Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '12

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Kooperatifler yeni işler yaratır

Kooperatifler yeni işler yaratır
 

Çağımızın en büyük sorunlarından biri işsizliktir. İşsizlik, toplumsal yoksulluğu ve zaman içinde açlığı da beraberinde getiren en tehlikeli süreçtir. Birleşmiş Milletlerin en önemli gündem konularının başında da dünyadaki açlık ve yoksulluk sorunları gelmektedir. BM ve FAO gibi uluslararası kuruluşların çözüm aradıkları sorunlar arasında uzun dönemden beri yer almaktadır.  Başlangıçta açlık ve yoksulluk kara Afrika’nın kara talihi gibi görünse de son yıllarda dünyada ortaya çıkan global kriz sonrası tüm ülkelerin kara kara düşünmeye başladığı sorun halini almıştır.

O kadar büyük ümitler beslenen çok uluslu şirketler ve yabancı yatırımcılar sağlanan onca kolaylıklara rağmen beklenen düzeyde ve özelliklerde yatırımlar yapamamışlardır. En acısı en ufak ticari krizde ve karşılaşılan sorunda bu şirketler diğer ülkelere kaymaya ve avantajlar elde ettikleri bölgelere gitmeye başlamışlardır. Ümit verdikleri ülkeleri kaderlerine terk etmekte hiç sakınca görmemişlerdir.

Sonuçta işsizlik, yoksulluk ve açlık tehlikesi uluslararası kuruluşların plan ve programlarını aşan şekilde çığ gibi büyümeye başlamıştır. Küresel ısınma ve çevre felaketleri de sorunları ağırlaştırmıştır. Ülkelerin ekonomi politikaları yanında sosyal güvenlik politikaları da birer birer adeta iflas eder duruma gelmiştir. Bu durumdan en çokta kırsal kesim etkilenmiştir. Kırsalı kalkındırmadan kalkınma hayali kuran ülkeler ekonomik ve sosyal olarak büyük zarar görmüşlerdir. Ülkelerin gıda üretiminin sigortası olan kırsal kesimi ve tarımı ihmal ederek kendi gıda üretimlerini ve güvenliklerini bile tehlikeye sokmuşlardır. İhracatçı ülke konumundan ithalatçı ülke konumuna düşmüşlerdir. Dünyada globalleşme çerçevesindeki ticaretin serbestleştirilmesi, iç ve dış ticarette acımasız rekabetin teşvik edilmesinin bedelini en çok geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler ve kırsal kesim ödemiştir.

Bu süreç içinde ekonomilerinde kooperatiflerin de etkin olduğu ülkeler böylesi bir tuzağa düşmek bir tarafa kooperatifleşmeyi geliştirmeyi ve kooperatif yatırımlarını desteklemeyi çıkış olarak dikkate almışlardır. Kooperatifleri kamunun etkin bir gücü olarak her zaman özel bir yerde tutmuşlar. Konuyu kooperatifler serbest rekabeti önlüyor gibi kolaycı ve yanlış bir anlayış gibi görmek yerine, kooperatifleri sosyal alanda da etkin bir ekonomik örgütlenme olarak değerlendirmişlerdir. Geri kalmış yörelerde kooperatifler sınırlı sermayeleri ile bir araya getiren mucizeler yaratan sosyo ekonomik girişimler olarak dikkate alınmışlardır. Kooperatiflerin elde ettikleri başarıların etkisi ile de Birleşmiş Milletler Açlık ve yoksulluk karşısında kooperatifleri bir model olarak dikkate almış ve dünyada kooperatifçilik konusunda farkındalığı artırmak için 2012 yılını Uluslararası Kooperatif Yılı olarak kabul etmiş ve yıl boyunca her ülke kutlanmış, çeşitli etkinlikler ve toplantılar gerçekleştirmiştir. 

Yazımın başlığındaki kooperatifler yeni işler yaratır ifadesi belki ilk bakışta dar bir kavram olarak algılanabilir. Ama kooperatiflerin iş yaratmada iki faydalı yönü vardır. Birincisi kooperatiflerin üretime, pazarlamaya yönelik olarak ortaklarına iş yaratan ve onları en küçük yatırımları da olsa ayakta tutan, ekonomiye katılımı sağlayan yönü, ikincisi kooperatiflerin kurduğu tesisler ve işletmeler ile istihdam yaratan yönüdür.

Belki kooperatiflerin etkileri büyük şehirlerde çok net olarak görülmeyebilir. Ama küçük bir köy ve kasabada, ya da küçük şehirde etkileri çok açık gözlemlenebilir. Bu yerleri gezdiğinizde çevrenize baktığınızda çok azında özel sektörce çok ciddi yatırımlar ve ticaret ve sanayiyi geliştirme çabası görülmektedir. O da birkaç fedakâr ve bölgesini seven yatırımcıdır. Çoğu yatırımcı haklı olarak yatırımcılar işin en karlı ve rahat alanları tercih etmektedirler. Durum sadece ülkemizde değil tüm dünyada yaşanan bir gerçektir.

Peki yatırımcıların böylesi serbest ve menfaatlerini uygun alanları tercih ederek dolaşımı karşısında küçük yerleşim birimlerimizdeki insanlar ne yapacaklardır? Eğer her geçen gün artan nüfusa iş yaratamazlarsa bu nüfus yerinde nasıl tutulacaktır? Göç her ne kadar olağan bir süreç olarak kabul edilse de kırsal alanlardan aşırı göç karşısında sorunlar nasıl çözülecektir? Boş kalan tarım alanları ve her geçen gün riske giren gıda üretimi ve güvenliği nasıl sağlanacaktır? Yörenin potansiyel üretim kaynakları yeni işler yaratmak üzere ekonomiye kazandırılacaktır? Şehirlerde bile gerekli iş yaratmayan ticaret ve sanayi sektörü kırsala ve küçük yerleşim bölgelerine hangi şartlarda ve hangi bedelle yatırım yapacaktır? Yörede ne kadar ve hangi şartlarda yeni iş alanları yaratılabilecektir? Bugüne karşılaştığımız sorunlar ve gözlemlerimiz ile bu soruları sormak ve sorgulamak en doğal hakkımızdır. Çünkü bugüne kadar yaşadıklarımız bizlerin yatırım açısından kaygılarını artırmaktadır.

Ancak hepimizin şu gerçeğin altını çizmesi gerekmektedir. Herkes kendini düşünür. Yöreleri de gerçek anlamda düşünen ve geleceğini hesap eden öncelikli olarak yörenin kendi insanıdır. Bu nedenle tarımsal üretimin ve kültürel zenginliklerin ekonomi içindeki ağırlıklı olduğu yörelerde kalkınma ve yeni iş yaratmanın en önemli gücü yerel üretim gücünün harekete geçirilmesi, güçlerin birleştirilmesi, üretimin değerlendirilmesi ve pazarlanmasıdır. Sanayinin ve ticaretin gelişmediği bu bölgelerde ekonominin en önemli oyuncuları yoğun olarak küçük çiftçiler, küçük esnaf ve sanatkârlar, küçük ölçekli sanayi ve ticaret işletmeler, hatta çoğu ülkede çalışanlardır.  Tabii bu oyuncularında yeni iş yaratma güçleri oldukça düşüktür.

İşte sorunda burada başlamaktadır. Günümüzde bırakın köyleri küçük şehirler bile hızla nüfus kaybettiği, birçok şehrimizin ve beldemizin kamu hizmetlerinin bazılarını kaybetmeye ve belediyelerin de kapanmaya başladığını düşünürseniz. Gelecek için her şeyi devletten beklemek yerine bizlerinde bir şeyler yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Kooperatiflerin her zaman ortaklarının ve devletin denetimi altında olan demokratik yönetimler olduğu, kayıtlı ekonominin en önemli ve örnek kuruluşları olduğu gerçeğini göz ardı etmemeliyiz.

 Dünyanın kooperatifler ile ne gibi işler başardığını, yenidünyalar kurduğunu ve de istihdam imkânları yarattığını görmeliyiz. Ülkemizdeki başarılı kooperatiflerin neler başardıklarını ve küçük yörelerimizin küçük birikimlerinin büyük yatırım ve ticarete dönüşmesinin yolunun kooperatifler olduğunu bilmeliyiz.

 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..