Korona virüsü

Çevremizde Korona virüsünden (Wuhan tipi) daha zararlı virüsler bulunur mu?

Prof Dr Hakan YAMAN

Son günlerde herkesin korkulu rüyası hale gelen Korona virüs medyamızı ve toplumdaki hemen herkesi meşgul ediyor. Ülkemizde henüz bir vakanın teşhis almamış olması son derece sevindiricidir. Ancak uluslararası toplumda yaratmış olduğu panik havası başta seyahat, ticaret ve turizm gibi pek çok alanı etkilemeye başlamıştır.

Ancak ‘ Korona virüsünden daha önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturan başka bir viral enfeksiyon var mıdır acaba?’ sorusuna yanıt Influenzadır (Grip Virüsü).

Korona virüsüne göre daha fazla insanın hastalanmasına ve ölümüne neden olmasına rağmen Influenza virüsüne medya organizasyonları bu kadar dikkat çekmemiştir. Dünya ölçeğinde Influenza her yıl beş milyon kadar yeni vakanın hastalanmasına neden olurken, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yılda 650000 kişinin ölümüne neden olmaktadır.

Influenzanın bu derecede ciddi etkisi olmasına ve hazırda bir aşısının bulunmasına rağmen, aşılanma oranları düşük kalmaktadır. ABD gibi ülkelerde dahi aşılanma oranlarının %62’lerde kaldığı bildirilmektedir.

Influenza konusunda eğitim ve aydınlatılma çalışmaları yoğun bir şekilde yürütülmelerine rağmen, vatandaşlar nezdinde Influenza konusunda bir duyarsızlaşmanın yaşandığı da bir gerçektir. Şaka ile karışık olarak bazı uzmanlar, daha ürkütücü ve belki de uzak diyarların bir şehir ismini taşıyan bir ad verilse, toplum tarafından daha ciddiye alınır mı acaba diye düşünmektedirler.

Örneğin, benzer bir sorun kızamık için de geçerlidir. Sadece geçen yıl Kongo’da çoğu beş yaş altı olmak üzere 5000 kişi kızamıktan öldü. Yani kızamık, daha sansasyonel Ebola virüsünden kat kat daha fazla ölüme neden olmuştu. Halbuki batı dünyasında kızamık ciddiye alınmamaktadır. Aşısının olması insanlara adeta sahte bir güvence vermektedir.  

Toplumlar, Influenza konusunda da bir rehavete kapılma eğilimindedir. Aşılama oranları artmakta ve böylece kendilerini güvende hissetmektedirler. Yeni çıkmış ve aşısı olmayan bir viral hastalık konusunda ise kendilerini tehdit altında ve çaresiz hissetmektedirler. Halbuki, bu yeni virüslerin etkileri, burnumuzun dibindeki Influenzaya ulaşabilecek nitelikte değildir. 

Korona virüsünün (Wuhan tipi) ne kadar sürede bulaştığı konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Henüz salgının zirveye ulaşmadığı kanısı mevcut ve yayılımı engelleyecek tedbirler yerelde ve globalde alınmaya devam edilmektedir. Bu virüsü taşıyan bir bireyin iki kişiye bu virüsü bulaştırabileceği tahmin edilmektedir (ancak Korona virüs bu konuda tam olarak öngörülemez. Bireye göre 0-12 kişiye kadar bulaştırılabilir).  Bulaştırıcılık, SARS virüsünde 2-4 kişi, kızamıkta ise 12-18 kişi düzeyinde  gösterilmiştir. Dolayısıyla Korona virüsünde bulaştırma nispeten daha az olmaktadır.
 

Yine 2002 yılında Çin’den yayılan SARS gibi, Korona virüsünün enfekte bir insandan yirminin üzerinde insana bulaşmasından, binlerce kişiyi enfekte etmesi (SARStan 8000 kişi enfekte olmuştu) ve yüzlerce kişinin ölmesinden endişe duyulmaktadır.  

Dünya nüfusuna oranla yukarıda rakamlar çok önemli olmakla birlikte, çok küçük bir dilimini oluşturmaktadır. Ancak bireylerde yarattığı endişe ve korku ile yani global panik ile oteller kapanmış, uçuşlar kaldırılmış ve işletmeler kapatılmış durumdadır.  Özellikle turizm ve ticaretten geçinen ekonomilere önemli zararlar vermiştir.

Bu bağlamda sansasyonel olan ve yeni çıkan virüsler kadar Influenza enfeksiyonları konusunda da duyarlı olmanız önerilir. Aşınızı yaptırmadıysanız mevsiminde aşılanmayı da ihmal etmemelisiniz. Aşılar bireysel olarak korunmanızı sağlayacağı gibi toplumda aşılı bireylerin yaratacağı herd immünitesine katkıda bulunacaktır. Aşılanmadan önce aile hekiminiz ile görüşmeniz önerilir.

Kaynak:

https://www.medscape.com/viewarticle/924306

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/depremzedelere-konteyner-ve-cadirlari-havalandirma-uyarisi-457700.html

https://www.ekonomidoktorunuz.com/ihmal-edilen-bir-konu-yetiskin-asilari