Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '11

 
Kategori
Deneme
 

Korkak ...

Var olmak vaktiydi şimdi.,

Nefes almadan..

Hayata tutunmak vaktiydi şimdi,

Kalbin ortasına saplanmış bir şarapnel parçasıyla..

Acı acı gülümsemek vakti şimdi,

Avuçlarımda ölen aşkla..

Uzun zamandır hiçbir şey yazamadım..Yapamadım da.. Son günlerde biraz ilginç bir ruh halindeyim.. Ortalıktan kaybolup duruyorum.. Açıkçası daha rahat oluyor böyle.. Karışan yok, yaptıklarımı sorgulayan yok.. Son günlerde Piraye ile konuşuyorum sürekli.. Sanki konuşmamız gereken daha çok şey varmış da bir türlü konuşamıyoruz gibi geliyor bazen.. Ama sonra geçiyor..

Bu arada ilk mektubum geldi.. Söylemiş miydim iki tane mektup arkadaşım var artık.. Bugün Piraye'de mektubunu postaya verdi.. Merakla bekliyorum gelmesini..

O değil de bugün ilginç bir şey oldu..

Üç gündür dersleri saldığımdan dolayı dersaneye gitmiyordum... Okula da bugün gittim sadece.. Malumunuz öğretmenler günüydü.. Çok sevdiğim sadece bir tane öğretmenim var ona hediye aldım.. Götürüp vereyim dedim.. Gittim, verdim, çıktım. Kadıköy sahilde bir tane kitapçı var.. Sürekli indirimler oluyor.. Bende hazır vaktim var, biraz yeni çıkan kitaplara falan bakayım dedim.. Önce kapının önünde sergilenen kitaplara baktım.. İlgimi çeken bir şey olmayınca içeri girdim.. Her hafta en az bir kez giderim ben oraya.. Bütün  kitapların yerini ezberledim artık.. Önce girişteki yeni çıkmış kitaplara baktım.. Aklımda  kalan bir kaç kitap var.. Sevmek Zamanı, Pucca'nın ikinci kitabı ve Hatalar ile ilgili bir kitap.. Adı aklımda değil ama bölümlerden oluşuyor.. Birinci bölümden başlıyorsunuz ama farklı bölümden devam ediyorsunuz. Bölümün sonundaki yönelgeler okuyacağınız bölümü belirliyor.. Üçüncü bölümden on beşinci bölüme geçiyorsunuz mesela.. İlginç bir kitaptı... Sonra İngilizce kitapların olduğu  standa doğru yöneldim.. Bir kaç kitabı aldım elime, karıştırdım..

Sonra yanımdan geçen biri gözüme çarptı.. Tahminen üniversite ikinci ya da üçüncü sınıfta olmalı.. Hafif kirli sakalları, siyah saçları vardı.. Boyu benden uzundu.. Bir seksen beşten fazla diye düşünüyorum.. Koyu kahverengi gözleri vardı.. Kirpikleri hafiften uzundu.. Ne esmerdi ne de beyaz tenli.. İkisinin arası buğday tenli gibi ama değil.. Tabi ilk bakışta görmedim bu detayları.. Sonradan dikkat ettim..

İngilizce kitaplardan sonra fotoğraf ile ilgili kitapların olduğu standa gittim.. NTV yayınlarının "O An " adıyla derledikleri fotoğraflar ve onların kısa öykülerinin yer aldığı büyükçe bir dergi gördüm.. Ona bakarken az ileride "Çikolata" adında bir kitap çekti dikkatimi.. Dergiyi bırakıp ona yöneldim.. İlgim çok çabuk dağılıyordu.. Oradan müzik bölümüne çektim.. Bir kaç kişinin albümlerine baktım.. Aynı zamanda kitapçının içinde Adele çalıyordu bende kimsenin duyamayacağı bir tonda şarkının sözlerini tekrarlıyordum..

Müzik bölümünün bir kaç stand ilerisinde felsefi kitaplar vardı..Oraya gittim.. Tanıdık bir parfüm kokusu geldi burnuma.. Beynimde "Az önceki adaam !" sinyalleri uçuşuyordu.. Kuzenimle aynı parfümü kullandıklarını fark ettim.. Yanında durup kitaplara baktım.. Nietzsche'nin Kant'ın kitaplarına baktım tek tek.. Hangi kitabı bıraksam o aynı kitabı aldı.. Neredeyse önde duran tüm kitaplara baktık.. O güldü ben güldüm..

Felsefi kitapları bıraktım şiir kitaplarına yöneldim.. Murathan Mungan'ın bir kaç kitabına baktım.. Oradan Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi derken bir sürü kitaba baktım.. Farkında olduğum bir şey vardı ki o adam beni takip ediyordu.. Karşı tarafta duran kitapları karıştırıyordu ama gözünü üzerimde hissediyordum.. Sonra benim olduğum tarafa geldi yine.. Hangi kitap alsam elime onu buldum karşımda.. Çok tatlı bir gülümseyişi vardı.. Sanırım sesi de benim etkileneceğim tarzda bir sesti ama duymama fırsat kalmadan ondan çok uzak bir standa geçtim.. Neden yaptım bunu biliyorum.. Kaçtım bildiğin.. Kitaplara gömdüm kendimi.. Çift taraflı bir stand vardı. Başımı kaldırdım.. Karşı tarafta duruyordu.. Dayanamadım güldüm.. Yaklaşık kırk beş dakika sürdü bu oyun.. Her çektiğim kitabın ardında onu gördüm.. Aldığım her kitabı o da aldı baktı inceledi.. Sonra bir anda ben ortalıktan kayboldum..

Dedim ya bu aralar sürekli kayboluyorum diye.. Yine kayboldum.. Gerçekten neden kaçtığımı, niye bunu yaptığımı bilmiyorum.. Normal de kaçmazdım.. Onunla tanışırdım ve büyük ihtimal şu anda buraya yazmak yerine onunla konuşuyor olurdum.. Ama kaçtım.. Kitapçıdan çıkar çıkmaz Piraye'ye mesaj attım.. Anlattım böyle böyle oldu diye.. Kaçmasaydın keşke dedi.. Korktum dedim..

Şu sıralar o kadar güvensiz günler yaşıyorum ki kaçmam ya da diğer tüm kaçmalarım bundandı.. Hayatıma hep yanlış kişileri almış olmaktan bıktım belki de.. Her işin sonunda üzülmekten ya da ..

Sanırım uzun süre daha kaçacağım...

Çünkü uzun zaman sonra ilk defa gerçekten korkuyorum...

 

 
Toplam blog
: 112
: 512
Kayıt tarihi
: 05.08.10
 
 

Yazarım, çizerim... Hayalperestin önde gideniyim... Uykuya aşka aşık olduğumdan daha çok aşığım....