Korku ve heyecan faktörünü olumlu anlamda öğrenmek yada kalıcı bilgi haline getirmekte de kullanabil

Şimdiye kadar sahip olduğumuz maddiyata dayalı nesneleri ihtiyaçlarımız doğrultusunda edindik. Bu nesnelerin eksikliğini ilk yaşamaya başladığımız andan itibaren oluşan rahatsızlık duygusu bizi ne yapıp edip bunları temin etme yoluna itti. Gözükürde basit bir alışverişten ibaret olan ihtiyaçlarımızın karşılanması , aslında istediklerimize sahip olma dürtüsünün en masumane gözüken halidir.
Satın almayı düşündüğümüz bir ev , araba yada değerli bir eşyaya incelemek için yaklaştığımızda ona sahip olduğumuzdaki mutluluk ve heyecanı yaşarız. Burada adrenalinimiz yükselir ve zihnimizde bu objeye sahiplenmeyi hedef alarak bir bağ kurarız. Kurulan bağ artık zihnimizde bize o heyecanı yapay olarak yaşatabilecek bir algı düzeyindedir.

Diğer yandan buna sahip olamayacağımız düşüncesi bize hakim olursa , üzerimizde dolaşan karabulutlar hisseder ve ürpeririz. Kendimizi yetersiz bulup, bu objeye sahip olan diğer insanlardan daha küçük görebiliriz. Yaşadığımız heyecan ve korku hisleri bizleri pozitif yada negatif şekilde etkileyecek ve kendimizi hangi yöne ağırlıklı olarak kanalize edersek, isteklerimize yaklaşmamız bir o kadar ilerleme kaydedecektir.

Bilgi çağının egemenliğinde sürekli öğrenme durumu içerisindeyiz. Hergün yüzlerce bilgi mantık süzgecimizden geçerek hafızamızdaki ilgili yerlere daha sonradan çağrılmak üzere kayıt edilmektedir. Beyin bilgiyi olduğu gibi alıp kayıt ettiği için daha sonra bunu hatırlamamız oldukça güç olmaktadır. Çünkü bilgiyi öğrenme esnasında çağrışım yapılmadan öğrenilen bilgi kısa bir süre sonra çöp bilgi haline gelir. Bu bilgiye en ihtiyacımız olduğumuz zamanda ise hafızamız bizi defalarca yüzüstü bırakır.
Çağrışım ve benzetme sistemiyle öğrenilen bilgiler her zaman daha kalıcı ve çok yönlü olarak bize hatırlatıcı şekilde hafızamızda saklanır. Böylelikle çağrışım yapan nesneleri gördüğümüzde de bu bilgi kendini tekrar eder ve erişimimiz daha iyi hale gelir.

Konu başlığındaki heyecan ve korku faktörünü bilgiyi hafızada daha etkili tutmak için işe yarar olacağını belirtmek istiyorum. Alışveriş örneğinde olduğu gibi bizde heyecan uyandıran bir nesneyi satın almak için duyduğumuz hisleri zihnimizde canlandırıp, bu hisler içerisinde iken daha önce hiç bilmediğimiz bir konuyu öğrenmek, normal şartlara göre daha etkili bir öğrenme metodu olarak uygulanabilir. Önemli olan sadece heyecan hissini zihnimizde canlandırıp yeni öğretilen konuya bunu adapte etmektir.

Korku faktörünü ise , en basit örnek olarak ; yıllarca izlediğimiz korku filmlerindeki , Katil'in kurbanına yaklaşma sahnelerindeki yöntemleri bilip de uzak durmak gibi söyleyebiliriz. Yani hayatımızda yapılmaması gereken en önemlisinden en önemsizine kadar çeşitli bilgileri (korku duygusunu zihnimizde canlandırarak) öğrenirsek, bu da öğrenme hızını ve daha sonradan bu bilgiye ulaşma hızını arttıracaktır.

Alışveriş örneğindeki, istediğimiz nesneye sahip olamamaktan duyduğumuz üzüntü ve korku hissi biraz farklı çağrışımlar yapıyor gibi gelse de , sonuçta kayıp oluşacak bir durumu işaret etmektedir. Kendinizi bir tiyatro sanatçısı gibi düşünün. Verilen her rolü hakkıyla oynuyorsunuz. Burada da sizden heyecanınızı arttırıcı şekilde kendinizi motive etmeniz yada kendinizi güvende hissetmeye ihtiyacınız olan korku durumuna adapte olmanızı istiyorum.Yapacağınız denemelerin sonuçları sizde çok büyük farklılıklar yaratacaktır.

Yazan : Turgay GEZİCİ Diğer Yazılarım : http://www.bilincalti.com/