Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '20

 
Kategori
Edebiyat
 

Korkak Fare ile Pati

Korkak Fare Gümgüm ile Pati

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, çok uzak diyarlarda bir köy varmış. Bu köyde yaşayan herkes ne zaman yardıma ihtiyaçları olsa, hemen, ormanda yaşayan büyücüye giderlermiş. Büyücü onları odasına alır ve sorunlarını çözermiş. Köylüler büyücüyü çok severlermiş.

Büyücü, çiçeklerden yaptığı rengarenk mis kokulu evinde, küçük oğlu Pati ve onun minik arkadaşı korkak fare Gümgüm’le yaşıyormuş. Büyücü, ormana gizemli otları toplamaya gittiğinde fare Gümgüm’le oğlu Pati evde oyunlar oynar, çok güzel vakit geçirirmiş. Bu sayede oğlunun da canı hiç sıkılmaz, babası gelene kadar zaman çabucak geçermiş.

Bir gün bir köylü yardım istemeye geldiğinde büyücü evde yokmuş. Köylü çok üzülmüş.  Kapıdan çıkarken Pati’ye rastlamış. 

-Baban yok mu Pati?

-Yok. Ormana gizemli otları toplamaya gitti. Çok geç gelir. Dediğinde köylü,

-Ahh keşke sen de baban gibi olsaydın. O zaman bana yardım edebilirdin, demiş ve sırtı iki büklüm üzgün bir halde uzaklaşmış. 

Pati bu duruma hem çok üzülmüş, hem de babasını çok kıskanmış. Ne zaman büyü yapmayı denese hep sakarlıklar yapıp köylüleri ya kurbağaya ya da kertenkeleye çeviriyormuş.  Bu yüzden ondan herkes çok korkuyor ve onunla arkadaş olmuyor ve uzak duruyorlarmış.

 

Pati ne zaman babasından ona büyü öğretmesini istese babası;

-Daha çok küçüksün oğlum. Zamanı geldiğinde sen de çok iyi bir büyücü olacaksın, diyormuş.

-Zamanı ne zaman, diye sorduğunda ise Pati.

- Zaman gerçekten ihtiyacın olduğunda gelmiş olacak. Dermiş babası.

Ve Pati yine babasının bu gizemli cümlesinden hiçbir şey anlamazmış.

 

Sakar Pati’nin tek arkadaşı korkak fare Gümgüm o kadar korkakmış ki en ufacık bir ses duysa hemen Pati’nin siyah, kıvırcık ve kabarık saçlarının içine saklanır, kalın saç tellerine tutunarak kendini güvende hissedermiş. Her seferinde de Pati’nin canı çok yanarmış. Yine de sesini çıkarmazmış. Gümgüm bir tek Pati’den korkmuyormuş.

 

Evlerine gelen köylünün giderken çıkardığı ayak seslerinden çok korkmuş. Pati’ye doğru koşmaya başlamış. Ama bu sefer Pati Gümgüm’e izin vermemiş ve ağlayarak

-Yeter Gümgüm. Bir tek arkadaşım sensin. Ve ben artık senden çok sıkıldım demiş.

Gümgüm bu sözlere çok üzülmüş. Pati’nin neden böyle sinirli ve üzgün olduğunu anlayamamış. Ama ona yardım etmek onu mutlu görmek istiyormuş. 

Gümgüm tüm cesaretini toplayarak Pati’ye “sana yardım edebilirim” demiş.

Pati “Nasıl yardım edebilirsin. Ben çok sakar bir büyücüyüm. Hatta bir büyücü değilim. Sadece büyücünün beceriksiz oğluyum. Herkes benden kaçıyor. Çünkü herkes benden korkuyor. Bir tek sen kaçmıyorsun. Çünkü sen zaten korkaksın.” Demiş.

Gümgüm bu sözlere de çok üzülmüş ama arkadaşını o kadar çok seviyormuş ki vazgeçmemiş.

 

-Büyü yapmayı öğrenmene yardım edebilirim demiş. 

-Ama nasıl? Demiş pati ümitsizce.

-Çalışırken büyülerini bende deneyebilirsin. Bu sayede nasıl büyü yapılacağını pratik yaparak öğrenmiş olursun. Demiş Gümgüm. 

Pati bu fikri çok sevmiş. Birden gülmeye başlamış. Neşe içinde malzemeleri hazırlamışlar. 

 

Onu cesaret büyüsü yapmaya çalışırken yanlışlıkla önce kurbağaya çevirmiş. Tekrar denemiş bu sefer de kertenkele olmuş Gümgüm. Sonra bir kedi sonra da bir kuşa çevirmiş. Her denemesinde Gümgüm’ün canı çok yanıyormuş. Sonunda pati bir malzemeyi eksik kullandığını farketmiş ve seviçle tamam nerde eksik yaptığımı buldum diye haykırmış. 

 

Malzemeleri aramaya gitmiş ve bulmuş döndüğünde Gümgüm yokmuş.

Onu bulmak istiyormuş çünkü büyüyü deneyecekmiş. Bulma büyüsü denemeye karar vermiş ama bu sefer de eşyalar yer değiştiriyor bir türlü Gümgüm’ü bulma büyüsü işe  yaramıyormuş. 

Babası ormandan geldiğinde eşyaları havada uçuşuyor görünce çok şaşırmış. Evi hemen eski haline getirmiş. Pati'ye dönüp

-Neler oluyor? diye sorduğunda

Pati olan biteni anlatmış ve yardım istemiş.

-Baba lütfen Gümgüm kayboldu onu geri getir. O olmazsa büyü çalışamam ve köylüler hep benden kaçar. dediğinde

Babası önce “ya Gümgüm’ü başına kötü bir şey geldiyse” demiş. Sonra da ona yardıım edemeyeceğini söylemiş.

 

Aradan günler geçmiş. Pati çok yalnızmış. 

Sihirli değneğiyle tekrar tekrar Gümgüm’ü geri getirme büyüsünü deniyormuş. Ama bir türlü işe yaramıyormuş. 

Babasının cümleleri aklına geldikçe de Gümgüm için endişe etmeye başlamış. Korkunun nasıl bir his olduğunu da ilk defa o an hissetmiş. 

“Ya ona birş ey olduysa?”

 Aklına Gümgüm’ün korktuğunda saçlarının içine saklanışı gelmiş. 

“Bu sefer onu koruyamadım. Hatta ben sebep oldum diye üzülmeye başlamış. O kadar üzülmüş ki çaresizce ve ümitsizce sopasını son bir defa daha sallayarak büyüyü denemiş ve bir anda Gümgüm fare haliyle kucağında belirivermiş. Sımsıkı sarılmış ona ve mutluluktan ağlamaya başlamış. Ama Gümgüm onu minik elleriyle itmiş. Küskün gözleriyle ona doğru bakmış. Kalbi küt küt atıyormuş. Tüm cesaretini bir kez daha toplayıp ben gidiyorum demiş. 

Pati ise;

“Ya sana bir şey olsaydı? Kim bilir başına neler geldi. Çok korkmuşsundur. Artık büyü çalışmak istemiyorum. Hiç bir zaman büyü yapamasam da olur. Yeter ki sen yanımda ol. Bir tek sen olsan da arkadaşım bu bana yeter. Hem ben seni saçlarımın için de korurum. Lütfen beni affet demiş.” 

Gümgüm dayanamayıp gerisingeriye koşarak Pati’ye sarılmış.

Sonra da dönüp babasına 

-Bu nasıl oldu, Gümgüm’ü nasıl geri getirebildim baba yoksa sen mi yardım ettin? Diye sormuş.

Babası ise başını  hayır demek istercesine sağa sola sallamış. 

-Güçlerini başkalarına yardım için kullanıp bencillikten kurtulduğunda doğru zaman gelmiş oldu oğlum demiş ve eklemiş.

“Artık sen de bir büyücüsün.”

 

SEDA  İKİZOĞLU

 
Kayıt tarihi
: 14.06.14
 
 

yazar, çizer, fotoğraf çeker ..