Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '15

 
Kategori
Deneme
 

Köprü

Köprü
 

Sözcüklerin üzerine kurulu bir köprü gibiydi benim hayatım.  Her zaman sözcüklerin büyüsüne kapıldım. Tam anlamı tam manası karşılığı neyse hep ona inandım, hep onu yaşadım ben. Ne bir eksik ne bir fazla.  Birisi acı çekiyorum dediğinde ondan daha fazla acı çektim, birisi karşıma geçip seviyorum dediğinde ise ondan daha çok sevdim. Dibine kadar yaşadığım bireysel yalnızlıklarımı kurduğum köprüden eleyerek geçirdiğimde mutluluğu da uçurtma avcısı olup gökyüzünden yere düşmeyi de başarmış bir insanın garip zaferlerle dolu tükenmiş bir kelime hazinesinin yeniden kelime avına çıkması gibi bir şeydi bu yaşadığım sözcüklerin arasında. En uzun cümleden en kısa cümleye geçerken, tüm noktalama işaretlerinde de duygularımda değişti hep benim.  Noktayı kullandığım zamanlarda sözcüklerim bittiğinde aşkımda bitti gururum da yalnızlığımda, öfkemde. Noktalı virgüle gelince de yine susar gibi olduğum zamanlarda da hayata karşı da bir nefes alıp, sonra küçük harflerle geçiştirdim yalnızlığımı.  Ünlem imini kullandığımda sasırdım, ağladım, güldüm, tam duyguları doruğunda yaşadım.  Soru işaretinde ise hep aklımda sorular kaldı..!  Neden kabuk bağlamaz ki bu gizli yara deyip sorularla yoluma devam etmeyi öğrendiğimde gözyaşlarımı saklamayı da artık öğrendiğimde artık çok büyümüş hayat yolunda bir garip yolcu olmayı çoktan başarmıştım.

Şimdi ise geriye dönüp baktığımda hala sözcüklerin büyüsüne inanıyorum. Onlara intihar ettirmiyorum artık, yaşamayı yeniden öğretiyorum. Sözlüklerin dışında kalan anlamlarını arıyorum. Bilge bir yürüyüşle sözcüklere sevdalananları seçiyorum.  Onları kendimden tanıyorum aslında laciverte çalan bir akşamüzeri. Rüzgâr esiyor ben rüzgârın yönünü seçiyorum.  Sonra yârimin yıldızlara bakıp beni andığını düşündüğümde yüzümde açan bir gülümseme ile karışıyorum akşamın en hazin karanlığına.

Aşk dedim, sevda dedim, yalnızlık dedim, yıldızlar dedim, rüzgâr dedim, sözcüklerin içinde kuşların yuvalarına geri döndüğünü gördüm.  Umudu umutsuzluğun içinde yatıştırdığını gördüm.  Kendi küllerimden dirildim yeniden..! Pişman değilim onurluyum ben, dedim.

Yalanları da gördüm bir insanın gözlerine bakıp nasıl yalan söylediğini gördüm. İnsanlığımdan utandım o zamanlarda ama sonra sözcüklerini tanıdığımda yalancıları ömrümden ayıkladım. Yıldızların içinde bir ülke veremedim diye kendime kızdığımda sabretmeyi öğrendim. Direnmeyi öğrendim. Sabahlara az kaldı daha son sözümü söylemedim..!

29 Temmuz 2015

 Cennet Güvenç

Bahadın kasabası

 
Toplam blog
: 27
: 589
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

Aylak  Madam. Felsefezede. İdealist bir öğretmen. Edebiyat, kitap okumak, film izlemek ve güzel y..