Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '22

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

KORKUYORUM AMA NEDEN

KORKMAK
Korkmak en doğal insani duygulardan biri olsa gerek. Bu duyguyu hayatının herhangi bir evresinde hiç yaşamamış olan biri yoktur sanırım. Farklı şekillerde, farklı oranlarda olmak şartıyla herkesin en az bir kez yaşamış olduğu bu duyguyu ne kadar iyi tanıyoruz acaba. İnsan  neye karşı, ne zaman, nasıl en önemlisi NEDEN korku duyar. Bir olay karşısında olacağı gibi o olayın yaşanma ihtimali karşısında bile korku duyabilir insan. Tüm duygularda olduğu gibi önemli olan nokta bu duygumuzu nasıl yönetebileceğimiz. Korkularımız hayatımıza yön vermeye başlamışsa orada bir problem var demektir. Bence insanoğlunun başına gelmiş en kötü şey budur. En doğal olan duyguyla baş edememesidir. Neden korkuyorum diye sormak yerine korkunun esiri olmuştur insanoğlu. Evde anne babadan, okulda öğretmenden, iş yerinde patrondan, hayatı boyunca çeşitli sebeplerden ötürü herkesten korkmuştur insanoğlu. Ama neden?? Gözlemlediğim kadarıyla saygı ve korku birbirine çok karıştırılan iki kavram. Aşırı saygı bir zaman sonra korkuya dönüyorda denilebilir. Sonrasında sorgulamadan kabullenme, itaat gibi kavramlar boy gösteriyor. Korkularımız davranışlarımıza ve hayatımıza yön vermeye başlıyor ve sonunda korkularımızın esiri oluyoruz. 
KORKUYORUM AMA NEDEN?? 
Toplumumuzda en çok örneğine rastladığım durum ise hata yapmaktan korkmak en kötüsü hatalı olduğunu kabullenmemek. Oysaki biz hatalarımızla güzeliz ve hatalarımızla doğruya varacağız. Fakat mükemmelliğin anahtarının hatasız olmakta saklı olduğuna inanıyoruz. Böylelikle hata yapmaktan korktuğumuz için bir şeylerin üzerini örtüyoruz. Böylelikle sorunlarımızı çıkmaza sokuyoruz. Çözüm yolu aramak yerine bu durumdan nasıl sıyrılabilirim diye düşünüyoruz. Bu şekilde gidersek ne kişisel olarak ne de toplum olarak ilerleyemeyiz. Yanlış yapılınca  ceza, dışlama, dalga geçme ve benzeri tutumlar olduğu müddetçe insanlar ne yanlış yapmaya cesaret edebilir ne de doğruyu bulabilir. Oysaki birbirimizi hatalarımızla sevsek, bu hataları güzelliklerle düzeltmeye çalışsak belki her şey çok daha farklı olabilir.
KORKUMUZUN SONUÇLARI NASIL ETKİLİYOR BİZİ
başta da belirttiğim gibi korkularımız bir zaman sonra davranışlarımıza dönüşüyor. Bir zaman sonra neden korktuğumuzu dahi unutur hale geliyoruz ve temelde korku duygusu kalıyor. Bunu yapmamalıyım derken buluyoruz kendimizi fakat neden yapmamalıyım kısmı yok. Buna öğrenilmiş çaresizlik deniliyor. Toplum içerisinde haklarını savunamamak, en basiti öğretmenler odasına kapıyı ben çalayım sen gir esprisini hepimiz biliriz ve güleriz. Neden kapıyı çalıp girip derdimizi rahatça anlatamıyoruz. Neden toplum içerisinde kendimizi rahatça ifade edemiyoruz. Ben burda böyle desem etraf ne der diye neden düşünüyoruz. Bu ve benzeri davranışları sadece iç güdüsel olarak " yapmamalıyız" diye kodlanmış gibi davranıyoruz. Belki de bir çoğumuzun yaşanmış kötü bir deneyimi yoktur. Fakat buna rağmen hep bir adım geri atıyoruz. Korkularımız yüzünden yeniliklere cesaret edemeyen, hakkını savunmayan, susan, sorgulayamayan kişiler haline geliyoruz. Bunları yaparkende elalem ne der, işten atarlar mı, öğretmenim düşük not verir mi, ebeveynim kızar mı gibi nedenlerin arkasına sığınıyoruz. 
KORKULARIMIZLA TANIŞIP VEDALAŞMANIN VAKTİ
Sığındığımız nedenlerin arkasından çıkıp kendimizi bulduğumuz zaman gerçekten hem kendi kişiliğimiz ve hayatımız hem de toplumsal olarak farklı bir boyuta erişeceğimizi düşünüyorum. Her şeyden önce kendi davranışlarınızı sorgulayarak başlayabilirsiniz. Önce kendinizi, sonra çevrenizi ve  sonra tüm toplumu değiştirebilirsiniz. Hepinize korkularınızın  sizi yönettiği değil sizin korkularınızı yönetebildiğiniz cesurca ve özgürce bir hayat diliyorum. 
 
 
Toplam blog
: 5
: 412
Kayıt tarihi
: 15.08.19
 
 

Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik bölümü son sınıf öğrencisiyim. Bir canlıya fayda sağlayacak her..