Korkunun kronolojisi

Çok değil bundan altmış sene önce demokratik bir seçim ile, halkın oylarının çoğunluğunu alarak iktidara gelen Adolf Hitler yüzbinlerce sakat ve özürlü insanı canlı canlı fırınlarda yaktı. Korktuk. 

Altmış sene sonra... 

Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı “Ölüm madencilerin kaderinde var" dedi. Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan eşcinselliğin bir hastalık olduğuna inandığını söyledi. Sağlık Bakanı görme özürlü bir vatandaşı devletin ona iş sağladığı için şükretmesi gerektiğini söyleyerek azarladı. Korkmadık. 

Çok değil bundan otuz sene önce askeri darbe oldu. İnsanlar yurdundan sürüldü, fişlendi, gözaltında kayboldu, asıldı... Korktuk. 

Otuz sene sonra... 

İktidar partisi darbecileri yargılayacağız diyerek referandum için oy istedi, aldı. Darbe yapan askerler Marmariste tatil yapmaya, kendisini yargılayacağını söyleyen iktidar tarafından üstün hizmet madalyasına layık görülen askerler kapalı kapılar ardındaki sırları saklamaya devam etti. Korkmadık. 

Çok değil, bundan 10 sene önce Amerikada Dünya Ticaret Merkezinin ikiz kulelerine saldırı düzenlendi. Korktuk. Amerika tüm dünyaya radikal islamı hedef gösterip, ılımlı islam politikasını alternatif göstererek Büyük Ortadoğu Projesi'ni başlattı. 

10 sene sonra... 

Ortadoğudaki ülkelerde bir hafta içinde ardı ardına iç isyanlar başladı. İsyanların yaşandığı ülkelere Avrupa ve Amerika tarafından askeri ve politik müdaheleler uygulandıktan sonra, Bin Ladin'in öldürüldüğü açıklandı... Korkmadık. 

Çok değil, bundan beş sene önce Hrant Dink öldürüldü. Korktuk. Irkçılığın insanları etiketleyip birbirinden ayrıştıran pençelerine karşı onbinlerce kişi ele ele "Katili tanıyoruz, Adalet istiyoruz" diye haykırdık. 

5 yıl sonra.... 

Parasız eğitim için toplanan üniversitelilerin kafasında cop kıran, Tekel işçilerinin suratlarına gaz boca eden polisler Taksim’in göbeğinde“Ogün Samast Oley!” diye tempo tutanları seyretti. Korkmadık. 

Çok değil iki ay önce Japonya’da yaşanan bir deprem sonrası nükleer santralde sızıntı oldu. Korktuk. Hepimiz bulutlardan radyasyon yağacak diye korkarak gökyüzünü seyretmeye başladık. 

İki ay sonra... 

Güneş açtı. Unuttuk. Daha istiklal caddesine doğru dürüst kaldırım taşı döşetmeyi beceremeyenler, ülkeye nükleer santral inşa ettirme fikri ile çıktılar ortaya. Korkmadık. 

Çok değil, seçimlere yirmibeş gün kaldı. 

Yirmibeş gün sonra... 

........