Körü körüne Aşk(!) Hastalığı

Hiç körü körüne aşık oldunuz mu? Ya da hiç aşık oldunuz mu? Ya da kaç kere oldunuz? Kaçı canını hiçe sayar dereceydi... bilmiyorum, bilemem içinizi.. sadece şu an olduğu gibi düşünmeniz için sordum... Belki de bir hırsın getirdiği aşka ya da yasak duyguların aşkına ya da inat uğruna ya da cinsel bağımlılıkla bir aşka tutuldunuz.. En en kötüsü de yalnızlıktan aşka tutulduysanız... Ama bilip de kabul etmediğiniz bunun aşk değil beynin ve kalbin ortak oyunu olduğudur... Bu çelişki içinizi yer durur..

Körü körüne aşık olmadım.. Körü körüne aşık olmam için dünyadaki her insanı karınca gibi görmem, sevdiğimin annesini bile katletme duyguları gütmem gerekir. Onu ben harici sevebilenlere zulm edebilirdim. Walking Dead serisinde gibi karşimdaki herkes birer zombi olmuşcasına, başlarına başlarına parçalayabilirdim..  Aksi hiçbir şeyi duymam hiçbir şeye kulak kabartmam..

Kör kütük, körü körüne aşk budur... Bu, kimseyi yemezsen kendini yediğin bir aşk hastalığıdır...

Benim için Aşk, hayatımdır... Benimdir Aşk.. Ailemdir Aşk...

Nefretse, bu küçük dünyama zarar vermeye çalışanlara karşı oluşturduğum kalkanın zarar görmesi diyebilirim sanırım..

Aşk aşırısı hastalık, orantılısı mucizevi bir duygudur..

Yaradan Aşkı, Anne Aşkı, Erkek-Kadın Aşkı, Evlat Aşkı, Vatan Aşkı... gibi büyük bir alanı kaplar...

Benim ve sizin Akp yandaşlarında gördüğüm orantısızlığın sebebi bu hastalıktır. Bu nedenle kendileriyle selamdan öteye gitmeyin, yorulabilirsiniz.. Çünkü siz ne derseniz diyin, göremeyecektir. Kendinizi yormayın, kendilerini yemelerini bekleyin.

Körü körüne Aşkın sosyolojide olan en iyi örneklerinden biri bu yaşananlar olsa gerek...

Saygılarımla,

Sevinç Şarlı