Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kör kedi, topal kedi

Kör kedi, topal kedi
 

Foto:Ş.ODABAŞI


Nankör kedi.

Hain kedi.

Mahallenin iti.

Bayırın çakalı.

Dağın ayısı.

Kambur Hasanın dayısı.

Şu bu.

*

Sevilmeyen bir insan için yakıştırmalar.

Eşek herif.

Öküz herif.

Dağın ayısı.

Çakal oğlu çakal.

Kuş beyinli.

Deve gibi.

Domuz gibi.

Falan filan.

İnsanlara değil, hayvanlara da hakaret.

*

Ağzı var, dili yok hayvanların.

Dilleri var da, konuşmaları yok.

O anlamda dilleri yok.

Çıkardıkları sesler var.

Hayvanların çıkardıkları seslerden, ne durumda olduklarını anlamak mümkün.

*

Yaşadığım yerde kedilerin çok olduğunu yazmıştım.

Kiraladığım evin balkonunda oturduğumda ve önüme bir tabak yemek koyduğumda etrafımı saran kedi sayısından yedekleri ile birlikte “sağlam bir futbol takımı” çıkar.

Çıkar da. Bir sorun var.

Yedeklerin hepsi sakat.

Kedileri bir gözledim. Kedilerden birisinin bir kulağı kesik. Birisinin tek gözü kör. Birisinin ön bacağının birisi kopuk. Birisi arka bacağını sürükleyerek yürüyor.

Durum çok vahim.

Düşünüyorum.

İnsanlar sakat doğuyor. Sonradan kolunu bacağını kaybedenler oluyor. Kimi insanlar tekerlekli sandalyeye mahkûm. Kimisi yatalak. Kimisinin de iki gözü kör.

Kör insanlara alıştık. Çok kör insan gördüm.

Antalya’da, omuzlarından kolları olmayan birisini gördüğümde, donup kalmıştım.

Kollarımın bir an olmadığını düşündüm. Kör olmaktan daha beter bir durumdu.

Özürlü olmak, çok zor bir şey.

Hadi bir şekilde insanlar, tedavi oluyorlar. Protez taktırıyorlar. Birbirlerine yardım edip destek oluyorlar.

Hayat devam ediyor.

Her şeye rağmen devam ediyor.

Herkes, kendi acısını biliyor.

*

Ya hayvanlar?

Önlerine bir kemik atıyorsun. Kavga başlıyor. Hele köpekler, bir kemik için ortalığı yıkarlar.

Kedileri gözledim. Yakında kedi uzmanı olacağım.

Ben kedilere bir şey atıyorum. Kimin önüne atarsam, o kedi yiyor. Kedi kedinin elinden yiyecek kapmıyor.

Hayret!

Topal kediye veriyorum yiyeceği. Diğerleri saldırmıyor. Herkes ününe düşene razı.

İnsanları aç bırak. Aralarına bir ekmek at. Vallahi nisanlar, kedilerden köpeklerden daha kötü kavga ederler.

Askerlikte görmüştüm, yemek sırasında insanların kavga ettiğini. Açlık kontrolü ya da terbiyesi insanların eğitim düzeyleri ile ilgili değil. Adam aç kalınca, insanlıktan çıkabiliyor.

Bazı hayvanlarda insanlaşıyor. Kediler gibi.

*

Bizim futbol takımının yedekleri hep özürlü.

Bir akşam evin kapısına dayandım. Bir kedi, koklayarak ilerliyor. Seslere göre hareket geliştiriyor. Yaklaştım. Dikkatli bakınca anladım gerçeği. Kedinin iki gözü de kör.

Hadi oldu.

İki gözü de kör olan kediyi, teknik direktör yaparız artık.

Tam özürlü bir takım oyuncusu olur yada..

Topun içine fare koyarsak, mükemmel futbol oynayabilir.

Fotoğrafını çekmek istedim. Yanına yaklaşmak istesem de, bir şekilde fark edip kaçıyor. En sonunda ”pisipisi” diyerek çağırdım. Yönünü bana dönünce fotoğrafını çektim.

Fotoğrafı inceledim. Gözleri mim çekmiş gibiydi. Hiç yoktu gözleri. Bu kedi kaderine bile ağlayıp gözyaşı dökemezdi.

O bir sokak kedisiydi. Hem de kördü.

“uyuşamayız sevgilim, yollarımız ayrı;
sen, ciğercinin kedisi ben, sokak kedisi.
senin yiyeceğin kalaylı kapta
benim ki, aslan ağzında.
sen, aşk rüyası görürsün ben, kemik.
ama seninki de kolay değil, kardeşim;
kolay değil hani,
böyle kuyruk sallamak
tanrının günü.”

Güzel söylemiş Orhan Veli.

Her kedinin şansı yok. Her kedi, ciğercinin kedisi değil.

Şanslı kediler var, evlerin içinde.

Şanslı köpeklerde var kucaklarda.

Köpekler dışarıda, kediler içeride olur da. Düzen bozulmuş. Evlerin balkonların da ”İçeride köpek var” levhaları asılmış.

Bu dünya acayip bir mekân.

Hayvanları sevip, insanlardan nefret edenler var.

İnsanları sevip, hayvanlardan nefret edenler var.

Herkesten, her şeyden nefret edenler var.

Var oğlu var.

*

Ben bütün canlıları seviyorum abartmadan.

Kedisini baytara götürüp de, komşusuna “geçmiş olsun” demeyeni de sevmiyorum.

Evindeki kedisini sevip de, sokak kedisini taşlayanı da sevmiyorum.

*

Ciğercinin kedisinin sosyal güvencesi var. Tamam. Yiyip içip yatsın. Kuyruk sallasın.

Her anı risk olan, sokağın kör kedileri var ya.

Hani şu kemikle idare eden özgür kediler…

Kör kedi.

Topal kedi.

Kulağı kesik kedi.

Onları düşünüyorum ben.

Tavuk etini hep kemikli alıyorum artık.

Kıymetimi bilin kediler. Sokak kedileri, aloooooo.

Kepez’in kedileri kıymetimi iyi bilin.

Beni gördüğünüzde, hicaz makamında hep birlikte bir “miyav” çekin.

Hayatın keşmekeşliği içinde, moralim yerine gelsin.

Deneme yapalım bakiiiimmm!

Haydi hep beraberrrrr!

Bir iki üç!

“Miiiiyaaaavvvvvvv!”

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..