Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '17

     
    Kategori
    Sağlıklı Yaşam
     

    Koroner Kalp Hastalığı belirtileri, teşhiste EKG, Ekokardiyografi ve Holter Testi

    Koroner Kalp Hastalığı belirtileri, teşhiste EKG, Ekokardiyografi ve Holter Testi
     

    EECP ile Doğal Bypass Tedavisi


    Koroner kalp hastalığının belirtileri nelerdir?

    Koroner kalp hastalığının en önemli belirtisi göğüs ağrısıdır. Göğüs kemiği (iman tahtası) arkasında, yaygın ve genellikle baskı-yanma hissi niteliğindedir; genellikle sol omuz ve sol kola, çeneye, boyuna ve sırta yayılır. Önceleri, hızlı yürümek, yokuş, merdiven çıkmak, yük taşımak gibi kalbin hızlı çalışmasını gerektiren ve kan ihtiyacının arttığı eforlar sırasında ortaya çıkar, efora devam ile şiddetlenir; durup dinlenmekle ve dil altı haplarla (nitratlar) azalarak geçer. Bazen yalnızca sabahın ilk eforu ya da tok karnına yapılan efor sırasında olur; gün içinde diğer eforlar sırasında olmaz. Bazı kimselerde ise, alışılmışın dışında belirtiler, örneğin,  göğüste değil de, sağ omuz ve kolda ya da mide bölgesinde ağrı ve şiddetli gaz sıkıştırması hissi olabilir (göğüste, bir noktada ya da parmak ucu ile gösterilebilen ve dokunmakla artan ağrılar, kalp ile ilgili değildir).

    Göğüs ağrısı, kalpte bazı bölgelere yeterli kan gitmediğinin işaretidir.

    Kalp damarlarındaki darlık ilerlediğinde, göğüs ağrısı daha hafif eforlarla, hatta istirahat halinde ve gece uyurken de gelebilir; geliş sıklığı, şiddeti ve süresi artar. Bu durum, damarlardan birinde tam tıkanma ile kalp krizi olasılığının çok yakın olduğunun işareti olabilir.

    Bazı kimselerde ise koroner kalp hastalığı çok ileri dönemlere gelinceye kadar hiç bir belirti vermez. İlk belirti, bir koroner damarın aniden tam tıkanması ile ortaya çıkan kalb krizi (miyokard infarktüsü) olabilir. Bu durum en sıklıkla şeker hastalarında görülür; şeker hastalarında, koroner kalp hastalığı ve hatta kalp krizi göğüs ağrısız seyredebilir.

    Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alındığında, göğüs ağrısı yakınması olan kimselerin ve göğüs ağrısı olmayan şeker hastaları ile birçok riskleri olan kimselerin,  bir kardiyolog doktor muayenesi ile durumlarını değerlendirmelerinin ne kadar hayati önemi olduğu anlaşılmaktadır.

    Kalp krizini akla getirecek belirtiler nelerdir?

    Genelde kalp krizi sırasında hasta, çok şiddetli, baskı, ağırlık, ezilme, yanma niteliğinde,  göğüsten sırt, omuz ve kollara, boyuna, çeneye ya da karına doğru yayılan ağrı hisseder. Genellikle bu ağrıya aşırı terleme, bulantı ve kusmanın, bazen de fenalık hissi, nefes darlığı ve ölüm korkusu eşlik eder. Şiddetli ağrı, istirahatle ve 3-5 dakika aralarla 2-3 kez alınan dil altı haplarla geçmeksizin, 20 dakikadan fazla sürer. Bazı kimselerde kalp krizi ani ölüm ile sonlanabilir ve koroner kalp hastalığı o zamana kadar hiçbir belirti vermemiş olabilir. Şeker hastalarında, koroner kalp hastalığı ve hatta kalp krizi göğüs ağrısız seyredebilir.

    Koroner kalp hastalığı nasıl teşhis edilir?

    Teşhis için ilk adım,  bir kalp hastalıkları uzmanı tarafından hastanın muayenesi ile risklerin ve yakınmaların değerlendirilmesidir. Bu muayene, kesin tanı için doğru testlerin seçilmesini ve bu testlerin doğru yorumlanmasını sağlar.

    Örneğin, yakınmalar bir kalp krizinin yaklaştığını ya da geçirilmekte olduğunu düşündürüyorsa, efor testi gibi riskli olabilecek bir tetkik istenmez, istirahatte EKG,  kalbin kansız kaldığının işareti olan kan tetkikleri ve koroner anjiyografi istenir.

    Eğer yakınmalar böyle bir acil durum işareti vermiyorsa, önce istirahatte EKG, kan tetkikleri ile risk faktörlerinin araştırılması ve efor testi istenir. Elde edilen bulgulara göre,  talyum testi (nükleer inceleme), bilgisayarlı koroner anjiyo ya da alışılmış koroner anjiyo ile devam edilerek, kesin tanı konur.

    Koroner kalp hastalığı teşhisinde yararlanılan testler iki guruba ayrılır:

    Önce “kansız tanı yöntemleri” (non-invaziv yöntemler ) ile başlanır. Kansız yöntem, bir işlem yapılırken, hastanın vücudundan kan akmasına yol açmayan bir yöntemdir.

    EKG, ekokardiyografi, holter testi, efor testi kansız teşhis yöntemleridir.

    Koroner anjiyografi ise “kanlı” (invaziv) bir teşhis yöntemidir.

    Elektrokardiyogram (EKG) ile ne kadar bilgi elde edilebilir?

    EKG, kalbin kasılması ve gevşemesi sırasında oluşan ve kalbe yayılan elektriksel akımların vücut yüzeyinden saptanarak, kağıt üzerine kaydedilmesi ve yorumlanması yöntemidir.

    Koroner kalp hastalığında, istirahatte, kalpte yeterli kan alamayan ya da infarktüslü bölgelerin varlığı, ayrıca kalbin ileti sisteminde ve çalışma ritminde bozukluk,  EKG değişiklikleri ile saptanabilir.

    Ekokardiyografi nedir, ne bilgiler elde edilir?

    Ekokardiyografi, ultrason kullanarak, kalbin yapısı ve çalışması hakkında oldukça ayrıntılı bilgilerin elde edilebildiği bir kansız inceleme ve tanı yöntemidir.

    Ekokardiyografi ile kalp boşluklarının genişliği, duvarlarının kalınlık ve hareketi, kapakların yapısı ve açılıp kapanması, doğuştan olan bozukluklar kolaylıkla anlaşılır.

    Ekokardiyografi ile koroner damarlar görülemez fakat koroner kalp hastalığı varlığında, iyi kan alamayan bölgelerin kasılmasının azalması ya da infarktüslü bölgelerin kasılmadığı, kalpte büyüme, kalbin kasılma gücünde azalma yani kalp yetersizliği kolaylıkla anlaşılır.

    Holter Testi nedir? Ne bilgi verir?

    Ritm Holteri, hastaya takılan küçük bir aygıt ile, 24 - 48 saat, devamlı olarak elektrokardiyogramının kaydedilip, herhangi bir yakınması olduğunda ya da kendisinin farkına varmadığı EKG değişikliklerinin saptanarak, kalpte ritm bozukluğunun ve kalp kasında yetersiz kanlanma durumunun teşhis edilmesi yöntemidir.

    Tansiyon Holteriise, yine hastaya takılan bir tansiyon aleti ile, gün boyu, önceden belirlenen aralıklarla kan basıncının ölçülüp, günlük kan basıncı değişikliklerinin, yükselme ve düşmelerin, saptanması yöntemidir.

    Daha fazla bilgi için: http://dogalbypass.com

     
    Toplam blog
    : 1
    : 462
    Kayıt tarihi
    : 18.04.17
     
     

    Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, 2001 yılında, kalp hastalarının tedavisinde kansız, ameliyatsız bir..