Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '07

 
Kategori
Kitap
 

Köprü / Ayşe Kulin

Köprü / Ayşe Kulin
 

Alıntıdır


"Bir gün Erzincan Valisi'nin odasına bir köylü gelir ve masasının üstüne yeni doğmuş bir bebek bırakır. Vali, köylü Bayram'a ne olduğunu sorunca durum anlaşılır. Bir süre önce Bayram, karısının doğum vakti gelince, doğumun köydeki birkaç kadının yardımıyla yapılamayacağını anlamış ve karısını öküzünün çektiği taş arabasıyla su kenarına getirmiştir. Fırat Nehri üstündeki Başpınar Köprüsü bir süre önce baraj suları tarafından yıkıldığından, nehrin iki kenarı arasındaki ulaşım küçük bir feribot tarafından sağlanmaktadır; fakat o an feribotun kaptanı ortalarda yoktur. Güllü saatlerce bekler ama karşıya geçemediğinden kan kaybederek ölür. Bayram son anda çocuğunu Güllü'nün karnını keserek kurtarır ve tüm bunlardan devletin sorumlu olduğunu düşünerek validen hesap sormak istemektedir."

İşte yukarıdaki paragrafta adı geçen vali 2 Eylül 2003'te Ankara'ya giderken şüpheli bir  trafik kazasında bitkisel hayata giren ve 8 Eylül 2003'te hayata ve yapacağı birçok işe veda eden rahmetli Recep Yazıcıoğlu. Ben bu kitabı okuduğumda o henüz "Denizli Valisi"değildi. Kendisini televizyonlardan ve basından tanıyordum. Denizli'ye geldikten sonra kamuda çalışan tüm memurlarla toplantılar düzenleyerek ve kurumları ziyaret ederek tanışmıştı. Hatta bu anıyı eski yazılarımdan birinde anlatmıştım.

(http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=37147 )

Her ölüm acı ama, onun ki hem acı, hem de vakitsizdi. İşleri yarım kaldı.

Kitabın konusu malum; devlet-millet ilişkisi, ama biraz daha farklı diğerlerinden. Devlet millete karşı değil bu kez, devlet-millet elele, birlikte karşı geliyorlar zorluklara. Daha sonra senaryolaştırılıp dizisi çekildi. Ben diziyi hiç izlemedim. Böyle bir takıntım var işte; senaryoda yapılan değişiklikler beni rahatsız ettiği için, eğer bir olayın ya da konunun kitabını önce okumuşsam, sonra gelen dizi ve film ilgimi çekmiyor. Çünkü mutlaka hayal kırıklığı yaşatıyor bana... Aynen  "Salkım Hanım'ın Taneleri", "Da Vinci Şifresi","Fikrimin İnce Gülü", " Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği"  v.b. gibi. (Şu anda bunlar geldi aklıma, daha çokça vardır böyle.)

Bu yazımı, hem bu kitabı hala okumayan varsa okusun, diye hem de rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nu ölümünün 4.yılında anmak amacıyla yazıyorum.

Allah rahmet eylesin,toprağı bol olsun!


Okuduğum Tarih:2-4 Aralık 2001
Köprü-Ayşe Kulin
Remzi Kitabevi-9. Basım (1.Baskı-Nisan 2001)

Ajandama Düştüğüm Not:

Kitabı çabucak bitirdim. Ayşe Kulin kitaplarının en belirgin ortak özelliği, kitabı ele almakla bitirmek bir anda oluyor. Akıcı ve acıklı öyküler içeriyor. Erzincan Vailsi Recep Yazıcıoğlu ve köylüler ile yaşadıklarını anlatmış yazar. Fakat diğer kitaplarına göre sanki aceleye gelmiş ya da ısmarlama yazılmış gibi geldi bana. Dil,anlatım ve kurgu açısından basit buldum. Okuması kolay ve anlaşılır bir kitap, herkese önerilir.

Kitaptan Alıntı:

"Elmas da sargılı kollarını bebeğe uzatmıştı. Canını yakmaktan korkarak usulca bırakmıştı Bayram, oğlunu Elmas’ın kucağına. Şimdi burun burunaydılar Elmas’la Öksüz. Bir dişi hayvanla yavrusu gibi koklaşıyor, burunlarını birbirine sürütüyor, birbirlerinin boynuna gömülüyor ve tuhaf mırıltılar çıkartıyorlardı. Bebenin küçük elleri, Elmas’ın saçlarında, Elmas’ın dudakları bebenin yüzünde dolaşıyordu. Elmas, ne diğer hastaları ziyaret edenlerden ne de Bayram’dan hiç utanmadan, hiç gocunmadan, memesini çıkarıp bebenin ağzına vermişti. Bebek mutlu bir kedi yavrusu gibi guruldayarak şapır şupur emiyordu süt akıtmayan, kuru memeyi. Kadınla çocuk birbirleriyle iç içe geçmiş, tek vücut olmuş gibiydiler."

Köprü… Olağanüstü bir bürokratın, otuz yıl bekledikten sonra kavuşulan bir köprünün ve doğunun töreye teslim olmuş insanların öyküsü. Ayşe Kulin’in kaleminden.

Yaşam Öyküsü:

Recep Yazıcıoğlu 2 Haziran 1948 yılında Trabzon - Sürmene'de doğdu. Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra 1968 yılında Aydın Maiyet Memuru olarak çalışma hayatına başladı. 1971'den 1984 yılına kadar birçok ilçede kaymakam olarak çalıştı.

1984 yılında Tokat Valiliği'ne atandı. 1989 yılında Aydın Valisi, 1991'de Erzincan Valisi oldu. 1999 yılında Merkez Valiliği'ne alındı. En son olarak 2003 yılında Denizli Valisi olarak görev yapıyordu. Evli ve üç çocuk bir de torun sahibi olan Yazıcıoğlu sistemin içinde sisteme karşı olan fikirleri savunarak halkın yanında yer alan aykırı görüşlü bir vali olmuştu. Cenazesi Aydın'nın Söke ilçesinde toprağa verildi.
 

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..