- Kategori
- Güncel
Körün istediği bir göz!
Mısır'da ki Sağır Sultan
Başbakan Erdoğan ve kadrosu, ne zaman başı sıkışsa, ayağı takılsa, tökezlese Hızır gibi yetişen, elinden tutan, yere düşmesini önleyen birileri hep yardımına koşuyor.
Öyle ki; ellerinden tutarken iteler gibi, kaldırırken çelme takıp yıkar gibi rol yaparak iyi oyun oynuyorlar.
Şaka maka bir yana iyi artistler!
Siyaset kazanı AKP aleyhine kaynar, sular ısınırken birileri çıkıp gündemi yine değiştirdi.
Batı sanat dünyasının en önemli isimleri, Erdoğan’a bir mektup yazdı ve The Times gazetesinde yayımladı.
Mektubun içeriği zehir zemberek ifadeler, suçlamalar içeriyor değil mi?
Bence bu bir oyun!
Hatırlar mısınız?
Erdoğan bir zamanlar, “BOP’ un büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin eşbaşkanlarından biriyiz “ demişti…
O günden bu güne kendisine verilen unvana sadakatle bağlı ve üstüne düşenin elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Türkiye’nin bir bölgesi Kuzey Irak gibi özerkleşti.
PKK’nın silahlı militanları, omuzlarında silahları ile bölgede cirit atıyor.
Yol kesip haraç topluyor.
Karakol kurup üstüne bölücü başının posterini asma cesareti gösteriyor.
PKK’lı bölgede kendi güvenlik gücünü kurdu.
Kaymakam bile tayin ettikleri basının manşetinde.
Yazdıklarım gizli kapaklı cereyan etmiyor. Hem kamuoyu önünde hem de yazılı ve görsel basının manşetinde.
Bir İlin Valisi televizyon ekranlarından gülümserken, PKK’ya katılım arttı diyebiliyor.
Olup bitenleri Mısır’daki sağır sultan duydu, gördü. Sadece Türkiye’yi yönetenler renk vermiyor.
Taşolsa ses verecek!
Erdoğan ramazan ayının kutsiyetini oya tahvil etmek için katıldığı iftar sofralarından her yere yetişirken, PKK’nın bölge hâkimiyetine lal!
Türkiye Cumhuriyeti yasaları PKK militanları için kadük!
İşte böyle bir ortamda, Batı sanat dünyasının en önemli isimleri arasında gösterilen birçok ünlü Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazıp gündemden düşen Gezi Parkı'ndaki aşırı polis şiddeti nedeniyle eleştirmesi samimi olabilir mi?
Hani “körün istediği bir göz Allah verdi iki göz” diyen bir atasözümüz var ya: işte bu atasözü AKP’nin bu günü için söylenmiş…
Mektup gündemi değiştirmek için AKP’nin ayağına atılmışisabetli bir pas!
Pası gole çevirmek, seyirciyi coşturmak Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e düştü.
Kullandığı üslup bire bir “"Son derece küstahça ve haddi aşan bir tavırdır. Bunu şiddetle reddediyoruz ve kınıyoruz" sahibinin sesi.
Ve “Bu belli zaten servis yapılmış. İçeriden öyle bir servis yapılmışki neredeyse bu imzanın sahipleri, kendilerinin de Atatürkçü, Kemalist olduğunu söyleyecek.” Derken içindeki Atatürk’e ve Atatürkçülere duyduğu kin ve nefreti kustuğunun farkında bile değil!
Yazılan mektup gerçek olsa, bir oyunun parçası olmasa: Çelik, politik davranır çok sert ifadeler kullanmaktan kaçınırdı.
Zira politikacılar eleştiriye tahammül edilmesi gerçeğini iyi bilirler.