- Kategori
- Kitap
Konstantiniyye Oteli-Bir Livaneli Romanı
Sıradışı bir Livaneli romanı
İstanbul’un tarihi yarımadasında bir otelin açılışı yapılmaktadır. Türk-Kazak ortaklıyla yapılan otelin açılış yemeğine kentin ileri gelen devlet görevlileri, ünlü işadamları, gazeteciler ve bazı entelektüeller davetlidir. Organizasyon sorumluluğu Türk ortağın asistanı Zehra’nın omuzlarındadır.
Zehra işine tutkuyla bağlı, aşırı titiz ve ayrıntıcı bir tiptir, bu özelliklerinden dolayı da balatayı sıyırmak üzeredir.
İşte roman, Zehra’nın ve otel açılışına katılanlardan öne çıkan bazı tiplerin karmaşık, bazen karanlık, zaman zaman ahlak dışı, sıklıkla kanun dışı ve birbirinden ilginç aşk, iş, cemiyet ve aile hayatlarını anlatmaktadır.
Konstantiniyye Oteli’nin kapağında roman olduğu yazılı. Bana kalırsa denemeler, hatta öyküler kitabı... Belki de tarih, genel kültür, dinî bilgiler, “yazı yazma sanatı”, “güncel siyasi makaleler derlemesi” kitabı da denebilir.
Yazar kendi tarzının dışına çıkmış; kitabın sanki ufak bir kısmını o yazmış; bir kısmını Orhan Pamuk, epey bir bölümünü Ahmet Ümit kaleme almış; bazı bölümleri de Dante’nin İlahi Komedya’sından adapte edilmiş.
Hayli karmaşık bir kitap... Hikâyelerin birbiriyle pek bir bağlantısı yok, tek ortak nokta kahramanlarının veya onların yakınlarının aynı açılışta bulunması...
Buna rağmen ben hayli sevdim, iyi mi?
Heyecanlı ve sürükleyici buldum, bilmediğim hayli şey öğrendim, bildiğim birçok konuyu tazeledim.
Hani yazar keşke okura her satırda bu kadar fazla entelektüel caka atmasaydı, çok daha iyi olurdu.
Tavsiye eder miyim?
İşte ondan emin değilim.
İnsanın yirminci sayfada sıkılıp, tavsiye edeni kalaylaması da ihtimal dahilinde, “Vay be, soluksuz okudum!” diye şükranlarını sunması da...