Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Konuşmak özgürlüktür

Konuşmak özgürlüktür
 

özgürlük


Gün geçtikçe değişen, gelişen ve bu değişime ayak uydurmaya mecbur bırakan bir çağın içindeyiz. Çağımız: iletişim çağı. Artık en uzaktaki ile bile konuşmanın sorun olmadığı görüntülerle renklerle teknolojinin tüm imkanlarıyla bezenmiş etrafımızdaki her şey. Bir telefon bir bilgisayar tuşu kadar yakınken birbirimize artık bir o kadar da uzaklaştık birbirimizden.


Günlük yaşantımızda birlikte olduğumuz insanlarla, yalnız olduğumuzda ise kendimizle sürekli bir iletişim halindeyiz. Gerek sözle gerek yazı ile , işaret ederek hatta sessiz kaldığmız zamanlarda bile bir şeyler ifade etmeye devam ediyoruz.


Belkide insan olmanın en muazzam özelliklerinden biri konuşabilmek; düşüncemizi, duygumuzu sözcükler aracılığı ile ifade edebilmek. Acaba bizler çevremizdekilerle yeterince ve sağlıklı iletişim kuarabiliyor muyuz? Sanırım iletişimin kalitesi ve anlaşılırlığı etrafımızdaki duruma, konuya ve insanlara verdiğimiz değerle oldukça bağlantılı. Ne kadar önemsiyorsak o kadar iyi anlayabiliyor ve anlatabiliyoruz hem kendimizi hem de etrafımızdakileri.

Konuşmayı ilk ailede öğrendiğİmizi düşünürsek, sağlıklı iletişim kurabilmemin temelleri de yine ailede atılıyor. Kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir aile ortamın içinde bulanlar; toplum içinde de bu alışkanlıklarını sürdürebiliyorlar.Çocuklarımızla ne kadar iyi bir ietişim kurabilirsek onları o kadar iyi anlarız. Ve onları ne kadar iyi anlarsak onlarla hem bir anne ve baba , hem de arkadaş olabilmeyi başarırız. Böylece çocuklarımızın da bizlere olan güvenleri artacağından bizlerle her şeyi paylaşmaya istekleri de artar. Bu hem onların aile birliğine bakış açıları için hem de gelişimleri için oldukça önemli . Ama baskının, ayıbın , şiddetin var olduğu ailelerde maalesef bu durum tam tersi oluyor. İleitşim eksikliği daha bir çok şeyi eksik bırakabilyor ardı sıra. Anlayışı hoşgörüyü, paylaşmayı, yardımseverliği...Sonrasında ise dolmuşta, markette, sokakta, okulda, ya da bankada insanlarla münakaşa içine girebiliyor birbirimizi anlamakta zorlanıyoruz. Özellikle tatlı dil ve güleryüz arama girişimimiz maalesef boşa gidiyor.


Değişen zamanla birlikte artık teknolojik imkanlar hepimizin evinde. Bilgisyar, cep telefonları ve televizyon. Özellikle de duvarlarımıza 102 ekrana kadar sığdırabildiğimiz tv ler! Bir bakıyorsunuz kimimiz tv başnda kumanda elinde, kimisi bilgisayar başında kimisi elinde telefonu herkesin ayrı dünyalarda olduğu bir evi paylaşıyoruz.Çok az konuşuyoruz, birbir yüzümüze çok az bakıyoruz. Çoğu zaman koşturmaktan, yorgunluktan eşimizle aramızda geçen konuşmalar iki sözcüğü geçmiyor. Oysa ki en muazzam özelliğimizdi konuşmak ama bizler bunun farkında değiliz. Çoğu zaman mecbur olduğumuz için ya da konuşmak için konuşuyoruz hatta konuşmamaktan kelime hazinemiz öyle zayıflamış ki ne diyeceğimizi şaşırabiliyoruz. Acaba gerçek anlamda gün içinde kaç deafa içtenlikle, gerçekten anlamak için dinliyoruz karşımızdakileri?


İnsan ancak ve ancak kendini ifade edebildiği oranda gelişir ve gerçek kendini keşfedebilir. Bizler eşimizle çocuklarımızla içtenlike konuştuğumuz sürece sevgimiz artar ve güçlenir. Ve toplumlar da ancak birbirlerini anlayabildikleri sürece huzur bulabililer. Bazen neyi paylaşamadığımızı anlayamasakta, tek bir dünya var hepimize ait olan. Ve ancak birlik ve beraberlik bilincimizi geliştirebilirsek saygımız olur başkalarının yaşam hakkına. Daha fazla anlayış daha fazla özgürlük demektir. Bizler de özgür bırakalım duygularımızı ve esirgemeden verelim birbirimize. Sevgiler...

 
Toplam blog
: 14
: 499
Kayıt tarihi
: 18.02.09
 
 

KTÜ Türkçe Eğitimi Bölümü mezunuyum, halen Trabzonda öğretmenlik yapmaktayım. Ayrıca yerel bir gazet..