, ben Kurmaylari sevmem, dedi. Bana da bakip, Piyadeleri de, dedi. Ne diyelim? Emredersiniz diyip, ciktik.

Yugnak Yarbay'in esi ve cocuklari Izmir'de kaliyolar. Ben birbucuk yillik evliyim. Esim ve oglum Umut Istanbul'dalar. Bana soylenene gore hafta sonu (Cuma aksam uzeri) gidip, Pazar gunleri donebilecegim. Altincekic Albay'i taniyana kadar, bu planimizi uygulayabilecegimizi saniyorduk!

Birinci ve ikinci haftalar gecti. Ben gun 24 saat, haftada yedi gun calisiyorum. Aday ogrencilerin yemek, icme, yatmalariyla ilgileniyor, evraklarini duzenliyor, ucus ve parasut egitimlerini takip ediyor, bu arada da askeri egitim yaptiriyorum.

Galiba ucuncu hafta sonuydu.. Ucus yok. Benden baska gorevli de yok. Ogrencilere ucus pistinda yuruyus yaptiriyorum: BIR KI... UC DORT. Baktim bir makam arabasi yaklasiyor. Ogrencileri durdurduk. DIKKAT cektik. Kosup tekmilimizi Verdik: Hava Harp Okulu Aday Ogrenci Taburu Bir Subay, 500 aday Ogrenci ile gorusunuze hazirdir komutanim! Hem dizlerim titriyor, hem de Altincekic Albay'a tekmil vermek hosuma gidiyor. Babayigit bir adam. Sanki asker gibi asker. Albay gibi Albay. Komutan gibi komutan!

Istirahatte makam odama gel, dedi. Korktum. O siralar genciz. Her seyden korkuyoruz. Ayidan kork (Simdi de korkuyoruz da...)

Ustumu basimi duzelttim. Kepimi sol elimde tutacagim yerin, soyleyecegim sozlerin, kapiyi kac kere tiklatmam gerektiginin provasini yapiyorum. Kapiyi vurur vurmaz, otur dedi. Oraya degil, masasinin yanina. Gozunden bir tabak leblebi cikardi. Rakimi, viski mi icersin, diye sordu. Ulan komutanla raki icilir mi? Icmiyorum dedim. Bugun tatil, dedi. Icmeyecegimi anlayinca israr etmedi. Evlimisin diye sordu. Evet, dedim. Cocuklar Izmir'de mi? Hayir, Istanbul'dalar, dedim. Ne kadar zamandir gormuyorsun? Uc hafta dedim. Yuzu kipkirmizi oldu. Nerede senin Tabur komutanin? Orduevinde herhal. Bul dedi. Nasil bulurum? Numarayi cevirince karsina orduevi mi cikiyor?

Olani biteni Yugnak Yarbay'a Pazartesi gunu erkenden anlattim. Yugnak Yarbay' la odasina gittik. Altincekic kizgindi. Bu cocugu nasil boyle colugundan cocundan uzak tutariz. Yugnak Yarbay planimizi anlatti. Her hafta sonu gidecektim. Cuma Ovasi'ndan Cigli ye bizim pirpir ucakla Yugnak Yarbay goturecek, oradan askeri Kurye Ucagi ile Istanbula gidecektim. Pazar gunleri de tersini yapacaktik. Altincekic gurledi. Niye yapmadik? Yugnak Yarbay kipkirmizi, ama mavis gozleri sevimli sevimli bakarak gulumsedi. Sizden korktuk komutanim. Ilk gunden canimiza okudunuz nerede o yurek gelip sizden tayyare icin izin isteyelim?

Artik pasalar gibi Cuma aksamlari ozel ucagima binip, Cigli'ye gidiyorum. Cigli den Kurye ile Istanbul. Kurye icin her hafta gorev kagidini Altincekic Albay imzaliyor.

Bir, iki, uc, dort hafta derken, her hafta sonu Komutana gidip gorev kagidi imzalatmaya utandik. Hem ben, hem de Yugnak Yarbay ayni dusunuyorduk. Bizde iyi niyeti su istimal etmeyelim, diyorduk.

Izmir de havalar cok sicak. Sabah erken ucuslar basliyor. Mesai oglen bir gibi bitiyor. Mesai otobusleri gittiginde geriye bizi sehre goturecek hicbir arac kalmiyor. Ucagimiz var, arabamiz yok. Komutanin makam arabasi ve Yugnak Yarbayin kendi renosu haric.

Saat bes gibi, Altincekic Albay beni gordu. Yugnak Yarbay'a sordu. Bu cocuk niye gitmedi, diye. Yugnak Yarbay yine kipkirmizi oldu. Komutanim, sizden gorev kagidi istemeye utandik. Altincekic, "ulan!" dedi, bu herifi gun 24 saat calistirmaya utanmiyoruz da, bir gorev kagidi imzalattirmaya mi utaniyorsun? Emir verdi: Bir ucak hazirlasinlar. Yugnak, Komutanim Kuryeye yetisemezsiniz, dedi. "Kuryeyi de beklettiririz!"

Ben saygi olsun diye mi nedir, ucagin arka koltuguna gectigimde, ulan bizi ozel sofor mu yaptin, gel yanima otur dedi. Cigli Ucus Kulesi ne telsizle emir verdi. Kurye bekletilsin. Biz indigimizde kocaman 130 dort motoruda calisir vaziyette pist basinda bizi bekliyor. Pilot gec kaldigindan, biraz kizgin, gorev kagidi olmadan ucaga alamiyacagini soyledi. Altincekic Albay kuleye talimat verdi. Ucagi bekletin. Emir Astsubayina da haber verin, Usttegmen Kemal Ozturk adina Istanbula gidis donus gorev kagidi hazirlayip, getirsin. Ben imzalarim.

Dev gibi ucak buyuk gurultu ile pist basinda bekliyor, biz bekliyoruz. Gorev kagidi geldi. Imzayip bana verdi. Kuleye telsizle kalkis izni verin dedi. Kalktik. Tirmaniyoruz. Ucagin pilotu beni yanina cagirdi. Yaptigindan utanmis. Niye gorev kagidi istedim ki, diye hayiflaniyor. Ozturk, bir halt ettik. Hic olmaz sa sen kusurumuza bakma!

Estafurullah komutanim...

Pasalar gibi Istanbula gittik.

Yaz bitti. Bizim ogrenciler azaldi. Eylul ayi icerisindeyiz. Yugnak Yarbay, Ozturk yenge ve oglani iki haftaligina getirsene, dedi. Istanbul'da bekarlik arkadasim, agabeyimiz Halil Oguz Yuzbasiya telefon ettim. Bindirir gonderir misin diye? O da, cocuk bebek diye Turk Hava Yollari ile gondermeye karar vermemis mi? Hanim ve oglan Cuma gunu dortte Cigli Hava Alanina inecekler. Biz Yugnak Yarbayin arabasini piril piril yaptik. Arabanin cantlari bile parliyor. Hanimi Cigli'den Yugnak Yarbay ile alip, Konakta ki orduevine getirecegiz. Yaz bittigi icin yer bulabildik. Mesai yine saat bir de gitti. Biz Yugnak Yarbay ile Komutanin gitmesini bekliyoruz ki biz de Cigliye gidelim. Saat uc gibi komutan Yugnak Yarbay'i makamina cagirdi. Biraz sonra Yugnak Yarbay sapsari bir yuzle yanima geldi. Ozturk, Hava Egitim Komutani Altincekic Albay ve Beni bekliyor. Guzelyali'ya gitmemiz lazim. Ne yapacagiz? Arabayi alip sen gidermisin?

O gune kadar birtek ogrenci iken direksiyonun arkasina gecmisim. Cumaovasi'ndan Cigli'ye gitmeye kalkarsam, herhalde parcalara ayrilmis olarak doneriz. Son care, bizimle Uckuyular'a kadar gel, oradan kendi imkanlarinla gidersin artik,dedi. Yapacak bir sey yoktu.

Altincekic Albay ve Yugnak Yarbay makam arabasinin arka koltugunda, ben emir subayi gibi on koltukta Izmir'e dogru gidiyoruz. Gaziemir'i yeni gecmistik, komutan, gozun aydin, yenge geliyormus, dedi. SAGOL, dedim. Biraz sonra sordu. Kacta geliyorlar? 4 dedim. Iyi, iyi dedi. Sonra, nereye gelecekler, dedi? Cigli dedim. Parladi. Ulan essoglu esek, saat kac? Yugnak Yarbay devreye girdi. Biz onunla gidecektik. Arabayi hazirlamistik. Son dakikada Hava Egitim Komutani devreye girdi. Ozturk arabayla gidemedi. Saat uc oldu. Bizde sizinle hic olmazsa Uckuyular'a kadar gelmesini uygun gorduk...

Komutan sofore, don geri, dedi, Soforden keskin bir U donus. Cumaovasi'na geri donuyoruz. Yugnak Yarbay sordu. Komutanim ne yapmayi dusunuyorsunuz? Altincekic Albay, nobetci subayi pilot. Ozturk'u alip ucakla Cigliye gider, yenge ve cocugu alip, Cumaovasi'na donerler, dedi. Yugnak Yarbay, komutanim Cumaovasi'ndan Konaga gitmeleri sorun olabilir, diye fikrini soyledi. Altincekic parladi. Nihayet dogru bir soz ettin! Sofore bagirdi. Don geri...

Noktada arabayi durdurdu. Oglum Yugnak biz burdan Guzelyali'ya dolmusla gideriz. Ozturk'de arabayla gidip, yengeyi alsin.

Ben tabiki Cigliye gec vardim. Hanim inmis. Oglan bir hostesin kucaginda. Cigli 2 nci Ana Jet Ussunun Nobetci Amiri hanimi karsilamis. Megersem, Altincekic Albay Hava Egitim Komutani'nin Makam Odasina girer girmez, once bir telefon etmis. Ozturk Ustegmen biraz gec kalacak. Gaye Ozturk ve cocugunu havaalaninda bizzat karsilayin, diye emir vermis.

Hanimi aldik. Makam arabasi ile Izmire gidiyoruz. Kulagima fisildadi: "Ben senin bu kadar buyuk bir adam oldugunu bilmiyordum?"

Onemli ve buyuk bir adam degildik. Fakat; onemli ve gercekten buyuk iki adam, bizim de insan olarak onemli oldugumuzu etrafindaki herkese bagira bagira anlatiyorlardi.

Sofor bizi orduevine biraktiktan yarim saat sonra geri geldi. Bir zarf. Icinde ikibin lira. Ve Albay Tahir Altincekic den bir not: "Sonra odersin. Pazartesi mesaiye gelme."

Pazartesi gunu sabah tam 6 da, her zaman ki gibi, Yugnak Yarbay'a tekmilimi veriyordum:

"HAVA HARP OKULU ADAY OGRENCI TABURU GORUSUNUZE HAZIRDIR KOMUTANIM..."

Sabah gunesi ortaligi yeni yeni aydinlatiyordu. Artik Hava Harp Okulu na girmeye hak kazanmis, Hava Harp Okulu 1982 Devresi Hava Subaylarinin ictimasini komutan; 'sigarasindan ak dumanlar cekerek icine,' uzaktan, gulumseyerek, izliyordu.
....

Babamin Yagiz Atina Binmis Boluk Komutani, Benim Celik Kanatli Alay komutanim olmesinler. Cocuklarimiza, cocuklarimizin cocuklarina anlatalim...

NOT: Belki fotograflarini bulurum diye, Altincekic, Akdemir ve Dengizek komutanlarimi internette aradim.

ABD Ucus Okulu 55-Q devresinin web sitesi ile karsilastim. Devreleri Altincekici anmislar.

NOT-2: Altincekic Albay'in fotografini, bu oykuyu yazdiktan tam yedi yil sonra, bugun yayinliyorum. Oglu Bozkurt Altincekic gonderdi. "Babam ben 9 yasindayken oldu. Babami taniyamadim..." Sanirim bu fotograf benim Altincekic Albay'i tanimamdan cok onceki tarihlerde cekilmis. 10 Mart 2005, Bloomington

NOT-3: Gecenlerde 1982 Hava Harp Okulu mezunlarinin Hava Harp Okulu'nda toplanacaklarini ogrendim. Davet edildim. Gidemedim. Hepinizi kutlarim arkadaslar. Daha nice yillara... 23 Ekim 2007, Bloomington

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..