Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '14

 
Kategori
Siyaset
 

Korkuyu yenmek

İnsan korkuyu yenmek yolunda köleci (ilkçağ), feodal (ortaçağ, yeniçağ), kapitalist (yakınçağ ......) toplum süreçlerini yaşadı, yaşıyor. Atatürk bu konuda uzak görüşlülüğünü Söylev’de, “İnsanları kardeşlik ve tam eşitlik içinde birleştirerek, insancı bir devlet meydana getirme kuramının da kendine özgü koşulları vardır.”diye belirtir. (s.323/2)


Bu süreçlerden kölecilik, tarihte Kavimler Göçü (375) ile Avrupa’da yıkıldı. Yerine feodal düzen kuruldu.(476-1789) Sonra bugün dünyamızın küresel boyutta yaşadığı kapitalist düzene ulaştı insanlık. Bugünkü dünyada ulusların, halkların mutlu olmadığı, açlık, yoksulluk, işsizlik, sömürü ve yaşam kaygısının iç içe bulunduğu; ulusal, uluslar arası süreçte kapitalist sistemin dünyayı yönetemediği görülmektedir.

Toplumsal düzenlerin değişimini hazırlayan süreç insanoğlunun bilimin verilerine ulaşmasını, doğmalardan kurtulmasını da gerekli kılıyordu. Ancak bu öyle pek kolay gerçekleşmedi. Eğitimin açıklanabilir bilgiler vermesi laikliğin gereğiydi. Laikliğin okullara girmesi yüzyılların geçmesine neden olmuştu.

Toplumumuzda tarihsel süreç içinde laik eğitime, demokrasiye karşı olanlar, çağdaşlığa ulaşmamızı engellemek isteyenler kan akıtmaktan geri durmadılar.11 Şubat 1925 şeriatçı Şeyh Sait isyan bayrağını yükseltirken, beş yıl sonra 23 Aralık 1930’da Derviş Mehmet, Menemen’de gerici ayaklanmasını başararak Cumhuriyetin genç öğretmeni teğmen Kubilay’ın kanını akıtır. Daha nice aydınımız öldürüldü.Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu...

Cumhuriyetin yetiştireceği kuşak, niteliklerini laik eğitim veren okullardan alacaktı. Bu nedenle Atatürk, laik eğitimle bağdaşmayan sıbyan okullarını, medreseleri, tarikat ve tekkeleri kapattı; türbeleri gezmeyi, görmeyi yasakladı.( 30 Kasım 1925) Giyim kuşamımızda devrim yaparak dinsel olmayan çağdaş giysilere kavuşturdu bizleri.( 25 Kasım 1925) Tüm bu uygulamaları, “Yaşamda en gerçek doğru yolu gösteren bilimdir.” özdeyişiyle özetledi.

Cumhuriyetin kurumlarına olan bağlığımız “sivil-asker” ayrımı tuzağına düşmeden sürüyor. Çünkü, laik cumhuriyete karşı bir karşı devrim gündemde, adı da sivil olan.

Laikliğin yaşamımıza girmesi, çağdaş toplumun yaşaması korkuyu yendiğimiz gün gerçekleşecektir. Korkunun ayak sesleri çoğalırken şiir durmuyor...

can sesiniz
büyüyüp yeşeren yüreğinizde
güneşle yıkanır bahçeler
Korkunun yenildiği yerde
yüz yüze diz dize
düşler açar

 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..