Koş abla koooş. Biber gazı var,tazyikli su var.

Taksim gezi Parkında olanlar hakkında bir şeyler yazmamak için kendimi tutuyordum. Çünkü yazacağım şeylerin suç olma ihtimali çok büyüktü. Biraz sakinleşip sonra yazarım diye düşünürken olaylar daha da büyüdü.

Polis 1 Mayısta miting yapmak isteyenler tazyikli su ve biber gazı ile müdahale ettiğinde ve yaralananlar olduğunda Vali ve İçişleri Bakanı göstericilerin radikal gruplara üye olduklarını, polise sapanla demir bilye attıklarını söylemiş ve polisi haklı çıkarmaya çalışmıştı.

Orantısız güç kullanan polis öyle olmadığını düşünüyorum ama diyelim ki 1 Mayısta haklıydı, kendisine saldıranlar olduğunu söylüyorlardı.

Şimdi yer yine Taksim yine tazyikli su ve biber gazı var. Polisin karşısında daha doğrusu polisin karşısına aldığı insanları ellerinde taş, sopa yok. Yapmak istedikleri şey o bölgedeki ağaçları korumak, diyelim ki asıl amaçları ağaçları korumak, parkın yok edilmesini sağlamak değil de sırf Hükümet (Başbakan) istiyor diye yapılmak istenen güzel (!) şeylere karşı çıkmak olsa bile polisin bu şekilde davranması hiçbir kanun ve yönetmelikle açılanamaz. En azından vicdana aykırıdır.

Biliyorum ki polisin saldırısından(!) kendilerini korumaya çalışanların devirdikleri birkaç çiçek saksısı ile birkaç çöp bidonunu gösterip kamu malına ve İstanbul halkına zarar verildiğinden söz edenlerde olacak ve bu sözleri söylerken yüzleri bile kızarmayacak.

Bazı insanlar sizce haklı olmasalar bile kendilerince haklı olduklarını düşündükleri bir konuda protesto etme haklarını kullanıyorlar. Bunun hak olmadığını bile söyleyebilirsiniz, gidin yasal yollardan hakkınızı arayın dava açın da diyebilirsiniz, şimdi aklıma gelmeyen ancak sizlerin düşünüp söyleyeceği başka yollar da önerebilirsiniz. Ancak bu kişiler kendilerince uygun gördükleri bu yolu tercih ettiler diye üzerlerine Devletin polisini tazyikli su ve biber gazı ile (tekme, yumruk ile) gönderemezsiniz.

Polisin bu şekilde davranması için emir verenler açık bir şekilde suç işliyorlar. Ama kendilerinin gerekirse yasa ile korunacaklarını da biliyorlar. Onlara hatırlatmak isterim ki kendilerini yasa ile bile değil Anayasa ile koruma altına alan 12 Eylül darbecileri bile yargılanmaktan kendilerini kurtaramadılar.

Bu bir tehdit değil sadece bir hatırlatma, ayrıca yargılanmak kötü bir şey değildir.