Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '17

 
Kategori
Edebiyat
 

Köpeğin Adı Badi-28

Köpeğin Adı Badi-28
 

Cafer Aga kaba saba, kara cahil, hatta sallapati bir adam; yırtık pırtık yani eski püskü ve kirli elbiseleri içinde zayıf vücudu adeta bir korkuluk gibi. Yanına yaklaşınca ekşi ekşi kokar, bu koku adeta yaklaşanı boğar. Nasıl kokmasın? Ben onun yatmadan önce elbiselerini çıkarıp da pijama giydiğini sadece birkaç defa gördüm. Çoğunlukla üzerindekilerle yatar ve kalkar. Elini, yüzünü yıkamaz. Gözlerindeki çapakları eliyle ovuşturarak bertaraf eder, içi de dışı da kıl dolu kulaklarına parmaklarını sokar.
Banyo mu? Evde “banyo” olarak kullanılabilen bir yer yok ki. Leğen içinde yıkanmak ise ona göre bir iş zaten değil. Uyuşuk yani miskin olduğu da kesin. O yüzden lenger içinde yıkanma zahmetine katlanamaz.
Tamam; pis ve kaba bir insan, hatta miskin ancak yüreği böyle değil. Kimsenin aleyhine konuşmaz, hayvanlara eziyet etmez, aksine yiyeceği varsa son lokmasına kadar onlarla paylaşır. Başkalarının işine karışmaz. Yüreği geniş ve temiz olmayan bir insan bunları yapar mı?
Ayrıca o, benim velinimetim. Bana çok büyük iyiliği ve yardımı dokundu. Beni sokak köpeği olmaktan kurtardı. Bir ev köpeği ile sokak köpeği arasında beslenme, korunma ve barınma bakımından dağlar kadar fark var. Sokak köpeği yiyeceğini orada burada arayıp bulmak zorundadır, ev köpeğine ise sahibi yiyeceğini az veya çok her gün mutlaka verir. Sokak köpeğine biri vursa kimse “Neden vuruyorsun?” demez, hatta ona bakarak başka vuranlar da olabilir. Sahipli köpeğe böyle bir muamele kolay kolay uygulanmaz. Sokak köpekleri belediye itlaf ekipleri tarafından zehirlenebilir, sahipli köpeklere dokunulmaz. Sokak köpekleri yağmurda, karda, kışta; yani iyi havada, kötü havada nerede uygun bir yer bulursa orada yatarlar, sahipli köpeklerin ise iyi ya da kötü korunaklı bir barınakları mutlaka vardır.
 
O gece geç yattı. Tabii sabahleyin de geç kalktı. İşe giderken öğlen çoktan geçmişti. Sadece o gün değil ondan sonraki günlerde de, işini kaybettiğinde sabahleyin erkenden camii avlusunda soluğu alan Cafer Aga öğlen olmadan işe gitmedi. 
Ben günlerce evi bekledim. Ne gelen ne giden oldu. Büyük bir ihtimalle hırsız zaten buraya yanlışlıkla girmişti. Belki Cafer Aga'nın dediği gibi acemidir, belki de buralardan biri bile değildir. 
Hırsızlık olayı çabuk unutuldu ve ben de tekrar Cafer Aga'yla birlikte işe gitmeye başladım. 
(Devam edecek...)
 
Toplam blog
: 1081
: 980
Kayıt tarihi
: 30.07.10
 
 

Uzun yıllar çeşitli sitelerde Oruç Yıldırım adı ile yazı yazdım. Dört tane romanım ve çokca da de..