Korku İmparatorluğu (1)

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, yeni MYK üyelerini tanıtırken basına yapmış olduğu açıklamada: "Partideki korku İmparatorluğunu yıktık. Koltuklar kimsenin babasının malı değildir. Birileri 'hayır, ben koltuğumda oturacağım, eğer bu koltuğu benim altımdan alırsanız ben başka işler yaparım' derse buna izin vermem. Gücümü halktan alıyorum" demiştir. Bu güne kadar partiye dair yazmış olduğum makalelerdeki bütün analizler ve öngörüler bu açıklamayla doğrulanmıştır...

CHP: Yakın bir tarih çözümlemesi başlıklı yazılarda; 1989 yerel seçimlerinde il-ilçe belediye başkanlıkları ile belediye ve il genel meclisleri üyeliği seçim sonuçlarına göre, Türkiye'nin birinci partisi olan SHP'nin 1992 yılı itibariyle nasıl yok edildiğini, kimlerin hangi rolleri üstlendiklerini, 'dar grupçu' anlayışın parti içi iktidar mücadelelerini ve delege oyunlarını araştırmış ve yazmıştım!

CHP: Yönetim-muhalefet ve hukuk başlıklı yazılarda; 'üstün niteliklere sahip olan bir liderin' başkanlığında, 2000 yılı itibariyle genel sekreterle beraber 'dar grupçu' yönetimi devam ettirmek için, parti içi 'astığım astık-kestiğim kestik' tavır ve uygulamaları yazmıştım!

Yerel yönetim seçimleri başlıklı yazılarda; bütün adayları seçimsiz olarak, yani parti içi demokrasiyi işletmeden, iki kişinin iki dudağı arasında kendi başlarına nasıl belirlediklerini yazmıştım! Makaleler yayında, ilgilenenler bakabilir.

29 Mart 2009 yerel seçimleri sonrası kaleme aldığım 'Oylar CHP'nin kurumsal kimliğine' başlıklı makalemde "korku" ile ilgili bölüm aşağıdaki gibidir.

Ondan partili gerçek muhalifler hariç (PM ve MYK üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları dahil) herkes çekiniyordu! Karşı çıkanın defterini dürüyordu! Yine ahbap, dost ve adamlarını partiden geçinsinler diye listelere yazmıştı, dördüncü, beşinci kez bile meclis üyesi olanlar ve yazılanlar vardı, yaman adamdı vesselam...

Tabiri caizse "odunu koysam seçtiririm" misali, merkez ataması meclis adayları halka dayatılmıştı! Ankara'da yine genel yazman ağırlığını hissettirdi. Tüzük ve program kurultayı yapıldığı halde, genel başkan tarafından seçim bahanesiyle tüzüğün yürürlüğe konulmaması fırsatını iyi değerlendirdi.

'Tüzük değişti, yerimden olmadan adamlarımı getireyim' düşüncesiyle önce metropoldeki 11 ilçe ile birlikte toplam 16 ilçenin adaylarını açıkladı, adaylardan 14'ü seçimleri kaybetti!

10 yıldan fazla partide emek harcamış aktif bir üye olarak; yönetim tarzlarını, üsluplarını, parti içine yönelik taktik ve stratejilerini araştırarak eleştirmiş olduğum müstafi genel başkan ve genel sekreter ile onlarla yeminli birliktelikleri olanlara sesleniyorum!

Parti içi demokrasi yoksa işlemiyorsa, işletilmemişse, şimdi de işletilmiyorsa, sen de gidersin! Ben her zaman mağdurdan ve mazlumdan yanayım!