Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '12

 
Kategori
İnançlar
 

Korkmak 4 : Allahtan korkmak…

Korkmak 4 : Allahtan korkmak…
 

İstiyorlar ki herkes onlardan korksun… Kimlerden? Korkuyla bir ülkeyi yönetmek isteyenlerden! Her şeyi onlar çok iyi bilirler; hatta öteki dünyaya kimin gideceğini ve kimin gitmeyeceğini; kimin Cehennemde cayır cayır yanacağını, kimin yanmayacağını… Onlar çok iyi bilirler. Bilirler ki, milletin içine, yüreğine bir korku salarlar… Sonunda cayır cayır yanacaksınız , diye? Millet korkusundan tir tir titrer. İşte ülkeyi böyle yönetmek istiyorlar bazıları. Korkuyla…

Belki de korkuların en büyüğüdür “Allah Korkusu” . Bir kez insanın içine işledi mi artık mahşere gidinceye kadar titrer durursun.

Allahtan korkulur mu? Şimdi bazıları ayağa kalkacaktır? Ne demek… Allahtan korkmayan kafirdir! Diye… Bunlar bazılarının inançları. Amenna…

Ama sen suçsuzsan, hiçbir hata yaptığına inanmıyorsan; saf ,temiz bir insan olarak yaşamışsan… Niye korkacaksın Allahtan? Yok onlara göre… Herkes hata yapar; herkes günahkardır… Bir onlar tertemizdir ve Cennet adayı olan onlardır…

Bazılarına göre sanki Allah Baba elinde sopasıyla müminlerin tepesinde bekleyen Bir Büyük Sultan! Yanlış yaptıkça insanın tepesine binen..! Yok öyle bir şey yahu… Ama bazılarına anlatamazsınız. Kendileri aslında pek fazla Allahtan korkmazlar da, başkalarını korkutmak babına gelince… Aman Allah… Sanki Allah, Allah değil umacı… Yapmayın beyler… Allahtan saygılı bir dille söz edin. Allah insanların iyiliğini ister; iyiliğine çalışır… Ne zaman tövbe, istiğfar ettin, seni affeder. Sen yeter ki bütün kalbinle inan …

Bazıları, “Allahın sopası yok ki insanlara ders versin” derler. Yani insan bir suç işledi mi, Allah onu öylesine cezalandırır ki, o musibeti hak eden insanoğlu bunun nerden geldiğini anlamaz. Ama , eninde sonunda belasını bulur! Bumu dur?

Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki:

(Allah indinde en kıymetliniz, O’ndan en çok korkanınızdır.) [Hucurât 13]
(Allahtan korkun! Biliniz ki Allahın azâbı çok çetindir.) [Bekara 196]
(Allahtan korkun ki, kurtuluşa eresiniz.) [Mâide 100]

Diğer yandan Peygamber efendimiz de buyurmuş ki:
(Allahın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirene la’net olsun!) [Şir’a]

Bir din “korku” üzerine kurulduğu zaman ne olur. İnsanlar, ne zaman “Günah”, ne zaman “sevap” işlediğini bilmediği için , durmadan tereddütler içinde yaşar… Durmadan korkular içinde hiçbir işe el vurmak istemez… Bunun için elini eteğini dünyadan çekip, yalnız bir dilim ekmekle aylarca camilerin bodrumunda yaşayan insanlar görülmüştür. Bir çok camimizin altında da böyle derin istinkaf duygusu içinde yaşamak isteyenler için özel karanlık odalar vardır. Oralarda bir çok çilekeşin çilekeşhanelerde ömürlerini geçirdiklerini biliyoruz.

Neden? Günah işleme duygusundan kaçınabilmek için ; “İnsanlardan uzak olan Allaha yakın olur” düşüncesini gerçekleştirmek için. Oysa ne kadar yanlış… İnsan insandan kaçarsa nasıl insan olabilir. İnsan ancak insanlığını insanların içinde insanca davranışlar göstererek kanıtlayabilir. İnsanlardan kaçan insanlar, yalnızlığa mahkumdurlar ve ancak belki de bir kurt toplumu içinde mutlu olabilirler…

İnsan durmadan Allahtan korkarak yaşayamaz. O beyhude; o hastalıklı bir yaşam biçimi olur ve böyle insanlar tedaviye muhtaçtırlar.

Eski Yunanca'da din hem “korku” hem “saygı” anlamını içeren "thrioheya" kelimesiyle ifade edilmekteydi. Aşırı Tanrı korkusu literatürde “Zeusophobia”, buna benzer bir korku çeşiti de kendini aşırı dini ibadetlere vermekle tezahür eden “Theophobia” vardır. Bunlar tedaviye muhtaç durumlardır.

Allah insanları korkutmak için değil, yaşatmak için, bu dünyada mutlu olmaları için yaratmıştır. Onu durmadan yukardan topuz sallayan biri gibi göstermenin alemi yoktur. Yanlıştır.

İnsanoğlu ancak bütün korkularından kurtulduğu zaman gerçek bir insan olur. Korkular marazi olaylardır. İnsanı durmadan dipe çekerler. İnsan her türlü korkudan mutlaka kurtulmasını bilmelidir. Özgürlük ancak, korkulardan kurtulduktan sonra başlar. İnsan özgür olmazsa, kendini özgür hissetmezse, yaşadığı neye yarar. Durmadan şuna veya buna bağlı bir yaşam ancak, bir koyunun bir ayağından bağlı bir yaşamına benzer. Her durumda bağlı olduğunu, esir olduğunu bilirsin. Bu da insanı insanlıktan çıkarır.

İnsan korkmadığı sürece özgür olur ve yaşamından zevk alır. Bu hayat ise özgür ve mutlu bir şekilde yaşanmalıdır.


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..