Konut Kredisi'nde vatandaşın dikkat etmesi gereken önemli bir ayrıntı...

Merhabalar.

Bir İnşaat Mühendisi ve SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı olarak, bankalardan özellikle konut kredisi çekmek isteyen vatandaşlarımıza önemli bazı hatırlatmalar yapma gerekliliğini duyuyorum.  

Bilindiği üzere, Gayrimenkul Değerleme Uzmanları, ağırlıklı olarak bankaların müşterilerine verecekleri kredilere teminat olarak istedikleri taşınmazların değerlemesini yaparlar.  Son zamanlarda çeşitli forumlarda, tüketici derneklerinde ve farklı iletişim mecralarında bankalardan alınan kredilere konu olan taşınmazların değerlemesi işlemlerinde BDDK'ca yetkilendirilen değerleme kuruluşlarında istihdam edilen vasıfsız personellerin kullanılması sebebi ile müşterilerin zarara uğratıldığı gibi şikayetler gündeme gelmekte..

Şöyle ki, bir vatandaş, çalışmakta olduğu bir bankadan konut kredisi almak için talepte bulunuyor. Banka ise üzerinde ipotek koyacağı konutun değerinin tespiti için herhangi bir değerleme firmasından ekspertiz raporu talep ediyor, Değerleme firmasından yönlendirilen personel, ekspertiz raporunu hazırlıyor ve banka bu rapora istinaden vatandaşa raporda çıkan değerin en çok %75 oranında konut kredisi veriyor. Sistem buraya kadar kusursuz işlemekte..  

Sonrasında bin güçlük ile kredisini ödeyen vatandaş, konutunu satmak istiyor..Konutu satın alacak olan diğer vatandaş ta konut kredisi kullanmak istiyor. Aynı aşamalardan geçerek bir ekspertiz raporu hazırlanıyor. Hazırlanan ekspertiz raporunda, söz konusu konutun teknik, hukuksal veya fiziki bir sebepten dolayı satılamaz olduğunu tespit ediliyor. Bu sebeple kredi onayı gerçekleşmediği için satış gerçekleşemiyor.

Bu durumda vatandaşın dairesi bir anda krediye uygun olmayan bir daire haline geliyor.

Bildiğiniz üzere krediye uygun olmayan daireler fiyat açısından, krediye uygun olan dairelerden daha düşük fiyatlarda satış görmekte..

Bu durumda konut  sahibi, konutunu daha uygun fiyattan yani zararına satışa çıkarmak zorunda kalıyor.  

Kendisine kusurlu mal satıldığını farkeden vatandaş, bu durumda ne bankaya, ne de değerleme şirketine, zararını tazmin edici bir girişimde bulunamıyor. Bulunsa da, mahkemeler -davalar derken bir sonuç alınamıyor. Olan, vatandaşın kıt kanaat biriktirip, bankaya güvenerek çarçur ettiği paraya oluyor.

Sonuç olarak, vatandaşlarımızın, konut kredisi çekecekleri zaman herhangi bir zarara uğramamaları için, banka adına, değerleme şirketlerince görevlendirilen personellerin, "SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı" olup olmadıklarını sormaları, gerekirse sicil numaralarını istemeleri gerekmektedir. Bu sicil numaralarının doğruluğu, TDUB (Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği) internet sayfasının, değerleme uzmanları listesinden kontrol edilebilir. Gayrimenkul değerleme işinin yetkin kişilerce (lisanslı değerleme uzmanları) yapılıp yapılmadığı konusu, bankalarca kontrol edilemediğinden, vatandaşın bu konuda bilinçlenmesi ve zarar edecekleri bir yatırımda bulunmaması için bu konuya dikkatinizi çekmek istedim.

Saygılar...