Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '09

 
Kategori
Şiir
 

Kor

Önce suskunluğa,

sonra ufak tefek,

kaçak kaçamak sözlere,

sonra gözlere,

sonra saklı kağıtlara dökülür

içinizdeki eriyik.

Korkunun

-ki bu kesinlikle ve yalnızca kaybetme korkusudur-

bütün şekillerinden geçer aşk

ve elenir.

Hükmü kalmaz zamanda.


Tozlu zeminde dağılmış/dağıtılmış şeyler,

kurşundan sığınaklar,

canına okunmuş ilişkiler,

kırık basamaklar,

maskelenmiş hüzünler,

kadife Mart yağmurları,

hele de isyanlar -seslendirilmemiş isyanlar-

en bildik işaretleridir bu halin.


Dilsiz bir sihirdir konuşan,

ve siz her sağanakta

mevsime ve duruma bakmadan,

yeniden defalarca aşık olusunuz

umursamayan bir yüze.

Açık denizde

çatlak kristal gemiler gibi

geçer o yüz limanlarınızdan;

ağır, güzel, eksik.

Unutamazsınız.

Elinizde bir gölge kırılır,

hançerinizde bir gelenek;

ağlarsınız.

Bu çılgınlığı çözemezsiniz.

Tek yapabileceğiniz

günlük prosedürleri uygulamaya devam etmektir.

Bazen gülerek kendinizi eğlendirirsiniz.

Birilerinin inadına,

birilerinin koynunda yaşlanırsınız.


Ve Ankara’ da,

afat bir Mart gecesinde anlarsınız ki

aşklar savaşların esiridir.

Siz farkında olmasanız da!


Suratınızda kutsal utancı ayetlerin,

direncin soyut tufanları,

bedenlerinizde tutkunun tanıklığı,

-eski masallar-

sözlerinizin son hecesinde anlarsınız ki,

hükmünüz yoktur bu çılgın kurguda.

Susarsınız,

size gelir sıra…


Delal Dara KILINÇ
LaL- 2006- Sone Yayınları

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..