KONUŞMA FİLTRESİ

Odasında ders çalışmaya çalışan liseli annesinin ricası üzerine eylemlerini en ince ayrıntısına kadar anlatarak gereksiz laf kalabalığı oluşturan ve mübalağa sanatının sınırlarını zorlayan komşunun misafirliğe gelmesi nedeniyle istemeyerek salona gelmiş bulundu.

Kulak tırmalayan sesiyle insanda pek de iyi bir izlenim bırakmayan memur emeklisi konuğun kondurduğu iğneleyici cümlelere maruz kalma pahasına görgü kurallarına uyarak görülen manzara pek de iç açıcı değildi.

Komşunun çay içerken vidanjörü andıran höpürtüsüne fasulye turşusunu yerken duyulan şapırtısı da eklenince korku filmlerindeki ses efektlerini aratmayan bir uğultu oluştu. Burnu sızlatan çürük elma kokulu parfümü, yetmişli yıllardan kalma sarı renkli kazağı, saçlarına taktığı seksenlerden kalma kelebek tokası ve insanın enerjisini emen gıybet içerikli muhabbetiyle tahammül sınırlarını zorlayan hanımefendiye katlanan ana oğul sağlam bir sabır eğitiminden geçmekteydi.

Memnuniyetsiz bir tavırla sürekli kusur arayan, diğer insanların başarısını küçümseyerek kendi yaptığı işleri çok matahmış gibi anlatan komşu; insanların medeni halleri, tahsil durumları ve aile yaşantıları gibi özel konular hakkında haddini aşan cümleler kurmaktan çekinmiyordu.

Belirli bir yaşa gelip evlenmeyi tercih etmeyen eğitimli ve kültürlü hanımlara ‘evde kalmış’; yüksekokulu kazandıktan sonra emeğiyle hayatını idame ettirenlere ‘dandik okul mezunu’; çeşitli nedenler yüzünden eşinden ayrılanlara ‘geçimsiz‘ yaftası yapıştıran kadın insan görünümlü yapışkan yaratıklara özgü hâliyle insanı canından bezdiriyordu.

İnsanlarla ilgili düşüncelerini daha uygun bir dille anlatmak yeteneğinden yoksun komşu kadın, dilinde kemiğin bulunmamasından olsa gerek ne yaşadığını bilmediği kişileri kişilik fukarası bir tavırla bilinçsizce yargılamayı kendine hak görmekteydi.

Hakaret, dedikodu ve aşağılama muhteviyatlı muhabbete muhtaç kadının menfur cümlelerine dayanamayan liseli, beyefendi tavrıyla müsaade isteyerek odasına çekildi.

Yükseköğrenim gören, yaşı nedeniyle büyük olarak nitelendirilen birinin küçültücü cümlelerle küçük işlerle uğraşmasına anlam veremeyen genç adam biyoloji sınavına çalışmak için ders notlarını okumaya başladı.

Boşaltım sistemi konusunu ele alan ders notunda böbreklerin nefronlardan oluştuğu, nefronlarda idrar oluşurken temel plazma ürünlerinin filtre edildiği yazmaktaydı. Filtre kelimesinin kafasında oluşturduğu çağrışımın etkisiyle böbreklerdeki sistemin değişik bir versiyonunun uygulanıp uygulanamayacağını düşündü.

Kelimelerini seçmeden konuşanların ağzına takılacak filtreyle kurulan cümlelerin daha mantıklı olacağını düşünen liseli böylece insanların yumuşak karnını yumruklayarak beslenen enerji asalaklarının varlığında önemli miktarda bir azalma olacağı kanısına vardı.

Fotoğrafları filtreleyen teknik bilimin konuşmaları süzgeçten geçiren bir buluşla daha mutlu bireylerin yetişmesine olanak tanıyacağı fikrine varan liseli atık maddeleri vücuttan atarak temizleyen boşaltım sistemiyle ilgili biyoloji notlarını okumaya kaldığı yerden devam etti.