Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Köpeğimizin ismi birden nasıl Karabaş oldu?

Köpeğimizin ismi birden nasıl Karabaş oldu?
 

Gün arasında internet sitelerine ve haber kanallarının altındaki bantta geçen güncel haberlerde, Başbakan’ın Araplara olan hayranlığını dile getiren şu cümleler dikkatimi çekti. “İnsanlarımız köpeklerine bile Arap milletini küçültmek için ARAP ismini koyup, Arap, Arap, Arap gel diye çağırıyor.” dediğini okuyunca, birden aklıma evdeki simsiyah tüylerinin içinde sevimli, bana bakan ve gel dememle birlikte zıplayıp üzerime atılan ve ismini sevgimizden ve renginden dolayı Arap koyduğumuz köpeğimize gözüm ilişti.

Arap bana, pardon Karabaş bana, ben Arap’a tekrar pardon, alışkanlık işte Karabaş’a baktım. Sevimli köpeğimiz sanki kendisi hakkındaki konuşulanı ve düşünüleni anlamış gibi bön bön tıpkı ismi gibi yüzüme bakıyordu. Daha fazla dayanamayıp, “Arap gel” diyecektim ki! Sayın Başbakan’ın Arap sevgisi ve Hamas Hamiliği aklıma geldi. Hemen yeni ismi olan Karabaş gel deyiverdim. En küçük gel işaretimle ve sesimle üzerime atlayan sevimli köpeğimiz, hala bön bön bakıyordu. Ve birden hırlamaya başladı! Kendisinden başkasını çağırdığımı sanıyordu herhalde diye düşündüm.

Yerimden yavaş, yavaş kalkarken, derin düşüncelere dalıp, Sayın Başbakan’ın 8 yıldan beri dile getiremediği “Arap Sevdasını” düşündüm. Bu sevda gözlerimi yaşarttı! Neyse sevimli köpeğimizi kucağıma alarak ona “Senin adın bundan sonra Karabaş” dedim. Köpek ne söylediğimi anladı ve sevimlice yaltaklandı. O da eski isminin “Kötü” bir söylem olduğunu ve Arap milletine hakaret(!) içerdiğini anlamıştı. Yeni isminden memnun bir şekilde kucağımda kuyruğunu sallayıp yalanmaya başlandı.

Köpeğimizin ve bizim yeni isme alışmamız epey sıkıntı yaratacağa benziyor. Ne yapalım bu sıkıntılara katlanacağız. Sayın Başbakan’ı kırıp, onun sevdiği millet(!)e hakaret hiç aklımızın ucundan geçmez.

Ben; köpeğimizin yeni ismini üç kez kulağına fısıldadıktan sonra, eşimde yeni ismi ile köpeğimizi çağırıp, hem kendi, hem de köpeğimizi yeni isme alıştırmaya çalışırken, ben ülkemizin son durumunu gözümde canlandırdım.

Evet, son dönemde ülkemizde neler oluyordu:

* Tırmanan terör olayları nedeniyle her gün birkaç şehit cenazesi geliyor, hep aynı sloganlar eşliğinde toprağa veriliyordu. Neydi o sloganlar “Şehitler ölmez! Vatan bölünmez! Kahrolsun PKK”

* Teğet geçen krizden etkilenmeyen ülkemizde işsizlik hala yüzde 14.7 ile İspanyadan sonra dünyada en yüksek seviyede. İşsizlik rakamları düşüyor mu?

* Cari açığımız hala çok yüksek, milli gelirimiz düşüşe devam ediyor, üretimde bir artış yok! İstihdam arttırıcı önlemler bir türlü alınamıyor. Görünen o ki; Ülkedeki adaletli paylaşımın yerini yandaşlarla paylaşım almış. Ülkenin milli iradesi olarak görülen belli kesimin milli gelirden aldıkları payı arttırırken, geri kalan büyükçe kesim avucunu yalıyor!

* Dış politikada Hamas Hamiliği ve İran’ın avukatlığı yapılırken, bir biri ardına diplomatik yenilgiler alınıyor. Ve yenilgiler halka başarı gibi anlatılmaya çalışılıyor.

* Hamas’a hamilik yaparken tüm dünyayı karşımıza aldığımız yetmezmiş gibi, Hamas’ı terör örgütü listesine bile koymuyoruz. Oysa Avrupa’da Hamas ve PKK’yı birlikte listeye koyup, birbirlerini takip ettiriyor.

*Bizim köpeğin ismi bile sorun yaratırken, Hamas ve Gazze hakkında hiçbir ARAP ülkesi gıkını çıkarmıyor. İran bizi gaza getirip, sütre gerisinden izliyor.

* İç politikada herkes birbirini yalancılıkla ve terör örgütüne destek vermekle suçlarken, gerçekler halktan gizlenmeye çalışılıyor. Oysa Terör olaylarının artmasında “içi boş açılım paketinin” çok büyük rolü var. Bölücü örgütün temsilcileri fütursuzca mecliste ülkeyi bölmek için çalışmalara devam ederken, “Demokrasi ve Barış” adına yapılanlara göz yumuluyor.

* Sanal gündemlerle ülke oyalanırken, herkes eteğindeki taşı dökmeye başladı. Anayasa raportörü Osman Can, iktidarı Anayasa Mahkemesinin verdiği kararları tanımamaya davet ederken, isimlerinin önünde Prof. Unvanı bulunan ve yandaşlığı tescillenmiş bir kısım yazarçizer, bu görüşe destek veriyor.

* AKP iktidarının tek başına düzenlediği ve kendi geleceği ile ilgili Anayasa değişiklik paketi Anayasa Mahkemesinde şekil yönünden incelenmesine bile karşı olanlar, şimdiden mahkeme üyeleri üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. Bu baskıcı unsurlar, yarın yapılacak bir seçimde Yüksek Seçim Kurulunun kararlarını tanımıyorum, kaybettiğim iktidardan inmiyorum dese bu adaletsizliğe kim dur diyecek?

Ben bu derin düşüncelere dalmışken, köpeğimiz “Karabaş” eşimin yanından benim yanıma gelerek kucağımdaki yerini alıp, derin bir uykuya daldı...

Şunu söylemek istiyorum. Bizde yapılacak bir isim değişikliğinde uyumayıp uyanık olalım. Arap sevdalıların bu ülkeyi daha fazla değiştirmesine müsaade etmeyelim. Yönlerini batıya dönüp arka arka gitmeyi marifet sanıp, kendilerine sıcak para getirerek, sıcak paranın getirileriyle ikinci kere iktidara taşıyanlara ödenecek diyetin payandası olmayalım. (Malumunuz uçaklarla getirilen 15 milyar dolardan bahsediyorum. Hani öylesine yalanlanmıştı ya! İşte o dolarlardan!)

Sizin anlayacağınız köpeğimiz gibi ismimizin değiştirilmesine boyun eğmeyip

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..