Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Körfez güzeli

Körfez güzeli
 

MSN de karşılaştık, her zaman ki gibi mızıklıyor her zaman ki gibi dışarıda buluşalım diye beni kandırmaya çalışıyordu. “Hiç havamda değilim” dediğimde burada söylenemeyecek türden cümleler kuruyordu.

Hayır diyordum ama o ısrar ediyordu “hadi nazlanma sadece bir çay içeceğiz” diyordu. Beni sevdiğini söylemesine rağmen çay sevmediğimi bir türlü öğrenememişti. Hatta ona “çaycılar götürsün seni e mi” demişliğim de var...

Beş dakka da bir başa sarıyor “daha vakit erken nolur düşün ve karar değiştirirsen ara beni, akşama doğru buluşuruz” diyordu. Ben de bu kadar sevilmekten dolayı şımardıkça şımarıyor ve bu hakkımı sonuna kadar kullanıyordum.

Zaten hava sıcaktı ve keyfim yoktu. Ne diye otobüs bekleyip itiş tepiş sıcakta otobüse binip teleferiğe kadar gidecektim ki...Üstelik hiç gitmediğim bilmediğim de bir yerdi.

Başka bir formül bulmalı onu kandırmalıydım. Ben de onu özlemiştim ve uzun süredir görüşmemiştik, dedikodular da birikmişti üstelik...Gelse tam süper olurdu, yan yana geldiğimizde kahkahalarımız sokağın başından duyulurdu...

Onun temiz hava almak istediğini biliyordum ve şansımı zorlayarak “hadi sen gel bize, valla çok özledim nooolurrrr” diye mızıkladım. “Olmaz kızım şaşırma bugün haftasonu, nolur sanki dışarıda buluşsak incilerin mi dökülür” diyerek beni azarladı.

“Annem babam burada yok ya azarlarsın tabi” diye acıtasyon yaptım...Bu manzaraya dayanamadı,

“Allah tependen baksın senin e mi...” diyerek gelmeyi kabul etti.

Hep sokaklarda buluştuğumuz için evin adresini de bilmiyordu. Oturduğum semte gelince telefon açtı ve bulunduğu yeri söyledi. Gayet ciddi bir ses tonuyla “deniz tarafına mı yürüyecem ters istikamete mi” diye sordu ben de söyledim.

Telefonu kapattıktan sonra düşündüm, evi bulamazsa kafamda boza pişirirdi. Korktum tabi hemen onu karşılamaya yola çıktım. Kapıda karşılaştık ve derin bir ooohhhh çektim. Kurduğu ilk cümle “adresi yanlış tarif etseydin evi bulamasaydım sorardım sana” oldu. Neyse ki olaysız bir şekilde buluşmuştuk.

Eve çıktık bir süre dinlendikten sonra onu balkona aldım. Kendini rahat hissetsin yabancılık çekmesin diye de balkonun deniz gören tarafını ona verdim. Yedik içtik, dedikodularımızı yaptık ama bitiremedik....“Yuvana geri dön, annen hasta” diye telefon gelince birbirimize doyamadan kalktık.

Bunu saymıyorum Körfez Güzeli...Yine beklerim.:) Sen çay içersin...

:) İyi bayramlar.

http://www.esmakahraman.com/korfez-guzeli/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..