Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Kör dövüşü tartışma bu kadar olur

Kör dövüşü tartışma  bu kadar olur
 

Horoz Dövüşü bile değil


Melih Gökçek ve Kemal Kılıçdaroğlunun tartışma değil de atışma birlikteliğinde Uğur Dündar, Tam anlamıyla arada kaldı denebilir . Usta Gazeteci bile bir ara ne yapacağını şaşırdı. Taktik icabı mıdır bilinmez bir ara böyle tartışma olmaz bitiriyorum diyerek tartışmanın biraz daha kavgasız uzamasına sebep oldu ancak bu da yetmedi. Malum millet olarak olayların içeriğinden çok horoz döğüşünde kimin daha çok didiklediğine bakarız. Aslında tarafların tartışmada nasıl tavır takınacaklarını tahmin ediyorduk. Kemal Kılıçdaroğlunun net duruşuna karşın, Melih Gökçek’in her zamanki taktiği tuttu ve tartışma çığırından çıkıverdi biranda program gözden düştü. Bunu Farkeden Uğur Dündar’ın rahatsızlığı gözlerden kaçmadı, netice itibarı ile horoz döğüşü bile olamadı tam bir kör döğüşü oldu.

Bu verimsiz tartışmada gözlerden kaçmayan bir husus ise Melih Gökçek’in terlemeye başlamasıydı. Ter basma olayı ilmen de kanıtlanmış bir olaydır. Sıkıntı, sinir ve stres, heyecan, sıcak gibi unsurlar insanı terletebilir. Bununla beraber ortam ve konunun gidişatı istikametinde de terlemek bir bakıma çok doğal görülebilir ve bu terleme olayı kişinin bünyesine göre çeşitlilik gösterebilir. Bu tip karşılaşmalarda terlemek bir bakış açısıyla maçta 1-0 geriye düşmek gibi yorumlanabilir. Normal şartlarda ise terlemek insanın doğasında zaten vardır. Ancak Melih Gökçek bunu daha konuşma başında belirterek tartışmaya başlamış olsaydı, deseydi ki Sayın Dündar ben terleyebilirim bunu baştan söylemeliyim ve bunun yanlış anlaşılmasını da istemem diyerek bir yol yapabilirdi belki ancak vücudun istem dışında yaptığı bu ifrazatın hesabı yapılmadı.

Bu noktada Melih Gökçek’in yaptığı en büyük hata , boncuklaşan terini çaktırmadan parmak ucuyla sanki düşünüyormuş da alnını kaşıyormuş gibi görüntü vererek silmeye çalışmasıydı. Bunu fark eden Kılıçdaroğlu bakın nasıl terliyor diye Gökçek’i işaret etti. Görüyor musunuz nasıl ayrıntılara takılıyoruz! Şu ana kadar esas tartışma konusunda ve bunun belgelerinden bahsedebildim mi? Hayır. Neden? İşte bu da bizim zaafımız ayrıntılara takılmak esas konuyu gözden kaçırmak. Oysa Gökçek'in, Kılıçdaroğlunun doğal gazla ilgili belgeli açıklamalarına belgelerle karşılık vermesini beklerdim. Söylemiyor muydu kameralar karşısında elindeki balona iğne batırarak.. bakın işte bu balon gibi söndüreceğim Kılıçdaroğlu’nu diye..

Terledin mi kardeşim alırsın eline mendili şöyle güzelce alnını yüzünü silersin kimse de bir şey demez. Fakat Gökçek ne yaptı? Parmağının ucuyla terini bertaraf etmeye çalıştı. Tartışma programını da çok güzel sabote etti zaten bu maharetine güveniyordu başardı denebilir. Şuan kendimi beklenen önemli bir tartışmayı yorumlar gibi değil de tatil edilmiş bir maçı anlatır gibi hissetmekteyim. Yani beklendiği gibi maçta skor falan yok kötü hava şartlarından, şikeden ve sahanın aşırı sulanmasından maç tatil edildi.

Yöneltilen suçlama ve yanlışlara beklenen yanıtlar aslında her iki taraftan da gelmedi. Gökçek her zamanki cambazlığı ile kendini sorgulanır ve hesaba çekilir durumdan sıyıverdi, bu nokta da Kılıçdaroğlunun duruşu da pek fayda etmedi.Dündar'ın Gökçek'e sırtını dönerek Kılıçdaroğlunu dinlemesi ve Gökçek'in suçlama listesini okumasını dinlememeleri de rahatsızlık verici bir tarafkirlik gibi göze çarptı. Bu program başarısız bir operasyondan öte gidemedi. Program olarak da sınıfta kaldı. Vatandaş’ın bir kısmı belki yüklü fiyatlarla kandırıldıklarını fark etmiş olabilir ancak bunu değerlendiren halkın da maalesef kime ne kadar oy verdiği gerçeği var . Peki o zaman ne olacak vatandaş doğalgaz kullanmaktan vazgeçsin belediye ev ev kömür dağıtsın ve Ankara yakın geçmişteki o gözgözü görmeyen bol karbondioksitli hava kirliliği yaşadığı günlerine geri dönsün bir bakıma ölümü gösterip sıtmaya razı etme durumları. Hayret ki bu şartlara rağmen hala bazı gerçekleri görmeyen aklını kullanamayan aciz kullar olarak geride kalan “ Hamdolsun buna da şükür diyen biraz cahil biraz mazlum” bir halk sandiığa gidecek!

 
Toplam blog
: 181
: 1067
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

1957 Eskişehir doğumlu, Esk.A.Ü İşletme, İşbankası emeklisi, İstanbul Büyükçekmece de yaşayan, ST..