Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '21

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

KORUNMAYA MUHTAÇ:DEVLET

Dadaloğlu söylemiş ki,
"Kalktı göç eyledi Avşar illeri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eder ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

Belimizde kılıcımız Kirmani
Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir

Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice Koçyiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir"

Dağlardan yankılanmış,
Dadaloğlu taa o zamandan söylemiş, öyle bitmez tükenmez baskılar için,
"...Hakkımızda devlet etmiş fermanı,
Ferman padişahın dağlar bizimdir."

Devlet hepinizin!

Taa ezelden işgale uğramış, Kendi toplumlarına zulm vermişlerdir. İşgal edilen tüm "devlet"lerin kaderi böyledir.
Bir kasa, üç beş adam çık Yola!
Önceden kılıç Kalkan bir iki işgal
Salla kılıcı al devleti.
Ver parayı al onayı, söyle yalanı
Topla oyu, oyuncuyu.
İşte devlet!
Dünyanın en korunaksız "gücü" DEVLETTİR aslında.
Tüm yaşananlardan damıtılmış bir ifade ile;
Korunaksız güç; DEVLETTİR!
O kocaman cüsseli halin bir virüs vurgunu yer yatağa düşer hali gibi,
Koskoca devlet, görülmez bir yıkıcının! gazabına uğrar darmadağın olur!
Devletin ilk kuruluş felsefesinde kendi mazlumlarını kollayip korumaktır öncelikle. Birlikten doğan tılsımlı gücü yenilmez kılan BİRLİK RUHUDUR! Bu Mazlumların gücüdür aslında.
Bu devletin var olma ruhunda; birlikten doğan sinerjik ile yaşamı kolay, güvenli, ucuz kılmaktır.
Yani sürümden kazanan işletme kârı gibi, birliğin gücünden sürüm yapmaktır.
Can ve malı için, geleceği huzuru mutluluğu için...
Gücü olanın Kendi etkinlik manevrası vardır. Ama onun da devletidir, bu DEVLET!
Birlik gücünün demokratik yaşam disiplini olmazsa olmazıdır;  yaşamın en güvenli referansını devlette görür. ÖYLEDİR.
Ama günümüzde öyle bir kumpaslar vardır ki, hepimizin ortak kalbini yani devleti hastalandırıp kontrollü tedavi altına almışlardır:
Dünya'da ülkelerin yıkımları aslında böyle planlanır. Onları önce kirletmek, birbirine düşürmek, eski hikayelerle oyalamak ve nihayetinde yıldız gösterip, haç vurmak. Yani temelden yıkmak.

BİRLİK RUHUNU ELE GEÇİRMEK!

Almanya gerçeği unutulmamalı. Yeter ki kafalarına koymasinlar.
sıra kimde görülüyor, MAÂZALLAH!
"Saldık çayıra, kimler kayıray"a...
Gerçek şu ki,
Dadaloğlundan bugüne değişen bir şey yok. Sadece yöntem değişmiştir.
İnce ayar, teknik ve dijital... Sadece oy sandığı konvansiyonel!
Aynı zamanda küresel bir fenomendir. Bitmek tükenmez bilmeyen aksiyon filimleri gibi, Devlet işgalleri.
Yakın tarihin büyük savaşlarına bakın hep aynı hikayenin bilmeceleridir.
İşgal edilen devletlerin hastalıklı kadroları ile, yer gök yıkılmıştır!
Her ermiş yüreğin bilgeliğidir ki, geleceği görürler ve derler ki:
"büyük karanlıkların patlaması, sadece toplu iğnenin ucu bir kıvılcımıdır."
İnsanların Ortak uyanışları tek çaredir.
Bir bir uyanmak, kurtulmaktır, ANCAK!
Her insan kendine çok çalışacak. Dağlar ovalar aşıp gerçeği arayacak.
Ve Natural Demokrasi yi kuracak,
Başka çare yok.
İmkanımız da var aynı zamanda: bu zaman aynı zamanda biz insanlığın da şansı. Her ulu orta yerde kendini aydınlata bilirsin?!
Azıcık aydınlanmayla kükremeden!
Şöyle, adam akıllı tam olacaksın.
Aklın ceza almasını, kalbini kodese göndermeden bileceksin!
Ve hep birlikte
Orma gibi dolacaksın!
Kurtulacaksın.
Öbür türlü Mısır patlaması. Ocağa odunu verirler, yanarız PAT PAT PAT!

 
Toplam blog
: 164
: 239
Kayıt tarihi
: 23.02.09
 
 

Kalenderce yaşarım. Okurum, gezerim, Çocukluğum şanslıydı; özgürlük en büyük mükafatım. Hiç bir kal..