Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '20

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

KORKUDAN KURTULMAK

KORKU, HAZ, ACI    KRİSHNAMURTİ
 insan dünyanın neresinde olursa olsun aynı öze sahiptir. Hiç bir kimsenin başka bir kimseden üstünlüğü yoktur. Amerikalı da , Kızılderili de , Yahudi de, Müslüman da , ateist de aynı öze sahiptir. Bu varsayımı kabul etmiyorsanız  çatışma çıkar ki zaten tüm savaşlar ve kötülükler bu çatışmalardan çıkıyor. İnsanı kontrol eden esir eden duygular, korku, haz ve acıdır.
 

Dünyanın daha iyi bir şekilde evrimleşmesi için insanların özgür olması gerekir. İçinde korku olan bir insan özgür olabilir mi ?
Korkunun ne olduğuna bakalım ? Gözlemleyelim? Korku yu gözlemleyen kimdir ? Peki korku bizden ayrı bir şey midir, yoksa bizim bir parçamız mıdır?

Aslında korku bir duygudur. Tıpkı öfke gibi, ya da kıskançlık gibi. Duygular bizden ayrı mıdırlar ? Ben ve öfkem. Ya da ben ve korkum gibi. Değildir. Duygu neyse biz de oyuz. Korktuğumuzda korkuyuz, öfkelendiğimiz de öfkeyiz. Sevdiğimiz de sevgiyiz.
Korkunun bu kadar felç edici , nevrotik hastalıklara kadar götüren etkisi nereden geliyor. Korku zamana ve de kollektif bilince aittir. Yani kelimeler düşünce yoluyla   yıllardır biriktirilip bize de bilgi aktaran  olan o hafıza deposuna götürür . Korkuyu korku yapan önüne gelen kelime ve bizi o şifre kelime ile kolektif bilince bağlayan düşüncedir. Onun frekansı bu kelime ile  düşünce gücüne bağlanınca etkisi milyon katına çıkıyor.
Örnek vermek gerekirse korkunun önüne bir kelime koyalım. ÖLÜM korkusu. Şimdi kolektif bilinç bizi burda yakaladı. Ya da sevdiklerini kaybetme Korkusu... Biz daha önce  öldük mü,  yok ...Bu bize  bilgi sağlayan arka plandan geliyor. Ama doğruluğu kesinliği yok. Şimdi öldüm mü diye bir soru sormayız. Korkularımız ya geçmişten ya da gelecekten gelir. Şimdi de bu korku yoktur. Korkuyu kelime yoluyla düşünce oluşturur.
 
Bir insanın korkusu elektrik çarpması gibidir. Bir kabloda kaçak var tuttu ve sarsılmaya başladı. Bu insan nasıl kurtulur. Hemen elektrik  akımını keseriz. İşte insanda zihnin bu tuzağından kurtulmak için bu düşünce bağlantısını kesmelidir, tamamen. Şimdi de kalmalı , ağaçları doğayı izlemeli, kendisini tekrar tekrar yeniden bu kaynağa çekmeye çalışan düşünceye hizmet etmemelidir. Ancak o zaman onu sözsüz enerjisi ile kuşatan özünde ki enerji ile tanışır. O enerji ile yavaş yavaş tekrar bağlantı kurulduğunda muhteşem bir var olma duygusu içini kaplayacak.   .  

Geçmişin olması için şimdinin yaşanması gerekir. Geleceğe ancak şimdi ile gidilebilir. Bu nedenle gün içinde düşünce ile kelimelerle bağlantı kurmadan yürüyüş yapmak, doğayı izlemek içinizdeki gücü ve huzuru hissetmenizi sağlayabilir.
Bir çiçek gördüğünüz de, koklayın, renklerini izleyin. Ama adı ne acaba dediğiniz de yine bir şifre kelime sizi düşünceye bağlar. Düşünce sadece işimizde , araba kullanırken ve basit işleri yaparken işimize yarar.  Arka planda hiç susmayan ses dediğiniz zihin aslında hiç gücü yokken sizin etkinizle güçlenir. O arka planda ki zihni fark edin ama ona dikkatinizi ona vermeyin. Bazen pes edecek bazen tekrar tekrar deneyecek. Unutmayın onu güçlendiren sizsiniz. Önem vermezseniz yok olup gidecek. Siz şimdi de o içiniz de olan gücü sessiz ve dingin bir şekilde farkedersiniz. Düşünce ve kelimeler olmadan kalmaya çalışın . Sakince otururken ya da yürürken. Bu duyguyu en çok bir işe odaklandığınız da , sevdiğiniz bir hobiyi yaparken hissedersiniz. Çünkü orda zihin susmuştur, dikkatiniz yaptığınız şeydedir. 

Krishnamurti korkudan özgür olmadan insan bilinci huzura kavuşamaz der. Bir kişi bile bundan kurtulsa pek çok bilince etki eder. Çünkü hepimiz aynı dalga boyunda enerjileriz. Biz Dünyayız, Dünya da biz. 
 
Toplam blog
: 38
: 696
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Antalyalıyım. Bir süre istanbul ve Çanakkale de bulundum. Uzun süredir Ankara da yaşıyorum. İki o..