Kop Tipisi

Bu şimşir gibi buzul heybette,
Artık zamanlarımız kaldı şimdi hepsi bir hayal
Biz çok arşınladık buzul flu yalçınlıkları.
Kurtlar özgürdü o beyaz tepelerde...

Hür ve müstakil..!

Kayalardan aksederdi kar çıngırakları.
Lâyüseldi bize Kop dağlarımız..!
Dere geçitlerimiz
ve eteğinde Lolanli Boğazı,

Bu yüce sessizlikler,
Adsız kahramanlar
sanki dörtnala kuzeyden gelen,
Attilla’nın beyaz atlılarını andırıyordu.

İşte öylesine şevkimiz
Biteviye hırsımız vardı.

Biz heyecanla bir senfoni yazardık o steplerde
Sarıkız, Temürağa, Garabet oynardık..
Gazel okur, ses verirdi ulu dağlar
Sami Kasap, taaa Malatya ovası, Arguvan, Harputtan,
’Böyle bağlar, yar başın böyle bağlar,
Bu davudi ahenk...
Zirvelerden yere inerdi
Havayı nefesimizle nefesimizle ısıtırdık,
Mey sıcaklığında
Terimizle eritirdik karlı dağları.

Ve..!
Bu yalçın beyaz etekler bizim taş plağımızdı,
Bize yanık yanık fısıldıyordu,
"Bir yanım Erzingân, vermem Bayburdu", diye...

Biz serdengeçtiydik..
Anadan, yardan, babadan
Baba vatan, Ana toprak, Yar bağrımızdı!..

Vatan şifasız göz ağrımızdı.
biz Kop zirveleriydik

Özveri kuşağı,
Yitik nesildik..
     
Beşiroğlu ...      30.04.2014