Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '11

 
Kategori
Anneler Günü
 

Korkuyorum anne!

Korkuyorum anne!
 

Annem ve Ben


deniz'i düşün anne
her mayıs şafağında uzun
uzun döverken darağaçlarını
ve o şafaktan doğma
on bir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları
insanları düşün anne
düşün ki yüreğin sallansın
düşün ki o an
güneşli güzel günlere inanan
mutlu bir yusufçuk havalansın 

sıcak omuzlar değerken omzuma
buz üstünde yürüdüm yıllar boyu
bayraklar ve türkülerle
kopunca memelerinden o mükemmel yaşama” 

Nevzat Çelik 12 Eylül’ün darbe günlerinde hapishanede yazdığı Şafak Türküsü adlı şiirinde annesine yukarıdaki dizelerle sesleniyor. Her Anneler Gününde bu şiir gelir aklıma ve geçmişe gider, hayallere dalarım. Deniz’in annesini düşünürüm. Çocuğu idam edilirken yaşadığı acı; çocuk beynimde yankılanır. Ben çocuktum ve annem korkuyordu çocuğunun geleceğinden. Çünkü çocuklar asılıyordu kocaman adamlarca. 

Gençlik yılarımda annem korkmaya devam etti. 12 Eylül den önce bir çatışmada öldürülme olasılığından korktu. Darbe günlerinde tutuklanmam ve bilinmez yerlere götürülebilme olasılığından korktu annem. Çünkü çocuklar alınıyor bilinmez yerlere götürülüyor ve asılıyordu yine. 

Üniversite sınavını geçemezse diye korktu annem, bütün anneler gibi.
İşsizler ordusu gençleri gördükçe işsiz kalmamdan korktu annem,
Askere giderken korktu annem. Terör terör estiriyordu bu ülkede. Belki de kalp ağrısına böyle bir korku sonucunda sahip olmuştu annem. 

Hayırsız bir geline düşmemden korktu annem. Korkusu boşa çıkınca sevindi.
Haberleri dinlerken de korkmaya devam etti annem. Trafik Canavarı her gün can alıyordu ve oğlu ona göre süratli kullanıyordu arabasını. 

Mitinglere giderken hep korktu annem Çünkü 1 Mayıs 77’ nin tortusu hep beyninin bir yerlerinde duruyordu ve korkuyordu annem. Oysa 1 Mayıs Emekçilerin Bayramı oğlunun doğum günüydü ne gariptir ki en sevinçli gününde bile korkuyordu.
Sadece askeri darbeler zamanında değil sivil darbe dönemlerinde de korkmaya devam ediyordu annem. Çünkü telekulak dinliyordu her yeri. Bir sabah vakti apar topar alınabiliyordu muhalifler evlerinden. Korkmakta haklıydı çünkü oğlu da muhalifti kendince. 

Yumruk atılınca da korkuyordu, yumruk yenilince de, şehit verilince de, molotof kokteyli atılınca da korkuyordu annem. 

Allahtan korkuyordu annem. Allahın adıyla aldatanları gördükçe günaha girmekten de korkuyordu. Oğlu adına sadece bu dünya da değil öteki dünya içinde korkuyordu. 

Şehirlerarasında telefon telleri aracılığıyla anneler gününü kutlarken ellerinden öpememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Ve itiraf ediyorum işte. Her daim benimle ilgili korkularla yaşayan annemi kaybetme korkusuyla yaşıyorum. Korkuyorum anne !. 

ismailtutoglu@hotmail.com 

 
Toplam blog
: 5
: 827
Kayıt tarihi
: 23.11.07
 
 

Samsun İlkadım 19 Mayıs Lisesi Tarih öğretmeniyim.Eğitim İş sendikasının 47 kurucusundan biriyim...