Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '16

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kooperatif ekonomi, Kapitalist ekonomiye alternatif olabilir mi ?

Kooperatif ekonomi, Kapitalist ekonomiye alternatif olabilir mi ?
 

Kooperatif hareket, tüm tarihi boyunca amacına ve değerlerine tutarlı olarak tanımlanmışsa da, fakat kendi amaçlarına yönelik projelerini gerçekleştirmede her zaman güçlüklerle karşılaşmıştır.


Dünya kooperatif hareketi 21. Yüzyılın başlarında yeni bir gelişme yaşamaktadır. Bu gelişme çeşitli biçimlerde gözlemlenmektedir :

Küçük tarımsal kooperatiflerin oluşturulması,

Kısa devre organizasyonu,

Büyük tasarruf ve kredi kooperatiflerinin güçlendirilmesi,

Tarım-gıda sektöründe çok büyük boyutlu kooperatif gruplaşmaları,

Sigorta yardımlaşmalarında kooperatif birliklerin oluşması,

Tüketici, konut, zanaat kooperatifçiliğinde yeni biçimlerin ortaya çıkması. Vb..

Bu gelişmeler ve aşırı çeşitlilik, çağdaş kooperatif  projesi üzerinde derin ve etkileyici bir yansıma yaratmaktadır[i].

Gerçekten de kooperatif hareket, tüm tarihi boyunca  amacına ve değerlerine tutarlı olarak tanımlanmışsa da, onun kendi amaçlarına yönelik projelerini gerçekleştirmede , uygulama stratejileriini belirlemede her zaman güçlüklerle karşılaşmıştır. Uluslararası Kooperatifler Birliği tarafından alınmış kararlar, her zaman ,  ilkelerin ifadesini geliştiren referans değerleri ile  uygulama sırasında gönüllülük veya zorunluluk şeklinde ortaya çıkan gelişmeler arasında çelişkiler yaratmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 193 nolu Tavsiyesi’nde kooperatiflere biçilen rol, ülke ekonomisinin kalkınması olarak belirlenmişse de , pek çok ülkenin 1980’ler sonrasında benimsediği  “Ekonomide Yeniden Yapılanma Programları”nda bu role yeterince değinildiğini söylemek mümkün değildir.

19. Yüzyıl başlarındaki kooperatif öncülerinin ,daha sonra 20. Yüzyılın başlarında tüketici kooperatiflerinin tasarımladığı  gibi, kooperatif ekonomi  kapitalist ekonomiye bir seçenek olamaz mı?

Bugün her kooperatifin, her federasyonun (tarımsal kooperatifler, emek kooperatifleri, tasarruf ve kredi kooperatifleri, konut kooperatifleri, tüketim kooperatifleri, vb..)  kendisine özgü bir kooperatif hareket stratejisi bulunduğundan söz edilebilir. Bir kooperatif referans kuramının ve stratejisinin yokluğunda liberal anlayış, bir fetih kapitalizm anlayışı çerçevesinde, onları değersizleştirme ve yok sayma anlayışını topluma aşılamaya yönelmiştir. Hatta kapitalizm kendi doğasından kaynaklanan sorunları aşmada kooperatif iş modelini kendi  iş mekanizması içine alma girişimlerini başlatmıştır… Böylece kooperatifçiliğin emeği örgütleme özü boşaltılarak, gerçek kooperatifçilik tehdit altına alınacaktır.

Bu bulgu şöyle açıklanabilir : ACI’nın yedi ilkesinden her birini pratiğe uyarlamak kolay değilse de, özellikle birini tam anlamıyla hayata geçirmek imkansız gibi bir şeydir : bu ilke “kooperatiflerarası işbirliği ilkesi”dir. Bu ilke aslında kuramsal olarak kooperatif harekette genel bir kabul görse de, uygulamada yeterince hayata geçirilemeyen temel bir sorundur. Bugün ayni sektördeki kooperatiflerle işbirliğini kurmak, diğer sektörlerdeki kooperatiflere göre daha zordur.  Rekabet, yoğunlaşma  ve işletmeler arasındaki birleşmeler bu alanda önemli  güçlükler yaratmaktadır.  Böylece kooperatif hareketin  gerçekliği, kooperatiflerin yaptığı işlerle sınırlı görülmektedir.  Bu konudaki çalışmalar, güvenlik, pazarlama, üyelerin katılımı, işletme yönetimi, vb.. gibi yönetim sorunları üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Kooperatifleraras ı işbirliği konusundaki çalışmalar kooperatif üst birlikleri tarafından yürütüldüğü zaman ,  birim kooperatiflerin karşı karşıya bulundukları zorlukların genel olarak daha kolay aşılabileceği düşünülebilir. Ancak ne yazık ki kooperatiflerarası ilişkilerin gelişmiş ülke kooperatifleri arasında bile  oldukça sınırlı düzeylerde kaldığı söylenebilir.

Kapitalizmin bu konuda kooperatifleri etkileme eğilimini iki ana başlıkta özetlemek mümkündür :

1. Bu konunun ilki kooperatiflerle doğrudan ilgilidir. Kooperatif hareketi kötüleştirmek veya marjinalleştirmek. Böylece kooperatif hareket,  yaratıcı dürtüsünden  ve kolektif özgürleştirme amacından  uzaklaştırılmış olacaktır..

2. İkinci başlık daha temel konumdadır. İster sosyo-ekonomik bakış açısından, isterse ekolojik bakış açısından olsun, Dünyanın,  kapitalist sistemin önerdiği yanıtlardan daha farklı yanıtlara ihtiyacı bulunduğudur.

Bugünkü kooperatif hareketin ortaya koyduğu çözüm projesinin ne olduğunu, kapitalist ekonomi ile bu projenin uygulanabilirliğinin ne ölçüde mümkün olduğunu ortaya koymak gerekir. Çünkü kapitalizm salt sermayenin istihdamını amaçlarken, kooperatif sistem emeğin ekonomini  içinde var olmasını kurgular.

Bu konuyu daha iyi açıklayabilmek için kooperatif hareketin tarihini  çok iyi analiz etmek gerekir. Ve bu tarihsel analizi, ekonomide kooperatifleri yeniden konumlandırabilecek analizlerle tamamlamak gerekir.

Kooperatifçi selamlarımla.

Dr. Ayhan ÇIKIN



[i] Daha fazla bilgi için bkz:  Jean-François Draperi, “Pour un renouveau du projet politique du mouvement coopératif”, İn : La république coopérative, Bruxelles, De Boeck, 2012.  (http://www.eve.coop/?a=142 )

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 174
: 482
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Şair ve bilim insanı (Tarım Ekonomisi). 1 Ocak 1946, Muğla doğumlu. 1968'de asistan olarak girdiğ..